Haberin İngilizcesi için tıklayın
Orman Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye'de 2012 yılından 2021'in sonuna kadarki dönemi kapsayan son 10 yılda toplam 27 bin 150 orman yangını çıktı. Bu yangınlarda 226 bin 845 hektar alan zarar gördü.
Son 10 yıllık dönemde (2012-2021) en yüksek yangın sayısı 3 bin 755 ile 2013'te meydana geldi, en düşük yangın sayısı ise 2 bin 149 ile 2014'te görüldü.
Cerrahpaşa Orman Fakültesi'nden Prof. Tecimen Türkiye'nin orman varlığının büyük bölümünü oluşturan çabuk tutuşan Kızılçam ormanlarının yangından korunması için, yangına dayanıklı ağaç şeritleriyle kuşatılması ve orman idaresinin teknik donanım kadar hızlı müdahale kabiliyeti edinmesinin şart olduğunu söyledi
Yangınla kaybolan ormanların yüzde 65'i 2021'de yandı
AA muhabiri Ayşe Erkeç'in haberine göre yangın sayısı bakımından son on yılın en yükseği olmamasına karşın, 2021'de, zarar gören alan miktarı, önceki 9 yılın toplamından çok daha yüksek oldu. 2021 öncesindeki 9 yılda zarar gören alan miktarı 87 bin 342 hektar olarak hesaplandı. Türkiye'de geçtiğimiz yıl çıkan 2 bin 793 orman yangınında ise 139 bin 503 hektar alan zarar gördü. Buna göre, son 10 yılda yangın kaynaklı ormanlık alan kaybının yüzde 61,5'i, geçen yılki yangınlarda gerçekleşti.
Bunların önemli bölümünü ağustosta Antalya ile Muğla başta olmak üzere birkaç kentte 500'ü aşkın noktada çıkan, 15 gün süren, havadan ve karadan yapılan müdahalelerle söndürülen yangınlar oluşturdu.
Prof. Tecimen, "Kızılçam dayanıklı ama, yangına değil, önlem gerekir"
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Barış Tecimen, Türkiye'de en çok yanan ağaç türünün Kızılçam olduğunu hatırlatarak ağacı dayanıklı diye Kızılçamdan ormanlarından vazgeçilmese de "yangın şeritlerinin artırılması, yangına dayanıklı ağaç türleriyle şerit ağaçlandırmanın yapılması, yangına neden olacak insan temasının olduğu yerlerde yanıcı madde yükünün azaltılması gibi tedbirleri uygulanması" gerektiğini söyledi.
Hızlı müdahale şart
Tecimen, yangın uçaklarının, helikopterlerin sağlanması, yer ve yangının durumuna göre kullanılmak üzere çeşitli lojistik desteğin yapılması gerektiğini genel tedbirler arasında saymakla birlikte "hızlı müdahale"nin yangının büyümesinin önüne geçme ve kontrol altına almada kilit önemde olduğunu söyledi.
Orman yangınına ilk müdahale edecek ekiplerin dinamik ve iyi bir eğitimle yetiştirilmiş kadrolardan oluşması, yangın gözetleme kulelerinin ve teknolojilerinin iyi bir şekilde kullanılıp yangın çıktığı andaki ihbarların, kontrol merkezlerince hızlı bir şekilde ulaştırılması çok önemli. Bunlar hızlı ve aktif bir şekilde yapılırsa yangının büyük boyutlarda çıktığı andaki ihtiyaç duyulan o uçak ve helikopter gibi desteklere ihtiyaç kalmadan da yangını kontrol altına alabiliriz."
Küresel ısınmayla ağaçlar yer değiştiriyor, yer değiştiremeyenler güçsüzleşiyor
Küresel ısınmanın yol açtığı büyük kuraklıklara ağaçların uygun alanlara doğru kayarak, "orman ekosistemlerinde tür değiştirme ve türlerin yer değiştirmesi"nin gözleneceği konusunda uyardı. Tecimen bunların bir bölümünün insan eliyle gerçekleştirilen -antropojenik bozkırlaşmalar olmakla birlikte "iklim değişikliğine bağlı olarak da" gerçekleştiğinin görüleceğini vurguladı.
İklim krizi orman varlığını tehdit ediyor
Tecimen, nemli iklim isteyen ağaçların, küresel ısınma dolayısıyla "büyüme performansında düşme ve ormanın sağlık dinamiği bakımından da bir güçsüzleşme" gözlemlenebileceği yönündeki kaygılarını paylaştı.
"İklim değişikliğinin sadece kuraklıktan ibaret olmayıp yağış rejiminin de buna bağlı olarak değişim gösterdiğini düşünürsek şiddetli seller, şiddetli kuraklıklar ve bunları takip eden erozyon olayları da orman ekosistemimizi çok ciddi düzeyde zayıflatacak bir faktör olarak karşımızda duruyor." (AEK)