Sonra anlıyoruz ki, Dolmabahçe'ye girişler engelleniyor. Kadıköy'den gelen vapur geri gönderiliyor. Birkaç dakika sonra polis, "burası miting alanı değil, yasak" diyerek gazeteciler dışında gelenleri gözaltına almaya başlıyor, gözaltına almalar başladıktan bir süre sonra polis gaz bombası ve basınçlı suyla müdahaleye geçiyor.
"İşlerine de gidemediler"
Dolmabahçe'den yalnızca 1 Mayıs için gelenler değil işlerine yetişmeye çalışanlar da geçiyorlar. Öfkeliler, hem kendileri katılamasalar da, bayramlarının kutlanması engelleniyor, hem de işlerine gitmeleri engelleniyor.
Bu sabah Kadıköy'den Karaköy'e son vapurun 7:30'da olduğunu bilen birkaç kişiden biriydim. Bilmeyenler için kötü bir sabah olduğu yüzlerinden belliydi. Kadıköy rıhtımında işe yetişmek için çareler düşünüerek koşuşturuyorlardı.
Dolmabahçe'ye vardığımda polisler ve gazeteciler dışında kimse yoktu. Orada tanıştığım Maltepe Üniversitesi öğrencisi Mehmet'le (29) konuştuk.
"Yeryüzüyle kurulan fobik ilişki"
Mehmet için 77'den 30 yıl sonra burada olmak başka birşey "Önemli olan alanda olmak değil, sokakta olmaktır. Alan olarak görmeye başlayınca, kendimizi sınırlandırmış oluruz. sokak sınırsız olan ve benim olan, hiçbir güç, benim burada olmamı engelleyemez" diyor.
"Valiliğin provokasyon açıklamaları her yıl olur, bu yıl da oldu ama provokasyonu esas onlar yapıyor. Ben de provokatörüm eve birşeyleri provoke ediyorum ama asla şiddetle değil"
Mehmet ve arkadaşları Çağatay'la Macide, bugünkü aşırı önlemlerin yeryüzüyle kurulmuş fobik bir ilişki olduğunu düşünüyorlar. (NZ)