Adıyaman Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, Güneydo?u Anadolu Projesi'nin Adıyaman'a etkilerine dikkat çekerken "GAP Projesi Türkiye'ye çok ?ey kazandırdı. Türkiye'nin en büyük projesi, dünyanın da sayılı büyük projelerinden biri. Ancak kaybetti?i bir ?eyi bir ?eyi söylemek gerekirse Adıyaman'ı kaybetti. Türkiye kazandy, bölge kazandy, ama Adıyaman kaybetti" dedi.
Projeyle, Adıyaman'ın 40'ın üstünde muhtarlı?ını, bir ilçesini, 100'ün üstünde de yerle?im birimini göl altında bıraktı?ını belirten Adıyaman Milletvekili Fırat, "Tabii her ?eyin ötesinde, mecburi bir göç, özellikle bu köylerden merkeze do?ru bir göç oldu. Buradan göç eden insanlarımız temelde çiftçi olan insanlardı. Her ne kadar devlet bunlara istimlak parası adı altında belli miktarda bir para ödediyse de gerek bu miktarın çok büyük miktarlarda olmaması, gerek devletin bu konuda cimri davranması ve o yöre halkının çiftçi olması nedeniyle ticareti bilmemesi ve topraktan koparılmı? olması nedeniyle de çok kısa almı? oldu?u bu paraları kaybetti" diye konu?tu.
BIZIM MAHALLI IDARELER Gazetesine Adıyaman ve Türkiye gündemi konusunda de?erlendirmelerde bulunan Dengir Mir Mehmet Fırat ?unları söyledi:
I?SIZ GÜÇSÜZ KALDILAR
"Arazi sahibi, i? güç sahibi olan insanlar bir süre sonra i?siz güçsüz duruma dü?tü. O yerle?im biriminde olan birçok ki?inin arazisi de yoktu. Bir kısmı Aydın tarafına, bir kısmı Amik Ovasına yerle?ti. Ancak halen 333 aileye o tarihten bu güne kadar devlet çok cüzi bir miktar kira bedeli ödemekte ancak iskan vermemektedir.
Bu toprakların kaybı ile bu bölgedeki sulu tarım yapılan araziler daha çok dere boylarında, nehir boylarında olan arazilerdir, yani ?u anda su altında kalan arazilerdir. Bu arazilerin ortadan kalkmasıyla Adıyaman'da verim dü?ü?ü meydana geldi. Bunun en bariz örne?i iller arasında milli gelirden pay alma oranına baktı?ımız zaman Atatürk Barajının yapımından evvel Adıyaman orta sıralarda yer alırken ?u anda en sondan 3'üncü veya 4'üncü sıralarda; dolayısıyla büyük bir kayba u?radı?ı ortadadır.
Bu kayıplar aslında kaybetmi? oldu?u topraklardan elde etmi? oldu?u gelirlerin yok olmasındandı. Peki GAP ne getirdi ülkeye; iki temel nedene dayanıyor, birisi enerji üretimidir. Ama bunun yanında bölgeyi sulayacaktı, sulu tarıma geçi? vardı. ?anlıurfa bölgesinde böyle bir sulama meydana getirdi?i halde, bundan sonra da Mardin Kızıltepe ovaları sulanaca?ı halde Adıyaman bu güne kadar sulanmadı. Adıyaman'a bugüne kadar böyle bir yatırım yapılmadı. Iki tane proje vardı, bunlardan birisi Samsat bölgesinin pompajla sulanması, ikincisi Kahta bölgesinin belli bir kısmının pompajla sulanmasıydı. Ancak bugüne kadar bu konularda yeterli bir yatırım yapılmadı.
Fırat'ın en büyük iki kolu olan Kahta üzerine iki baraj dü?ünülmekteydi. Bu barajlardan birisi tamamen enerji üretmek amacıyla kurulacaktı. Ikincisi Koçarlı ki; hem enerji üretimi yapacak aynı zamanda da bölgenin sulanmasıyla ilgiliydi. Bununla ilgili de herhangi bir yatırım yapılmadı.
Bunun yanında Adıyaman bir transit yoldu. Bu yüzden Orta Anadolu'dan ve Güneyden gelen ve Do?u Anadolu'ya ba?lanan en kısa yol Adıyaman'dan geçerdi. Barajın yapılmasıyla bu yolun üzerindeki Fırat Köprüsü sular altında kaldı?ı için Adıyaman bir çıkmaz sokak haline geldi. Adıyaman'a giren bir araç mutlak surette geri dönmek zorunda. Adıyaman'ı geçip Diyarbakır'a geçebilmesi ancak feribot yoluyla mümkün ancak bu çok zor. Dolayısıyla bu yönden, transit geçi? yönünden de bir kayba u?radı. ?u anda dü?ünüyorum Adıyaman GAP'tan ne kazandı, bence hiç, hiçbir ?ey. Ülke kazandı, civardaki iller kazandı ama bir tek GAP ma?duru olan il Adıyaman'dır.
KOTA DE?IL YASAK VAR!
Yanlı? olan ?u; Adıyaman'da tütüne kota uygulanmıyor, bir kere halk kandırılıyor, tütün yasaklanıyor. Çünkü son Tütün Yasası Cumhurba?kanı tarafından bir kez daha görü?ülmek üzere meclise gönderildi. Mecliste son olarak Plan Bütçe Komisyonuna görü?üldü. Genel kurulda en kısa sürede görü?ülecektir.
?imdi yasayı inceledi?inizde ?unu görürsünüz; biliyorsunuz Türkiye'de iki tür tütün yeti?tirilmektedir. Birisi daha çok Ege'de yeti?tirilendir. Bu yabancı sigaralarda aromatik olarak yüzde 20 civarında kullanılan bir tütündür. Ama Güneydo?u'da; Adıyaman'da, Diyarbakır'da ve di?er illerde üretilen tütün ise yurt dı?ında üretilen sigaralarda kullanılan cins bir tütün de?ildir. Ayrıca Türkiye'de üretilen sigaralarda kullanılan bir tütündür. ?imdi yasa incelendi?inde aslında Tekel ortadan kalkıyor ve Tekel bir yerde dünya sermayesine açılıyor. Dünyada da sigara konusunda güçlü bir monopol var. Bu monopolün kar?ısında bir tek devlet tekeli duruyordu, bunu da kaldırdı?ınız zaman artık kesin olarak bu firmalar Türkiye'ye yerle?ecektir. Zaten 1995'deki kararnameyle Türkiye'ye yerle?tiler ve fabrika kurdular. Türkiye'de hızlı bir sigara ithalatı var. Türk halkı ilk defa yabancı ana malı tütünle, sigarayla kar?ıla?tı. ?imdi bu bir alı?kanlık yapan tip tütündür. Her yıl giderek artmaya ba?ladı. ?imdi devlet bas bas ba?ırıyor, diyor ki; 500 bin ton stok tütünüm var, bunu yakayım mı? Senin görevin e?er Türkiye'de bir monopollere bir pazar haline getirilmi? olmasaydı, bu tütünler Türkiye'de i?lenebilirdi ve milyonlarca insan da geçimin sa?lardı.
?imdi bu pazar açılınca do?al olarak Adıyaman'daki tütün kullanılmayacaktır. ?u anda da 500 bin tütün stok var, yani 3-4 sene burada tütün üretimi yapılmazsa bu mevcut stoklar yeterlidir. Burada ?u noktaya varıyoruz; Adıyaman bölgesinde hiç kota verilmeyecektir, kota verilmedi?i taktirde de ekimi mümkün de?ildir. A?ır cezalar gerektirir. Dolayısıyla Adıyaman'a kota uygulanması de?il, tütünün yasaklanması gelmi?tir.
Buna çok fazla itirazımız yok aslında; itirazımız halkın büyük bir bölümü geçimini tütünden sa?larken, bu ortadan kaldırılırken buna alternatif geçim ortaya konulması lazım. Çünkü anayasada devletin vasıflarını saydı?ımız zaman, bir sosyal devletse Türkiye Cumhuriyeti bunu yapmak zorundadır ama bunu yapmadı. Bizim ?ikayetimiz budur. Bundan sonra da yapaca?ı kanısında de?iliz; çünkü alternatif olarak bölgemiz sulu tarıma açılmadı. Kuru tarım içerisinde de bir alternatif ürün veya alternatif tarım bakımından çok sınırlı. Alternatif tarım imkanlarının yaratılmamı? olması bölgede, bu güne kadar hiç olmayan bir göçü meydana getirecek.
Ikinci olarak altı çizilmesi gereken ?ey; tütün üreticisi arazi sahibi olan ki?i de?ildir. Arazi sahibi ki?i ayrıdır, tütünü üreten ki?i ayrıdır. Bunlar yarıcı dedi?imiz üretmi? oldu?u tütünü arazi sahibiyle bölü?en toplumun en fakir kesim insanlarıdır. Bunlarda çocuk sayısı da fazladır; çünkü ucuz eme?i elde edebilmek için çocuk sayısını arttırmaktadır. Dolayısıyla bu bölgede tütünün yasaklanması nedeniyle ya?anacak sosyal olay bence ülke düzeyinde olacaktır. Ümit ediyoruz ki probleme mutlak surette bir çözüm bulunması lazım.
NEMRUT YOK OLUYOR
Nemrut tanıtılamadı zaten tanıtılmak da istenmiyor. Çok yakın bir süre öncesine kadar bu bölgede yasak vardı, buraya yabancıların girmesi yasaktı. Ondan sonraki dönemlerde bu yasaklar kaldırıldı ama te?vik edilmedi. Ancak bir süre sonra burada bir turizm fırlaması oldu, 80 öncesinde 83'lerde 100 bin civarında yabancı turist gelmeye ba?ladı. Bölgede konaklama tesisi, yeterli altyapı olmamasına ra?men 100-150 bin civarında turist geldi. Ama Güneydo?uda bir PKK olayı var, maalesef bu ?anssız bir dönem oldu, bu 100 bin turist sıfıra indi.
?u anda tanıtılıyor mu; evet 2 yıldır tanıtılıyor. Ancak tanıtmak yetmiyor, Nemrut ?u anda yok oluyor. Çünkü 2100 yıllık tahribat, hem tabiatın, hem insanların tahribatı, bu bölgedeki tarihi eserleri ?iddetle yok ediyor. Nemrut'a girildi?i zaman ?u görülecektir ki, bir kısmı yerinde duruyor ama bir kısmı yıkılmy?tır, bir kısmının bir yanları kırılmı?tır. Kı?ın donan suyun yapmı? oldu?u tahribatı görüyorsunuz, çatlaklar vardır. Dolayısıyla tanıtmadan önce bizim bu bölgeyi kurtarmamız gerekiyor. Bu benim ilk hedefim, bu bölgenin tanıtılmasının kısa sürede turizmle olabilece?i kanısındaıım. Çünkü çok otantik, dünyada bir e?i görülmeyen bir tarihi mirasa sahip. Özellikle Hollanda'da kurulmu? olan Uluslararası Nemrut Vakfı'nı da yanımıza alarak bir faaliyete geçtik.
New York'ta 1 milyon doların üstünde kaynaklarını di?er firmalarla birle?tirerek geçen yıl burada restorasyon ve rezervasyon çaly?masy için izin alyndy. Geçen sene çok bilimsel tespitler yapyldy. Heykellerin mevcut durumu, resimlendi, tespit edildi. Bu sene de bu çaly?ma devam edecek. Düzenlenen konferansta bu çaly?malar ve sonuçlary Hollanda'da de?erlendirildi. Ynanyyorum ki bu sonuçlar 1-2 ay kadar sonra da Ankara'da de?erlendirilecek. Gelecek sene ümit ediyorum ki bu çaly?malar devam ederse, bir taraftan da restorasyona ba?layaca?yz. Çünkü restorasyon o kadar kolay bir i? de?il. Bu sene burada ta? uzmanlary çaly?ty, buralardan numuneler aldylar, götürdüler. ?u anda Ytalya'da bunun üstünde çaly?malar var. Bu ta?lary yeniden nasyl güçlendirebiliriz, zarar vermeden bunun çaly?malary yapylyyor. Ayryca bu ta?lary nasyl yerinden kaldyrabiliriz, bu tamamen bilimsel bir ?ey, o konuda çaly?malar var. Arkeolojik çaly?malar var, inanyyoruz ki gelecek sene bu restorasyon çaly?masy ve bölgenin korunma altyna alynmasy ba?layacak.
Hedefimiz 5 yyllyk süre içinde bölgenin tamamen restore edilmesi, koruma altyna alynmasy ve en son safhada da bölgedeki Kommagene Kralynyn mezarynyn açylmasydyr. Biz inanyyoruz ki; bu mezar açyldy?y zaman bu ça?a ait çok mühim ve ilginç bilgilere ula?ma imkanymyz olacaktyr. Bu çaly?malar syrasynda da ba?ta Natyonal Geografik olmak üzere dünya basyny bu konuyla yakyndan ilgilenmeye ba?lady. Geçen sene çok yo?un bir basynyn ilgisiyle kar?yla?tyk.
Geçen yyl turizmde bir tyrmany? oldu, inanyyorum ki bu, bu yyl daha da artacak. Tabii ki buradaki turist sayysynyn arty?y çok bir ?ey ifade etmez. Önemli olan turistin bu bölgede daha uzun bir süre kalmasyny sa?lamaktyr. Dolayysyyla ondan daha çok kazanç elde edebilmektir. O zaman maalesef turizmin alt yapysy, yatak kapasitesi yeterli de?ildi. Nemrut Milli Parkynyn yol ve projeleri yapyldy, son safhalara geldi. Tabii ki en büyük iste?imiz yörenin turizm öncelikli yöre ilan edilmesidir. Bu konuda da bir sanyyorum Bakanlar Kurulunda imzaya açylmy? vaziyette. E?er bunu geçirebilirsek o zaman bizim planlarymyz en geç 5 yyl içerisinde bu bölgeye 1 milyon turist çekebilmek. 1 milyon turisti bu bölgeye çekebilirsek, inanyyoruz ki bölgenin ekonomik ve sosyal problemini hallederiz. O bölgedeki i?siz insana i? sa?lamy? oluruz, kültürel olarak daha üst seviyeye gelmesin sa?laryz kanysyndayym. Bu konudaki çaly?malarymyz bu yöndedir.
MALATYA-ADIYAMAN TARTI?MASI
Nemrut konusundaki Malatya - Adyyaman tarty?masy tamamen bilgisizlikten kaynaklanan bir olay. Malatyaly birileri, bazy mahalli idarelerde bazy ki?iler rekabeti kullanarak kendileri bundan bir siyasi rant elde etmeye çaly?yyorlar. Çünkü dü?ünün ki; oraya 1 milyon turist geldi. Malatya'ya geldi veya Adyyaman'a geldi. Hiçbir ?ekilde buraya bir kuru? fazla para byrakamazlar. Adyyaman'yn yatak kapasitesi belli, Malatya'nyn yatak kapasitesi bellidir. Byrakyn Malatya ya da Adyyaman'da günde 500 ki?i gelsin, 600 ki?i geldi?i zaman yatyramazsynyz. Ne olacaktyr, Adyyaman'a gelen turist ?anlyurfa'da, Kahramanmara?'ta yatacaktyr. Veya Malatya'ya gelmi? turist geri dönecektir ayny gece, Elazy?'a, ba?ka bir yere gidecektir. Dolayysyyla bu tamamen bilinçsizce yapylan bir ?ey.
Nemrut Adyyaman il synyrlary dahilindedir, bundan kimsenin ?üphesi yok zaten. Aslolan burayy geli?tirebilmektir. Burasy geli?mi?se, turistin geli?i sadece Nemrut Da?yyla ilgili de?ildir, çünkü orada yalnyz Nemrut Da?y yoktur. Arsemia, Cendere Köprüsü, Karaku? gibi bir sürü yer vardyr. Aslolan siz turisti alyp Adyyaman'a, Kahta'ya getirdiyseniz, siz burada 3 gün buralary gezdirdikten sonra Malatya'ya gönderiyorsunuz i?ler yolunda demektir. Çünkü Malatya da tarihi bir yer, eserler orada da çok.Turisti burada da e?er 2-3 gün yatyrabilmi?seniz turizm budur. Yoksa turizm kavga de?ildir; kavganyn iki tarafa bir faydasy da yoktur. ?u andaki kör dövü?üdür.
Bazy politikacylar, mahalli siyasetçiler bunu bir siyasi çykar aracy olarak kullanyyorlar. Bunlar hem Adyyaman'da, hem de Malatya'da var. Yki tarafta da bu tip insanlar var. Allah bu tip insanlaryn ?errinden korusun diyorum, hepsi bu kadar. Yoksa Malatya ile Adyyaman arasynda bir synyr problemimiz yok. Biz buranyn kurtarylmasy kavgasyny veriyoruz.
Malatya'dan da bir ricamyz var, diyoruz ki; bu heykellerin yanyna kadar yol yapmayyn. A?yr makineleri sokmayyn, çünkü burada heykeller zaten tahrip olmu? durumda. O bölgede böyle bir çaly?ma yapty?ynyz zaman zarar verirsiniz. Adyyaman tarafynda da biz arada 500 metre mesafe byrakmy?yz; imkanlarymyz yoktu çykaramadyk anlamynda de?il, biliyorduk ki buraya araçlary girdi?imiz zaman o bölgeye zarar veririz ve bir daha tamir edemeyiz. Malatya tarafy bunu pek anlamyyor, yolu heykellerin içerisine kadar getirmeye çaly?yyor. Bu dünyanyn hiçbir yerinde yok. Umarym aklyselim sahibi olan idareciler dü?ünür ve oraya dozer sokmazlar. Bizim kar?y oldu?umuz konu budur, yoksa Malatya'ya turist geliyormu? biz memnun oluruz.
YASA, ÖZERKLYK GETYRMYYOR
Mahalli Ydareler Yasasy ?u anda Yçi?leri Alt Komisyonunda görü?ülüyor. Fazla zaman almamasy için ana komisyon olan, benim de bulundu?um, Plan Bütçe Komisyonundan da arkada?lar komisyon çaly?malaryna katylyyorlar ki; bize geldi?i zaman bir daha bir alt komisyon çaly?masy yapylmasyn. Hepimizin iste?i bunun bir an evvel çykarylmasydyr.
Bu kanun mahalli idarelere çözüm getirecek mi, o ayry bir soru. Bir kere belediye ba?kanlarynyn bunu tarty?masy lazym. Bunu tarty?myyorlar ve ?u andaki yasa tasarysynyn içeri?ini bilmiyorlar kanysyndayym. Zannediyorlar ki bu yasa çykty?y zaman özellikle belediyelerin bütün problemleri sihirli de?nek de?mi?çesine çözülecek. Bir kere öyle de?il, çünkü mahalli idarelere özerklik getirmeyen bir yasa. Mahalli idarelere belki biraz para, maddi imkan getiriyor, onun da çok fazla bir ?ey oldu?u kanysynda de?ilim. Ancak ba?ta belediye ba?kanlary olmak üzere mahalli idarelerin özerkli?ini ortadan kaldyryyor.
Problemlerin çözülmesinde mutlak surette mahalli idarelerin özerkli?ine a?yrlyk verilmesi kanaatindeyiz. Mahalli idarelere maddi imkan tanymak ayry ?eydir, mahalli idarelere özerklik verilmesi ayry ?eydir. Dolayysyyla bu kanunun yeterli oldu?u kanysynda de?ilim. Aslynda Türkiye bunu halletmi?, 1921 Anayasasy bunun en güzel örneklerinden birisidir. Bu yasa incelendi?inde mahalli özerklik o kadar güzel ifade edilmi?tir ki, bunun yeniden izahyna lüzum yoktur. 1921 Anayasasynyn o üç noktasyny alyr yasa haline getirirseniz Türkiye'deki mahalli idareler sorunun çözmü? olursunuz zaten. Ancak ?u anda gelecek olan yasanyn bir çözüm oldu?u kanysynda de?ilim ama çok kysa sürede çykaca?yna inanyyorum.
HALKTAKY UMUTSUZLUK
Tabii ki umutsuzluk var. Ayakkabysyz koridora çykan bir Ba?bakan var ise, konu?tu?u kürsüden indikten sonra konu?tu?unu unutup yeniden kürsüye çykan bir Türkiye var ise hakikatten halkyn umutsuz olmamasy mümkün de?il. Türkiye buna layyk de?il bir kere. Ben her zaman onu söylüyorum, bugün diyelim ki bir 100 metre kare arsany veya 1976 model bir aracynyz varsa onu satmak için notere gitti?inizde 65 ya?yn üzerindeyseniz sizi doktora gönderiyorlar, sa?lam raporu alynsyn diye. 1milyonluk-5 milyonluk bir i?lemi yapmak için 65 ya?yndaki insandan e?er akli dengesi yerindedir diye rapor isteniyorsa, herhalde Türkiye bundan çok daha de?erlidir. Özellikle fiziksel yetersizli?i belli olan, birbiriyle kan uyu?mazly?y belli olan 3 partinin idare etti?i bir devletin bu günkü haline ?a?mamak lazym. Halkyn buna güven duymasyny istemek de biraz abes olur. Bilhassa halk da bunu istiyor.
Bir an önce, halk bütün sykyntysyna ra?men, açlyk çekmesine ra?men, ben son gezimde halk bu açly?yndan ?ikayet etmedi. Benden tek bir ?ey istedi, ne zaman seçim var. Bunun ne anlama geldi?ini de anlyyorum, aslynda gelin biz sizin dersinizi verece?iz diyor; bu noktaya gelinmi?tir.
Ne gibi tedbir alyrsanyz alyn, Amerika, Avrupa Birli?i ne kadar yardym yaparsa yapsyn halkymyz size inanmyyorsa mevcut kötü durumun düzelece?i kanysynda de?ilim. Öncelikle bir güven tazelemesi lazym. Bu da bir an önce seçim demektir.
ADIYAMANIN ACYL YHTYYAÇLARI
Adyyaman'yn çok ?eye ihtiyacy var, çok büyük ?eyler yapty?ymy söyleyemem. Adyyaman'yn etrafyna bakty?ymyz zaman ?anlyurfa dedi?imiz bir ?anly yer, bir tarafta ba?ynda gazi olan bir Gaziantep, bir yanda ba?y kahraman olan bir Kahramanmara? var. Adyyaman da gazi olan, ?anly olan, kahraman olan illerin arasynda olsa olsa mazlum Adyyaman demek lazym herhalde. Bugüne kadar bir ?ey yapylmamy?, ama çok ihtiyaçlary olan, milli gelirden en az pay alan en alttan 4., 5. il.
Ne yapmak lazym Adyyaman'a? En azyndan Adyyaman'yn her köyüne su götürmek lazym, insanca ya?a
DENGYR MYR MEHMET FIRAT
1943 Kahta do?umlu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Serbest avukatlyk, ihracatçylyk ve çiftçilik yapty. Evli ve 2 çocuk babasy.