Günışığı Kitaplığı’nın düzenlediği Eğitimde Edebiyat Semineri’ne konuşmacı olarak katılan yazar Brigitte Labbé tüm dünyada demokrasinin tehdit altında olduğunu vurguladı.
Çıtır Çıtır Felsefe kitap dizisinin yazarı Labbé çocuklara neyin iyi, neyin kötü olduğunun dikte edilmesinin düşünmelerine izin vermemek anlamına geleceğini belirtti.
“Küçük yaştan sorgulama başlamazsa, düşünmelerine eşlik edilmezse, onları kendi ellerimizle, dışarıdan manipülasyona açık bireyler haline getiririz. Bir siyasi liderin, bir şirket patronunun ya da bir dini liderin rahatlıkla yönlendirebileceği kişilere dönüşürler.”
Çağdaş edebiyatı bilinmeli
1 Mart’ta yedincisi düzenlenen seminerde yazar Mine Soysal onuncu yılına giren 100 temel eserin müfredattan çıkarılması talebini getirdi.
Soysal çocuğun zamanı geldiğinde keyifle okuyacağı bir metinle çok erken yaşta karşılaşması sonucu küçücük edebiyat hevesinin de kırıldığını söyledi.
Soysal ve eğitimci Mehmet Aksoy çağdaş çocuk edebiyatının da klasikler kadar bilinmesi gerektiğini vurgulayarak eğitimcilerin çağdaş edebiyatı okumak zorunda olduğunu anlattı.
Konuşmalarda sansürün gündelik yaşamlara kadar sızdığı, ebeveynlerin öğretmenleri, okulları sıkça şikâyet ettiği günümüzde, öğretmenin “yanlış yaparsam soruşturmaya uğrarım” korkusunu fazlaca hissettiğine de dikkat çekildi.
Duyguların eğitimi
Şair, yazar, yayıncı Turgay Fişekçi ise konuşmasında, eğitimin bilgi vermekten çok insanların duygularının eğitilmesi olduğunu söyledi.
Eğitimi bireye gelişebileceği kategorilerde incelik kazandırma sanatı olarak tanımlayan Türkçe eğitim uzmanı Doç. Dr. Nermin Yazıcı soru sormanın edebiyat eğitiminin temelinde olduğunu ve çocuğun elinden edebiyatı almanın, onun hayatını çalmak olduğuna inandığını ifade etti.
Prof. Dr. Bülent Yılmaz ise konuşmasında öğrenciyi içinde bulunduğumuz karmaşık yaşama yalnızca bir kişinin hazırlamasının mümkün olmadığını, bu nedenle de eğitimcinin ve kütüphanecinin işbirliğinin eğitimde büyük farklar yaratacağının altını çizdi. (YY)