EMO Dergisi
Mühendisler ve Örgütlenme...
ASIL ŞİMDİ ÖRGÜTLENME ZAMANI
HaberSen Örgütlenme Sekreteri
Kamu emekçilerinin 12 yıldır sürdürdüğü sendikal haklar ve özgürlükler mücadelesi 4688 sayılı kamu çalışanları sendikası yasasının çıkmasıyla beraber yeni bir aşamaya girdi.
Yasanın Meclis'te görüşülmesi sürecinde verdiğimiz mücadeleye rağmen KamuSen'in desteğiyle TİS ve grev hakkı olmayan bir yasa çıktı. TİS ve grev hakkı dışında da bu yasada birçok anti demokratik hükümler ve yasaklar mevcut. Yüzbinlerce kamu çalışanı örgütlenme özgürlüğünden mahkum ediliyor.
KESK olarak yasa çıktığı gün "bu yasa bize dar gelir" dedik. Esas olarak yasaların, ilgililerin fiili olarak bulunduğu konumu tespit edip buna göre çerçeve çizmesi gerekirken bu yasayla kamu emekçilerinin mücadelesinin önü kesilmek istenmektedir.
Yasanın çıkmasıyla beraber tüzüğümüzde zorunlu değişiklikleri yaptık ve ifade ettik: "Toplu görüşmeyi toplu sözleşmeye çevireceğiz". Mücadelemizi engelleyip devlet güdümlü sendikayı örgütlemeye çalışanlara fırsat vermeyeceğiz. Dün olduğu gibi yarın da uluslararası sözleşmelerden ve sendika olmaktan doğan haklarımızı kullanmakta tereddüt etmeyeceğiz. Rehberimiz her zaman çalışanların talepleri olacaktır.
Ayrı örgütlenme yanlıştır
Kamu işyerlerinde yıllarca sendikal örgütlenmenin biçimi tartışıldı. Postacılar, Telekomcular, TRTciler, mühendisler, teknisyenler ayrı ayrı sendika kurmayı tartıştılar. Dünyada her iş kolundan milyonlarca çalışan ortak örgütlenmelere giderken ülkemiz emekçileri hep zaman ve enerji kaybetti. Bir taraftan hep birlikte yoksullaştık, işsiz kaldık, diğer yandan sağlıklı örgütlenmeler oluşturamadık. Hep karanlıkta göz kırptık. 4688 sayılı yasaya göre basınyayın ve iletişim işkolunda PTT, Türk Telekom, TRT, BasınYayın Genel Müdürlüğü, RTÜK, Telekomünikasyon Kurumu ve Basın İlan Kurumu var. Yani bundan sonra işçiler hariç bu 7 kurumun çalışanları aynı sendikada örgütlü mücadele sürdürecekler.
Bu 12 yıllık mücadele sürecinde mühendis ve mimar kamu çalışanlarının örgütlenmeye katkıları hep sınırlı kaldı. Çok tartışıp az çalışmayı tercih ettiler ve bir taraftan birikimlerini mücadeleye yeterince aktarmayarak daha güçlü yapıların doğmasına olanak sağlamadılar, diğer taraftan azımsanamayacak sayıda üye kaybı oldu. Süren mücadeleden olumlu etkilenmeleri de yeterince olmadı. Sendikamız HaberSen'de üye mühendis saysı diğer çalışanların yüzde 10'u kadar bir oranda kaldı.
Özelleştirme ve taşeronlaştırmanın artması, devletin gitgide üretimden çekilmesi, mühendismimarların büro memuru durumuna düşürülerek işsizleşmesi ve yoksullaşması sürecini yaşıyoruz. Mutlu azınlık olmaktan, potansiyel yönetici olmaktan çıkıldı. Artık sendikal örgütlenmeye burun kıvırmak değil, dört elle sarılmak zamanıdır. Kimse başkalarının çizdiği kaderi yaşamak zorunda değildir.
Bugün işyerlerinde en çok haksızlığa uğrayan, kıyım yaşayan kesimlerin başında mühendismimarlar gelmektedir.
Gerek sendikamız HaberSen, gerekse konfederasyonumuz KESK hep "hak verilmez alınır" şiarıyla hareket etmiştir. Bugün sendikaların programında bu kesimin sorunları yeterince yer almamaktadır çünkü bunun mücadelesini dillendirecek olanlar yüzlerini henüz örgütlü mücadeleye yeterince çevirmemişlerdir.
Derneklerin ve odaların ilgi alanları, kuruluş amaçları, etki güçleri sendikalardan farklıdır.
Küresel Direniş
Eylül 2001'de UNI adlı bir dünya sendikasına üye olduk. Bu konuda ülkemizdeki tek kamu sendikasıyız. UNI, 16 milyon üyeli, 140 ülkeden 1000'i aşkın sendikanın üye olduğu, telekom, posta, basınyayın, bankacı, sigortacıların bulunduğu bir sendika.
Günümüzde tüm sorunlar küresel yaşanıyor. Karşı koyuşun da aynı ölçülerde olması gerekiyor. Bırakın meslek veya işkolu sendikacılığı ile hak almayı, ülke boyutunda örgütlenmeler bile yetersiz kalabilmektedir. Siyasi iktidarın IMF politikalarını uyguladığı ülkemizde sorunların çözümü için işkolumuzdan başlayarak tüm dünyada işçilerin, memurların, emeğiyle geçinen herkesin ortak örgütlenme zorunluluğu vardır.
Bu çerçevede konfederasyonumuz KESK'in de içinde yeraldığı Emek Platformu oluşturuldu. 9 Kasım 2001'de tüm dünyada eş zamanlı "küresel saldırılara karşı küresel direniş" adı altında ortak eylemler yaptık. Hem ülke bazında, hem de dünya genelinde ortak örgütlenme ve ortak mücadele çabamızı sürdürüyoruz.
Hedefimiz çalışanların tek örgütünü yaratmaktır. Bu mücadelede mühendismimarların hayati önemi vardır. Sadece üye olmak yetmiyor, sendika yönetimlerine katılmak gerekiyor. Zararın neresinden dönülse kardır deyip sizleri bir an önce sendikamız HaberSen'de ve KESK'e bağlı sendikalarda örgütlenmeye çağırıyoruz.
TİS ve grev hakkımızı hem fiilen kullanacağız, hem de yasaya yazdıracağız. Sendikalarımız vasıtası ile işyerlerimizin yönetimine katılacağız. Kaderine razı olan değil kaderini belirleyen olacağız. Süreci kısaltmak biraz da sizlerin elindedir.