2. Medya Günlerinin ikinci gününde “Medya ve Ötekileştirme” oturumunun ardından ikinci oturum “Futbol Sadece Asla Futbol Değildir” başlığını taşıyordu.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Konferans salonunda Medya ve İletişimciler Derneği'nin düzenlediği oturumun konukları, Fanatik gazetesi yazarı Cem Dizdar, spor yorumcusu Fatih Altay ve Taraftar Hakları Derneği, Galatasaray Tek Yumruk, Fenerbahçe Sol Açık, Beşiktaş Halkın Takımı, Beşiktaş Çarşı, Viva Göztepe, Gençlerbirliği Karakızıl taraftar gurupları temsilcileri oldu.
Taraftar Hakları Derneği temsilcisi Burkal Efe'nin kolaylaştırıcılığını yaptığı panelde Taraftar Hakları Derneği temsilcisi "Taraftarlara söz hakkı verdiği için İzmir Ekonomi Üniversitesi ve Medya İletişim Derneği üyelerine taraftar grupları olarak teşekkür ediyoruz" diyerek sözlerine başladı.
Taraftar Hakları: Alsancak stadı tarihi mirastır
Taraftar Hakları Derneği'nden Burkal Efe, ‘Renklerimiz ayrı dertlerimiz aynı' sloganı ile kurulduğunu, söylerken “Alsancak stadının yıkılacağı gündeme geldiğinde tüm taraftarlar toplanarak tarihi bir miras olduğunu savunan biz taraftarlar bir araya geldik ve engelledik.
Eğer taraftarları bir araya getirebilirsek farklı konularda da bir araya getirebiliriz diye düşünerek başladık ve bugüne geldik. Çok büyük bir ütopya gibi geliyordu ama bugün görüyorsunuz ki mümkün olabiliyor” derneğin nasıl kurulduğunu ve nasıl ortaya çıktığını anlattı.
Çarşı: Mücadele veriyoruz
Beşiktaş Çarşı Taraftar grubundan Murat Kaplan: “Biz taraftarlar olarak her platformda bir araya gelerek üstümüzde uygulanmaya çalışılan yasalara karşı mücadele veriyoruz, uzun süreli bir mücadele tabi ki ama baskı her platformda yapılıyor.”
Sol Açık: Muhalif taraftar gruplarıyız
Fenerbahçe Sol Açık temsilcisi Sencer : “Futbol sadece futbol değil. 19. yy da Britanyalılar tarafından bulunan bu oyun, işçi sınıfının boş zamanlarında, aralarında hiçbir rekabet olmadan oynadığı bir oyundu futbol. Zaman ilerledikçe her şeye meta olarak bakılan bir zamanda futbolunda bu durumun dışında kalması mümkün değildi tabi ki. Bizler muhalif taraftar gruplarıyız. Hayata nasıl soldan bakıyorsak futbola da sahalara da soldan bakıyoruz.
“Gezi olaylarında biz daha önce neden olduğunu bilmediğimiz bir şekilde, daha önce birbirimizin boğazına yapışan gruplarken ‘Gezi’de birleşerek mevcut sisteme karşı geldik. Taraftarlar her zaman terörizmle, holiganlıkla anıldı. Bu, bugün olan bir şey değil geçmişten geliyor. Toplumu zapturapt altında tutmak isteyenler statları da baskı altında tutmak istiyorlar. Bir de ekonomik yanı var işin. Sorgulamadan gelen sürekli para akıtan, bilet alan forma alan sorgulama yapmayan taraftarlar istiyor. Passoligi bu yüzden çıkardılar. Pasolig iptali için dava açıldı hala devam ediyor.”
Viva Göztepe: Pasolig’le şiddet bitmez
Viva Göztepe temsilcisi: “Şiddet meselesi toplumsal bir şeydir. Pasolig uygulaması ile şiddetin önüne geçemezsiniz. Bu baskının asıl sebebi ekonomiktir. Şiddeti önlemek istiyorsak toplumun genelini değiştirmeniz gerekiyor.
Halkın Takımı: Kobane’ye selam
Beşiktaş Halkın Takımı temsilcisi: “Kobané’ye halkın takımından selamlar göndererek sözlerime başlamak istiyorum” dedi. Beşiktaş Halkın Takımı sözcüsü “Eskiden herkesin ayrı bir stadı yoktu. Yarı yarıya derbiler dönemi vardı. Yarı yarıya derbiler döneminde şiddet olmuyordu” dedi.
Yeşil Cephe: Gezi’yi sosyal medyadan okuduk
Denizlispor Yeşil Cephe taraftar grubu: “Biliyorsunuz Gezi Parkı döneminde televizyonlarda penguenler çıkıyordu. Denizli’deyken bilmiyorduk Gezi’de olup bitenleri; sonra sosyal medya aracılığı ile öğrenmeye başladık. Denizli’de de sokağa çıkılmaya başlandı en sonunda.”
Tek Yumruk: Özgürlük mücadelesini tribünde sürdüreceğiz
Galatasaray Tek Yumruk: “Tribünlerde farklı seslerin iklimine tahammül edilen bir ortam olmasını istiyoruz. Sokaklarda verdiğimiz özgürlük mücadelesine tribünlerde de devam edeceğiz.”
Karakızıl: Gezi’yle sesimiz daha gür çıkmaya başladı
Gençlerbirliği Karakızıl taraftar grubu: “Bu kadar farklı renklerin bu şekilde bir arada oturuyor olması beni duygulandırıyor. Eskiden bunu düşünemezdim bile. Gezi direnişi ile sesimiz çok daha gür çıkmaya başladı. Hakikaten Gençlerbirliği çok fazla taraftarı olmayan bir grup; bu doğrudur, ancak Gezi olaylarında ismimiz oldukça duyuldu.”
“Pasolig uygulamasından da bir araya geldik. Bu konuda sonuna kadar mücadelemiz devam edecek. Sokaklarda verdiğimiz özgürlük mücadelesine tribünlerde de devam edeceğiz.”
Dizdar: Stadyumlar siyasi kavgadan bağımsız değil
Cem Dizdar: Futbol bir öyle bir oyun ki bir sürü tezgahı ortaya çıkabiliyor. Bir kavramı anlamak için bir metoda sahip olmamız gerekiyor. Stadyumlar iktidarın dayattığı siyasi kavgadan bağımsız değildir. 60’lı ve 70’li yıllarda oynanan futbolla bugünkü aynı değil. Ben taraftarlığın bir tür menkıbe haline getirildiğini düşünüyorum. E-bilet ve taraftarlık hakları konuşuyoruz; evet burada başlığın altını dolduracak bir hukukçu olması gerekirdi. Çünkü “ben kimim”i, “benim haklarım nedir”i herkes öğrenmek ister. Burada bir hukukçu konuşsaydı “biz hakkımızı nasıl savunuruz”u herkes öğrenseydi.”
Altay: Taraftarlık hakkı yaşam haklarından biri
Fatih Altay: Taraftar dediğimiz şey takımlarla ilişkisi olan herkesin bu kültüre dair söyleyecek bir şeyi vardır. Taraftarlık kültürünü var eden milyonlarca insan var. Taraftar hakları artık insanların diğer yaşam hakları yanında savunulması gereken haklardan bir tanesidir.” (ÇÖ-BT/HK)