Fotoğraf: MA
Yeni Yaşam gazetesinin “Forum” bölümüne Kandıra 1 No’lu Hapishanesi’nden yazı gönderen mahpus Kürt siyasetçi Gültan Kışanak, seçim sürecine ilişkin tecrübelerini paylaştı.
Kışanak’ın yazısı özetle şöyle:
Seçimlerin son otuz günlük maratonu başladı. Nasıl çıkış yapıldı, bugüne gelinceye kadar neler yaşandı, bunlar tabi ki önemli ama artık bütün bunları geride bırakarak başarıya odaklanmanın zamanı geldi. Şimdi her birimiz bütün enerjimizle sürece yüklenmeli ve en iyi sonuca ulaşmak için gece-gündüz demeden çalışmalıyız.
Demokratik siyaset, demokratik tartışma kültürünü de içinde barındırır. Farklı fikirler söylenir, güçlü bir tartışma yaşanır, sonunda alınan kararların hayata geçirilmesi için herkes elinden geleni yapmak için harekete geçer ve sonuca odaklanır. Seçimlere tek liste ile girme tartışması demokratik siyaset açısından faydalı bir tartışmaydı. Zira bu tartışmanın temelinde oyların boşa gitmesini önleme kaygısı vardı. Halk iradesinin sandığa tam olarak yansıması için seçim sisteminin iyi anlaşılması gerekiyordu. Bu tartışma sayesinde halk, yeni seçim sisteminin neler getirdiğini, içinde ne gibi riskler barındırdığını daha iyi anlamış oldu. Şimdi oyunu kullanırken bu riskleri de dikkate alarak tercihini yapacak. Emek ve Özgürlük İttifakı bileşen partilerin yönetimleri, toplumu da tartışmalara dahil ederek, bir kararlaşmaya gitti. Hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum.
Seçim sistemiyle ilgili olarak şimdi halka doğru anlatmamız gereken bir konu daha var. Halk oyunu nasıl kullanacak? Seçmene iki oy pusulası verilecek Cumhurbaşkanlığı seçimi için verilen pusulada dört adayın resmi ve ismi yer alacağı için bu konuda tercih yapmak kolay olacak.
İkinci pusula ise milletvekilliği için. Bu pusulada seçmen ittifak içinde hangi partiyi tercih ediyorsa mührü o partinin amblemi altındaki yuvarlağa basacak. Örneğin pusulada Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bulunduğu yeri bulup oraya ittifak çatısı altında seçime giden Yeşil Sol Parti veya TİP’ten hangisini tercih ediyorsa, o partinin ambleminin altına mührü basması gerekecek. Geçmişteki seçim deneyimlerimizden yola çıkarak bu konuda yaşanacak olası yanlışlıkların önüne geçmek için şimdiden bu konunun halka iyi anlatılması gerekir. Artık oyların çöpe gitmesi kadar, geçersiz oyların da seçim sonucunda etkili olduğunu tecrübelerimizden biliyoruz.
Sadece bir oyla, kazanmak da kaybetmek de mümkün. Her bir yurttaşın oyu, tek başına kıymetlidir. Halklarımızın bu titizlikle sandık başına gideceğine, iradesini seçimlere yansıtacağına yürekten inanıyorum. Yeter ki biz doğru ve yeterli bilgiyi zamanında halka ulaştıralım.
Okuma yazması olmayanlar için de ip bağlayıp verdik. Bugün eğer seçim barajı anlamsız hale geldiyse bunu, oy verme kabininde koynunda taşıdığı o ipi çıkartarak, oy vereceği yeri bulan analarımıza borçluyuz. Analarımızı kocaman yüreğinden öpüyor, açtıkları yolda yürüyerek, mutlaka barışa ve demokrasiye ulaşacağımıza olan inancımı ifade ediyorum.
Savaşa, ölüme, zulme, adaletsizliğe, yoksulluğa karşı durmak için en önemli silahımız oyumuzdur, Şimdi oyumuzu kullanma zamanı.
TIKLAYIN- Yazının tamamını okuyun
(EMK)