Öğrenciler, aradan bir yıl geçmesine rağmen, jandarma karakolunun bulunduğu Y.Y.Ü kamusunda görev yapan askerler tarafından sürekli göz hapsinde tutulmaktan, bazı öğrenci etkinliklerinden önce izlenmekten şikayetçi...
Hocalar tavır aldı, askerler sürekli takipte
Bazı dilekçecilere göre ise, dilekçe kampanyasından sonra bir çok hoca kendilerine karşı "tavır" aldı...
Dilekçe verdikleri için tutuklanan öğrenciler, okul dışında yaptıkları iş başvurularından sürekli olumsuz cevap almalarını, "sabıkalarına" bağlıyor...
Kimya Bölümü öğrencisi Hacı Dinçer, dilekçe verdikten sonra üç gün göz altında kalmış. Davası ise Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) hala sürüyor. Ama iş bununla da bitmemiş, kampus içindeki askerler baskılarını daha da arttırmış, Dinçer sürekli takibe alınmış Bu yüzden de arkadaşları artık selam vermez olmuşlar ona. Her öğrenci gibi Hacı da para sıkıntısı çekiyor ama "disiplin cezasına çarptırıldığı için" hiçbir burstan yararlanamıyor.
"Küçükken de şimdi de askerlerden saklanıyorum "
Dinçer, "Ben köyümde, çocukken de askerlerden hep korktum. Köyde aramalar yapılınca korkudan annemin arkasına saklanırdım. Şimdi üniversite de okuyorum ama benim için durum hala aynı" diyor....
Dilekçecilere göre başta Rektör Yardımcısı Zühre Şentürk olmak üzere pek çok ders hocaları, kendileriyle ilişkilerini "sınırlandırmışlar".
Dilekçecilerden Yunus Demir ise on beş arkadaşı ile birlikte altı ay boyunca cezaevinde yatmış. Dilekçe "suçundan" en fazla ceza çekenlerden biri o.
Demir, Yüksek Öğrenim Kurulu'nun (YÖK) kararıyla okuldan "süresiz" uzaklaştırılmış, ama İdari Mahkeme Demir'in okuluna devam etmesi yönünde karar alınca altı ay sonra tekrar dönebilmiş okuluna. Bir dönem boyunca cezaevinde yattığı için derslerini takip edememiş, o yüzden Yunus şimdi, hiç görmediği derslerin sınavlarını vermeye çalışıyor. Sınıfta kalırsa işler daha da kötüleşir, çünkü o zar zor geçinen ailesine daha fazla yük olmak istemiyor.
Demir, "Askerler bazen kimseden kimlik istemiyorlar ama beni aramadan bırakmıyorlar. Amaçları beni teşhir etmek ve yalnızlaştırmak" diyor. Dilekçe verdiği dönemde ailesinin bile tehdit edildiğini söylüyor. Yunus'un da davası DGM'de devam ediyor. O da artık sabıkalı, ve Migros'a yaptığı iş başvurusundan bu yüzden olumsuz cevap almış...
" Terörist olmak çok kolay"
Rektörlüğe dilekçe verdikten sonra başına gelmedik kalmayan Azad ise bize soyadını vermekten bile çekiniyor. Azad'a göre bir öğrenci her an gözaltına alınabilir, terörist ilan edilebilir. "Eğer böyle bir üniversitede isen, her zaman 'nötr' olmak zorundasın. Çünkü bu okulda 'sınavları' hocalar yapıyor, 'notları' ise askerler veriyor..." (NK/BB)