Greenpeace Akdeniz Şubesi temsilcisi Melda Keskin , önceki gün Ankara Emniyeti'nde DGM Başkanı, Başsavcı ve savcıları, MİT temsilcisi, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı yetkilileri ile Terör ve Güvenlik Daire Başkanları'nın da katılımıyla gerçekleştirilen Sivil İtaatsizlik Semineri 'ni böyle değerlendirdi.
Keskin, sivil itaatsizlik, sivil toplum kuruluşlarının hukuk devleti içindeki rolünü açıklarken, bir Greenpeace gönüllüsü olarak deneyimlerini de aktardı:
* Dünyanın dört bir yanında resmi ya da özel kurumlar eliyle gerçekleştirilen hak ihlallerine karşı , bireylerin ya da sivil toplum kuruluşlarının çiğnenen haklarını sivil itaatsizlik ve barışçıl eylemlerle savunması doğal bir sonuçtur.
* Savunulan haklar, kadın, çocuk, işçi hakları olabildiği gibi, hayvan, bitki ya da cansız varlıkların haklarını da içeren çevreye ilişkin haklar da olabilir.
* Şiddetin şiddet doğuracağı gerçeğini kavrayan ve şiddet içermeyen doğrudan eylem kavramına inanan insanların gerçekleştirdiği eylemlerin salt odaklandığı hakları savunmak dışında , dünyadaki barış ve demokrasi mücadelesine katkı olduğu da bir gerçektir.
* Sivil itaatsizlik ya da gönüllü hukuk ihlalleri, süregelen haksızlıkların ya da yanlışlıkların düzeltilmesi için, yapılacak barışçıl eylemin yasal sonuçları göze alınarak gerçekleştirilir.
* Sonuçta haksızlık ya da yanlışlığa yol açan mevcut durumun değiştirilmesiyle toplumun ve çevrenin yararına olacak bir durum hedeflenir.
* Saldırıya uğrayan ve çiğnenen insan haklarını ya da yağmalanan zehirlenen doğanın haklarını savunan insanların barışçıl tepkilerini bastırmak, sağlıklı ve akılcı bir yaklaşım değildir!
* 30 yıldır çevre hakkını işlenen suçlara tanıklık ederek ve barışçıl doğrudan eylemler gerçekleştirerek savunan Greenpeace gönüllülerinin deneyimi buna bir örnektir.
Bush Yönetimi de Tahammülsüz
* Geçtiğimiz ay yeni bir nükleer silahlanma yarışı başlatacağından korkulan ABD'nin Yıldız Savaşları Programı'nı, Vandenberg Hava Kuvvetleri Üssü'ndeki barışçıl gösterileriyle protesto eden 15 Greenpeace eylemcisi ve olayı belgeleyen iki bağımsız gazetecinin 6 yıl hapis ve 250 bin dolar para cezası ile yargılanmaları da Bush Yönetimi'nin barış ve demokrasiye tahammülsüzlüğünün bir kanıtıdır.
* ABD'de, özellikle petrol, otomotiv, kömür ve nükleer alanlarında faaliyet gösteren dev şirketlerin çevrecilik kisvesi altında gizlenerek bir takım birlikler kurdukları biliniyor.
* Yerel halkların ya da sivil toplum kuruluşlarının milyar dolarlık yıkıcı yatırımlar karşısındaki barışçıl eylemlilikleri karşısında, taktiklerle, dev reklam kampanyalarıyla , kamuoyunu gerçekle yalanı ayırdedemez hale getirme çabaları sözkonusu.
* Özellikle Afrika, Orta Amerika ve bazı Asya ülkelerinde resmi güvenlik güçlerinin barışçıl gösteri yapanlara şiddet uygulamasının ardında da ulus ötesi dev şirketlerin bulunduğu birçok örnekle ortaya çıktı.
* Yeryüzünü, sınırsız büyüme saplantıları ve kar hırsıyla ne pahasına olursa olsun yağmalamaya kararlı olan bu dev şirketler ve hükümetler ile; bilgi edinme ve kendilerini ilgilendiren kararlara katılma haklarını savunan sıradan insanların yaşam savaşı devam etmektedir.
* Anayasa'nın 56. Maddesi yurttaşlara sağlıklı çevrede yaşama hakkı ve sorumluluğu verdiği halde, ne yazık ki, Türkiye'de kendi mahkemelerinin kararlarını bile çiğneyecek kadar bazı çıkar gruplarının güdümüne girmiş hükümetler işbaşındadır. Daha önce Gökova, Yatağan ve Yeniköy Termik santralları ile ilgili uygulamalar bunun kanıtıdır.
* Bergamalıların siyanürlü altın dayatmasına karşı yıllardır yürüttüğü barışçıl mücadelede, sivil itaatsizliğin tüm bileşenlerini bulmak mümkündür.
(BB/NU)