Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, gazeteye yönelik başlatılan FETÖ operasyonunu değerlendirdi.
Yılmaz Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada, “Yaptığımız tek iş gazetecilik. Fakat bu ülkede gazetecilik yapmak zaten başlı başına suç. Doğruları yazmak suç, eleştirmek suç, haber yapmak suç. Yani her şeyi yapabilirler çünkü her şey ellerinde” dedi.
Yılmaz'ın açıklamaları şöyle:
“FETÖ ile bizim ne işimiz olur”
“Daha önceden bu konuda bizimle ilgili ortaya söylentiler yayılıyordu, operasyon olacak, gazete basılacak vs. şeklinde. Hatta biz de Sözcü susarsa Türkiye susar, diyorduk. Ki hala da öyle diyoruz.
“Savcılıkta bizim bir dosyamız var! Muhabirimiz Gökmen Ulu’nun yaptığı bir haberle ilgili bu. Gökmen o haberde cumhurbaşkanının yerini söylemişti, yani cumhurbaşkanının tatil yaptığı o yer şeklinde. Ki bu sadece bir haberdir. Bunun suç unsuru taşıması da son derece ilginç ve trajikomik.
“O haberden dolayı patronun evine gidiyorlar kapıyı çilingirle açıyorlar. Zaten arama kararı da varmış. Oradan bir tabletini almışlar, arabasını aramışlar.
“Ardından bizim finans müdürümüz Yonca Hanım’ın evine gidip arama yapıyorlar. Orada da bir şey bulamayıp çıkıyorlar. Ardından Gökmen’in evine gidip arama yapıyorlar ama şu anda gözaltına alınan yok, tabii bir 4-5 saat sonra ne olur bilemiyoruz, kestiremiyoruz da...
“Bizim korkacak, çekinecek, tedirgin olacak hiçbir suçumuz yok. Tek yaptığımız iş gazetecilik yapmak. Ki çok doğru gazetecilik yaptığımız için de bugün Türkiye’nin en çok okunan gazetelerinin başında geliyoruz. Yaptığımız tek iş gazetecilik. Fakat bu ülkede gazetecilik yapmak zaten başlı başına suç. Doğruları yazmak suç, eleştirmek suç, haber yapmak suç. Yani her şeyi yapabilirler çünkü her şey ellerinde.
“Bakın bunu bize yapanların kendisi zaten kripto FETÖ’cü. Biz bu bilgileri biliyoruz, daha önce de söylendi, kulağımıza geldi. Size böyle bir operasyon mutlaka yapacaklar diye söyleyip durdular.
“Bence bu operasyonu yapıp iyice ülkeyi karıştırmak istiyorlar. Hem de 19 Mayıs’ta... Böyle bir günde, Atatürkçü bir gazeteye operasyon mu yapılır? Niye bugünü seçtiler. İnsanların sabrını taşırmak için.
“Patronumuz yurtdışında. Zaten sürekli gelip gidiyor. Daha bir hafta önce anneannesini kaybetti. Cenazedeydi. Onun da üzüntüsü şu; beni buradayken neden ifadeye çağırmadılar diyor.
“Onun korkacak bir durumu yok ki! Geleyim ifademi vereyim, evimi benimle birlikte arasınlar, çilingirle girmekte ne oluyor diyor. Çok haklı değil mi?”
“Bu örgütle 30’un üzerinde de davamız var”
Yılmaz “Peki Sözcü’yü FETÖ ile nasıl ilişkilendiriyorlar” sorusuna, “Zaten garip olan da bu. Biz de bunu anlamıyoruz. Şaka gibi yani. Bizim ne işimiz olur onlarla. Herkesin oldu ama bizim hiçbir zaman olmadı. Olmaz da. Onların alakasının olduğu zamanlarda bile bizim hiçbir alakamız yoktu” diye cevap verdi.
“Biz herkesten önce onları yazdık, kimse onlara FETÖ demezken biz diyorduk. Bunların ne tehlikeli olduğunu anlatıyorduk. Bize attıkları o iftira tutmaz. Yılmaz Özdil, Uğur Dündar, Necati Doğru, Saygı Öztürk, Rahmi Turan, Bekir Coşkun, Soner Yalçın, ve daha sayamadığım birçok değerli ismin olduğu bir gazeteye FETÖ’cü iftirası atmak en büyük alçaklıktır. Yakışmaz!
“Bizim 10 yıldır yaptığımız yayınlar hep aynı, çizgimiz de hiçbir zaman değişmedi. Kimse eleştirmezken biz eleştirdik bunları. Biz 10 yıldır bu bir örgüt, bu Gülen denilen herif sahtekâr, dönsün gelsin yargılansın diyoruz. Bizim bu örgütle 30’un üzerinde de davamız var. Bizi sürekli mahkemeye vermişler.
“Ergenekon sürecinde Ergenekon iddianamesindeydik, darbeci dediler. Şimdi de FETÖ’cü diyorlar. Çok yazık. Biz gazeteciyiz, hiçbir şeyci değil. Bu iftiraların hepsi çiğlik.
“Bu gazetede 650 kişi alnının teriyle helal yoldan ekmek yiyor. Hepsi de aldığını yediğini hak ediyor. Ellerini çeksinler milyonların sahiplendiği, milletin sözcüsü, halkın sözcüsü olan bu temiz gazeteden.”
Savcılık açıklaması
AA savcılığın soruşturmayı, “FETÖ'ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”, “Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan” suçlarından başlattığını duyurdu.
Savcılığın talebi üzerine nöbetçi sulh ceza hakimliğince arama ve el koyma kararı alındı. 4 kişinin ikametlerinde arama yaptı. Mediha Olgun'un gözaltına alındığı, Burak Akbay'ın yurtdışında olduğu bildirildi.
Basın Konseyi'nden 19 Mayıs vurgusu
Basın Konseyi’nden yapılan açıklamada ise şöyle denildi.
"19 Mayıs’ın yıldönümünü kutlamak için Basın Konseyi Yüksek Kurul üyeleri olarak geldiğimiz Samsun’da, Sözcü gazetesine yönelik operasyonu şaşkınlıkla öğrendik.
"Gazetecilere yönelik yeni bir baskı örneği ile karşı karşıya kaldığımız anlaşılıyor.
"Hatta 10 aydır süren bir soruşturmada harekete geçmek için 19 Mayıs’ın seçilmesini de anlamış değiliz.
"Savcılar, isimleri ve adresleri belli gazetecileri normal günlerde ifadeye çağırabilir, her türlü soruyu yöneltebilir.
"Gazetecilerin halkın haber alma hakkını yerine getirmek üzere, mesleklerini yapmalarını savunmaktayız ve bundan sonra da savunmaya devam edeceğiz.”
CHP'li vekillerden açıklama
CHP Milletvekilleri Barış Yarkadaş ve Sezgin Tanrıkulu Sözcü gazetesinin önünde açıklama yaptı.
'İktidar sadece kendi sesinin duyulmasını istiyor' diyen Yarkadaş, 'Şimdi Sözcü de kapatılsın, Sözcü bu kirletilmiş medya ortamında bir oksijen deliği açmıştır, şimdi onları kapatmak istiyorlar' dedi.
Tanrıkulu da "Sözcü'nün ve basın özgürlüğünün sonuna kadar arkasındayız. Seçilen tarih de çok manidar, bugün 19 Mayıs. Operasyonun bugün başlatılmış olması cumhuriyetçilere, laiklere bir mesajdır" dedi.
Ne olmuştu?
Sabah’ın geçtiği habere göre İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Akbay ve üç gazete çalışanı hakkında “Fethullah Gülen Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması” kapsamında operasyon başlatıldı. Söz konusu dört kişi Burak Akbay, internet sorumlu müdürü Melda Olgun, Mali İşler Müdürü Yonca Kaleli ve muhabir Gökmen Ulu.
AA’nın haberine göre dört ismin ikamet adreslerinde arama yapıldı, Olgun gözaltına alındı. Haberde savcılığın soruşturmayı Savcılığın soruşturmayı, ''FETÖ'ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek'', ''Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı'', ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan'' iddialarıyla başlattı. (YY)