Milliyetçi aday Tomislav Nikoliç, sekiz yıldır başkanlık görevini sürdüren liberal rakibi Boris Tadiç'i sandıkta geride bırakarak Sırbistan'ın yeni devlet başkanı oldu.
Nikoliç oyların yüzde 50.2'sini alırken, Tadiç ise yüzde 46.8'de kaldı. Böylece sandıktan yalnızca Nikoliç'in başkanlığı değil, Avrupa Birliği adaylığı da çıkmış oldu. AB adaylığı arzulayan Sırplar, adaylık yolundan sapmama sözü veren Nikoliç'i tercih ettiler.
Seçimden sonraki açıklamasında AB'ye olan bağlılığını yineleyen Nikoliç, bu seçimin Sırbistan için bir dönüm noktası olduğunu ve önemli olanın hangi liderin Sırbistan'ı AB'ye sokacağı değil, hangisinin Demokratik Parti tarafından yaratılan ekonomik problemleri çözeceği olduğunu kaydetti.
Miloseviç'in yardımcısıydı
Nikoliç, geçmişte Lahey'de savaş suçlarından ve soykırımdan yargılanırken hayatını kaybeden Yugoslavya devlet başkanı Slobodan Miloseviç'in hükümetinde başbakan yardımcılığı yapmıştı.
1999 yılında NATO Sırbistan'ı bombalarken de hükümette bulunan Nikoliç, zaman ülkesinin AB'ye girmektense Rusya ile müttefik olmasını tercih edeceğini açıklamıştı. Geçen yıllar ile beraber Nikoliç'in bu düşünceleri de yumuşadı. Kendini modern, AB dostu ve muhafazakar bir siyasetçi olarak yeniden şekillendirdi.
Antoniç: "Bu sonuç siyasi deprem"
Seçimi devlet televizyonu RTS'ye değerlendiren Sırp siyasal bilimci Slobodan Antoniç, seçim sonuçlarının bir deprem etkisi yarattığını ve kesinlikle bu sonucun beklenmediğini belirtti. Seçim sonuçlarının hem Sırbistan'ın AB adaylığını, hem de 2008'de bağımsızlığını ilan eden Kosova'nın geleceğini büyük yönde etkilemesi bekleniyor.
6 Mayıs'ta seçimin ilk ayağı sırasında Tadiç'in destekçilerinin oylamaya hile karıştırdığı iddiaları tatsızlığa sebep olmuştu ancak yetkililer ve yabancı gözlemciler seçimde herhangi bir kuralsızlık tespit edememişti. Seçimde seçmen nüfusun yarısından azı oy kullandı.
Kandiç: "Nikoliç savaş suçlusudur"
27 Haziran 2004'ten beri Sırbistan devlet başkanlığı yapan Tadiç, AB ile olan görüşmelerden çok ekonomik kalkınma ve istikrara önem vermişti. Fakat Tadiç'in liderliğinde AB üyeliği kriterlerini yerine getirmek amacıyla Sırbistan savaş suçluları Radovan Karadzic ve Ratko Mladiç yakalanmış ve Lahey'de bulunan Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne teslim edilmişti.
Sırbisten savaş suçlarının ve suçlularının ortaya çıkarıldığı ve yargılandığı dönemin ardından Nikoliç'in seçilmesi özellikle dikkat çekici. Çünkü 2005 yılında Nikoliç'in Ağustos 1991'de bir Hırvat köyü olan Antin'de savaş suçu işlediği iddia edilmişti. Sırbistan milli meclisi üyelerinden insan hakları savunucusu Nataşa Kandiç bu iddiayı en güçlü seslendiren isim olmuş, kamuoyuna konu hakkında bir mektup yazmıştı.
Nikoliç bu iddiaları yalanlamamış, ancak Antin'de sivil ölüm olmadığını ve kendisinin de hiçbir şekilde ateş açmadığını belirtmişti. Nataşa Kandiç ise savaş suçu iddialarını geri almamış, Sırplığa hakaret ve iddialarına kanıt gösterememekten yargılanmıştı. İnsan Hakları İzleme Örgütü bu davanın Sırbistan'daki insan hakları örgütlerini susturmak için başvurulan pek çok yoldan biri olduğunu söylemişti.(EK/HK)