Haberin İngilizcesi için tıklayın
Sözcü davasının bugünkü ikinci duruşmasında tanıklar ifade verdi. Tanıkların dinlenmesinin ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tek tutuklu sanık Gökmen Ulu'ya yurtdışına çıkış yasağı koyarak tahliyesine kararı verdi.
Davada, Sözcü gazetesi sahibi Burak Akbay, İzmir muhabiri Bekir Gökmen Ulu, gazetenin eski internet sorumlusu Mediha Olgun ile Mali İşler Müdürü Yonca Yücekaleli yargılanıyor.
Duruşmaya, Akbay dışında tüm sanıklar katıldı.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanıklardan Ulu tutuklu yargılanırken, 22 Eylül’de tahliye edilen Olgun ile Yücekaleli tutuksuz yargılanıyor. Akbay hakkındaysa yakalama kararı var.
Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren’in hazırladığı iddianamede Akbay'ın “silahlı terör örgütünü yönetme” ve “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçlamaları ile 28 yıla kadar hapsi, Olgun, Ulu ve Yücekaleli'nin ise “silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etme” suçlamalarıyla 15 yıla kadar hapisleri isteniyor.
Yıldız: Sözcü, AKP’ye muhalif olduğu için tercih ediliyordu
Bugünkü duruşmada gazeteciler Cem Küçük, Fuat Uğur, Ersoy Dede, Hüseyin Gülerce ile Vatan Partisi Öncü Gençlik Ankara Başkan Yardımcısı Anıl Eren Yıldız tanık olarak dinlendi.
Ankara'dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya bağlanan Yıldız, Bylock kullandığı iddiasıyla tutuklu olarak kaldığı cezaevinde yaşadıklarını anlatmak için dosyaya tanık olarak katıldığını belirtti.
Yıldız, cezaevi sonrası verdiği röportajda “Fethullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ) davası” sanıklarının okudukları gazeteler arasında Sözcü’nün de olduğunu söylemişti.
Bugünkü ifadesinde ise “Sözcü gazetesinin ideolojik olarak değil, AKP muhalefetine yer verdiği haberler üzerinden tercih edildiğini” söyledi.
Küçük: “'Sözcü FETÖ'cülerle işbirliği yaptı” denemez
Daha sonra gazeteci Cem Küçük tanık olarak dinlendi.
Savcının talebi üzerine tanıklık ettiğini belirten Küçük şunları söyledi:
“Ben sanıkların hiçbirini tanımıyorum. İddianameye göre konuşacaksak sanıklar 'FETÖ'ye yardım ediyor' ya da 'Fetullahçı teröristler darbe yapacağı gün bilgileri Gökmen Ulu'ya verdi' diye ifadelerin iddianamede yer alması, bana göre çok komik. Aynı zamanda iddianamede mali işlerle ilgili 2011 yılındaki bazı bilgiler geçiyor. Bizim de yayınevi şirketimiz vardı biz de reklam vermiştik. Nisan 2014'te terör örgütü olarak kabul ediliyor. Bunun öncesindekilerin yazılmaması gerekiyordu.
“Bir madenci çocuğu olarak söylüyorum Allaha inanan biri olarak konuşuyorum, 'Sözcü FETÖ'cülerle işbirliği yaptı' denemez.”
Küçük, sanık Burak Akbay hakkında, “FETÖ evlerinde yetişti” demediğini, böyle bir bilgiye de sahip olmadığını dile getirdi:
“Köşe yazılarında çıkan bilgileri yorumladım sadece. Bu devletin güvenlik birimlerinin bileceği iş. Bilmediğim şeyi yazamam.”
Uğur: İddianamede bir somut kanıt görmedim
Küçük'ün ardından konuşan Fuat Uğur da şöyle konuştu:
“Sözcü gazetesi ile tartışmalarımız oldu, yaptığı haberleri eleştirdim. Rahmi Turan'ın köşesinde yayınladığı bir karikatürü eleştirdim. Bunlar Sözcü'nün FETÖ'ye hizmet ettiğini göstermez.
“Bu iddianamede tanık olmamı da anlamıyorum. Gökmen Ulu ve Mediha Olgun haksız yere tutuklu kaldı ve tutuklu yargılandı. Gökmen Ulu'nun gazetecilik refleksi ile yaptığı haberle ilgili tutuklu olmaması gerektiğini de yazdım.
“Ben iddianamede bir somut kanıt da görmedim. Gökmen'in tutukluğu ıstıraba döndürüldü. Ben, Sözcü gazetesinin FETÖ ile irtibatlı olduğuna dair hiçbir şey bilmiyorum. Bu dava bence bir hukuk devletine zarar vermeden bitirilmeli diye düşünüyorum.”
Dede: Sözcü gazetesinin “FETÖ'cü olması” deli saçması
Ersoy Dede de ifadesinde şunları söyledi:
“O dönemde Aktüel dergisi ve Star gazetesine yazdığım yazılarla ilgili savcılık tarafından çağırıldım. Bana sorulan iddialar arasında Burak Akbay'ın FETÖ'nün evlerinde kalıp kalmadığıydı. Ben de sadece Fehmi Koru'nun iki ayrı yerde yazdığı yazıdan bilgi sahibi olduğumu söyledim. Ancak bu iddialar daha sonra yalanlandı. Benim açımdan Sözcü gazetesinin FETÖ'cü olması deli saçmasıdır.
“Sözcü'nün yolsuzluk soruşturmaları sırasında FETÖ'nün hoşuna giden yayınlar yaptığını gördüm. Gökmen Ulu'nun haberi için tutuklu olmasını doğru bulmuyorum. Gökmen'in haberine karşılık benim tanık olmam, benim adıma utanç vericidir.”
Gülerce: Erdoğan düşmanlığı yaptı ama bilgim yok
Yalova'dan SEGBİS'le bağlanan Hüseyin Gülerce de, sanıkların FETÖ'yle bir ilişkisinin olup olmadığına dair bilgisinin olmadığını söyledi.
“Sözcü'nün attığı manşetlerle Erdoğan düşmanlığı yaptığını” ileri süren Gülerce, bu durumun da FETÖ'ye yaradığı yorumunda bulundu. Mahkeme başkanı atılan manşetler dışında görgüye dayalı bir bilgisinin olup olmadığını sorunca Gülerce, “Bilgim yok” cevabını verdi.
Ne olmuştu?Sözcü gazetesine 19 Mayıs 2016’da operasyon yapıldı, Burak Akbay, Mediha Olgun, Bekir Gökmen Ulu ve Yonca Yücekaleli hakkında “Fethullah Gülen Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması” kapsamında gözaltı kararı çıkarıldı. Yedi gün gözaltında tutulan Ulu ve Olgun tutuklanırken, Yücekaleli ise serbest bırakıldı. Olgun 22 Eylül’de adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Akbay ise hala yurtdışında. İddianamedenSözcü çalışanlarına “silahlı terör örgütünü yönetme”, “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” ve “silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etme” suçlamalarının yöneltildiği 73 sayfalık iddianameyi Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren hazırladı. Bulmacadan soruşturmaİddianamede 1 Ocak 2016 tarihli Sözcü manşeti soruşturma nedeni olarak yer alıyor. Söz konusu manşette “2016 falınız”, spot olarak da “Tabloda gördüğünüz üç isim bu yıl da hayatınızda olacak” yazıyor, görsel olarak “Recep”, “Tayyip” ve “Erdoğan” sözcüklerinin birden fazla kullanıldığı bulmaca yer alıyor. İddianamede şu ifadelere yer veriliyor: “…bulmaca tablosunda " TAYYİPİC, ÖLRECEP, YERDOĞAN, YEZIT, " Şeklindeki kelimelerin bariz bir şekilde verilmesinden dolayı bu yer cumhuriyet başsavcılığınca doğrudan soruşturmaya geçildiği, buna ilişkin görselin aşağıda belirtilen şekilde olduğu;…” Haberler suçSavcı Ekren, Gökmen Ulu imzalı 15 Temmuz 2016 saat 16.25 tarihli “Sözcü Erdoğan’ı buldu” haberini “delil” sayarak şu ifadeleri kullandı: “…Sözcü Gazetesi çalışanı Bekir Gökmen Ulu'nun saat 16.25 itibari ile gazetenin internet sitesinde yayınlanan haberde, Cuntacı gruba, Cumhurbaşkanımız için planlanan suikast girişimine yol gösterici, davet edici ve suç ifası öncesi ile sonrası için kolaylaştırıcı haber yaptığının belirtildiği, söz konusu haberin yayınlandığı gazetenin internet sitesi sorumlu yazı işleri müdürünün tarih itibariyle şüpheli Mediha Olgun'un olduğunun belirtildiği,…” Savcı Ekren, sözcünün 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarına dair haberleri hakkındaysa “Sözcü Gazetesi yetkililerine söz konusu bilgileri haricen ulaştırdıkları, gazetenin de kamu oyunda algı oluşturma kapsamında söz konusu bilgileri gerçekmiş gibi ve süreklilik arz edecek şekilde haberleştirme gayretinde olduğu,” değerlendirmesi yaptı. İddianamenin tanıkları arasında Ersoy Dede, Cem Küçük, Fehmi Koru, Hüseyin Gülerce de yer alıyor. |
(AS)