Bergamalı köylülerin avukatları Ömer Erlat, Noyan Özkan ve Arif Ali Cangı 'nın, Maliye Bakanlığı'na bilgi edinme kanunu çerçevesinde siyanürlü altın madenciliği yapan şirkete ilişkin başvuruda bulunmuştu.
Bilgi Edinme Değerlendirme, Kurulu avukatların başvurusunun "kamu yararı" taşıdığına oy birliği ile karar verdi.
Bu gelişme üzerine avukatlar Maliye Bakanlığı'ndan gelecek yanıtı bekliyorlar.
Avukatlar, Bergama'da yargı kararlarına karşın siyanürlü altın madenciliği faaliyetini sürdüren şirketin "karı, ne kadar vergi ödediği; vergi borcu olup olmadığı" gibi konularda bilgi edinme kanunu çerçevesinde 11 Şubat'ta Maliye Bakanlığı'na yaptıkları 14 sorudan oluşan başvuruya, gizlilik ve "vergi mahremiyeti" gerekçesiyle açıklama yapılamayacağı yanıtını almıştı.
Bunun üzerine avukatlar konuyu Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu taşıyarak Maliye Bakanlığı'nın yanıtına itiraz etti.
Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu da 15 Haziran'da oy birliğiyle aldığı kararda, "4982 sayılı Kanunun amacı olan yönetiminde şeffaflık ve açıklık ilkeleri gereği, kamuoyuna mal olmuş bir konuya ilişkin, kamu yararını yakından ilgilendiren, açıklanmamasında 4982 sayılı Kanununun koruduğu hiçbir meşru menfaatin mevcut olmadığı bilgi edinme taleplerinin mütalaa talebi niteliğindeki 14 numaralı olanı hariç tamamının karşılanması gerektiği, 11 numaralı bilgi edinme talebinin ise Enerji Tabi Kaynaklar Bakanlığına iletilmesi gerektiği hususların Maliye Bakanlığı'na bildirilmesini" istedi.
Bianet'e konuşan Av. Ömer Erlat, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'nun kararının ardından Maliye Bakanlığı'ndan gelecek yanıtı beklediklerini, yanıtın gelmemesi durumunda başvuruyu yineleyebileceklerini söyledi.
Erlat, Bergama ilçesi Ovacık/Çamköy yöresinde daha önce uluslararası şirket Newmont/Normandy, bugün ise yerli Koza Altın AŞ tarafından yasalara ve hukuka aykırı olarak altın madeni işletmeciği yapıldığını, madenin faaliyetleri sebebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde açılan davalarda Türk hükümetinin tazminat ödemeye mahkum edildiğini hatırlatarak, bilgi edinme kanunu çerçevesinde talep ettikleri bilgilerin kamu yararı açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
Dışişleri Bakanlığı'nın geçtiğimiz yılki verilerine göre AİHM'nin kararları doğrultusunda Türkiye'nin 30 milyon 965 bin 96 avro tazminat ödemeye mahkum edildiğine dikkat çeken Erlat, tazminata neden olan ihlallerde sorumluluğu bulunan kamu görelilerinden ödenen tazminatların tahsili yönünde bir çalışma olup olmadığının açıklanmasının da büyük önem taşıdığını söyledi.
Bergamalıların Maliye ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'ndan cevaplamasını istediği sorular şunlar:
* Madenin işletildiği 1997 yılından bugüne kadar 5177 sayılı yasa değişikliğinden önce her yıl için bildirilen işletme yıllık brüt karının ne olduğu,
* İşletme yıllık brüt kan üzerinden yıllar itibariyle ne miktar devlet hakkı tahakkuk ettiğini, fiilen ödenen miktarın ne olduğunu,
* Madenin işletildiği 1997 yılından bu güne kadar 5177 sayılı yasa değişikliğinden Önce madencilik fon iştiraki olarak ne miktar fon alacağı tahakkuk ettiği, fona fiilen ödenen miktarın ne olduğu,
* 5177 sayılı yasa değişikliğinden sonra ruhsat sahibi tarafından beyan edilen ocak başı satış fiyatının ne olduğu,
* Beyan edilen ocak başı satış fiyatlarında Bakanlıkça bir eksiklik olup olmadığı yönünde denetim yapılıp yapılmadığı, eksik beyanların tamamlatılıp tamamlatılamadığı,
* Beyan edilen ya da tamamlatılan ocak başı satış fiyatları üzerinden 5177 sayıh yasa değişikliği sonrası ne miktar devlet hakkı tahakkuk ettirildiği, fiilen tahsil edilen devlet hakkının ne kadar olduğu,
* İşletmecinin 1997 yılından bugüne kadar her vergilendirme dönemi için Bakanlığa ne miktar kurum kazancı beyan ettiği, Bakanlıkça ne miktar vergi alacağının tahakkuk ettirildiği, bu alacağın ne kadarının, fiilen tahsil edildiği, tahakkuk eden ancak tahsil edilmemiş vergi alacağı olup olmadığı,
* Vergi borçlarının ne miktarının ihracatta vergi iadesi yoluyla mahsup suretiyle ödendiği,
* Maden Kanununun 14 üncü maddesi gereğince devlet hakkının denetlenmesi amacıyla Maden Kanununun Uygulanmasına dair Yönetmeliğin 32 nci maddesi gereğince 1997 yılından bugüne hazırlanarak Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığına verilmesi gereken bilançolar ile Bakanlıklarına sunulan bilançoların uygunluk içinde olup olmadığının denetlenip denetlenmediği, denetlenmiş ise bilançolar arasında uygunsuzluk bulunup bulunmadığı,
* Ruhsat sahiplerinden 3213 sayılı Yasanın 13 üncü maddesi uyarınca alınan teminatların nevi ve nakdi miktarının ne olduğu,
*.1997 yılından bugüne kadar Maden Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20. maddesi gereğince kontrol ve denetim amacıyla ne miktar paranın madencilik fonundan ödendiği, bu paranın ne miktarının madenci teminatından karşılandığı,
* Adı geçen şirketlerden Bakanlığın vergi, idari para cezası, harç v.b adı altında tahsil edilememiş alacağının olup olmadığı, varsa bu alacakların tahsili yönünde eylemli bir çalışma olup olmadığı,
*. AİHM kararı gereğince Hazine tarafından ödenecek tazminatların buna sebep olan kamu görevlilerinden rucuen tahsili için Devlet Memurları Kanununun 12 ve 13 üncü maddeleri ile 4748 sayılı Yasanın 3 üncü maddesi gereğince Bakanlıkça bir hazırlık çalışmasının yapılıp yapılmadığı, devlet hazinesinden ödenecek tazminatların yasa dışı maden işletmesi yapan şirketlerden tahsili yolunda bir çalışma olup olmadığı,
* AİHM kararı sonrası ödenecek tazminatların sorumlu kamu görevlilerinden rucuen tahsili yönünde bir çalışma başlatılmasının düşünülüp düşünülmediği.(KÖ)