Fotoğraf: Cumhurbaşkanı Boric, "Şili oyunu bilerek kullan" kampanyasında /News Rebeat
4 Eylül'de Şilililer, 154 Anayasa Meclisi üyesince hazırlanan yeni toplum sözleşmesi taslağını oylayacak. Halk oylamasına bir ay kala yayınlanan anketlerde "evet" oylarının henüz baskın hale gelmediği görülüyor.
Geçtiğimiz hafta yayınlanan son anket yeni anayasayı "red" seçeneğini tercih edenlerin oranının bir puan artışla yüzde 48'e çıkarken, Şili solunun desteklediği "onay" tercihinin bir puan gerileyerek yüzde 38'e düştüğünü gösteriyordu.
Çoğunluğunu Şili'nin ilerici kesimlerinin oluşturduğu anayasa taslağını hazırlamakla görevli "Anayasa Meclisi" işe büyük umutlarla girişmiş olsa da bir yandan Pinochet Anayasası'nın ebedileştirdiği neoliberal ilkelerin sunduğu büyük imkanlara sımsıkı sarılan büyük sermaye ve Şili sağınının açtığı iftira kampanyası, öte yandan sol kanatta süregiden iç anlaşmazlıkların Yeni Anayasa çevresinde bir toplumsal heyecan dalgası oluşmasını önlemiş olduğu görülüyor.
TIKLAYIN-"Umut insanlara geri dönüyor"
Kafalar karışık
Dahası, bir Anayasa oylamasının içeriği ve anlamı konusunda da kafa karışıklığı bir türlü giderilebilmiş değil. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve değişik sivil toplum kuruluşlarınca Şili'de tipik bir sosyal ritüel olan "akşam çay saatini" bir "müzakere"ye dönüştürerek farklı yaş ve eğitim düzeylerindeki seçmenlerden oluşan gruplarla ülke çapında gerçekleştirilen buluşmalar bu kafa karışıklığını en çıplak haliyle yansıtıyor.
UNDP Bölge Başkanı Felipe Ajenjo, "Ana hedef, vatandaşların 4 Eylül'deki plebisite yönelik tutumlarını netleştirmeleri" diyor. "Bir araya gelmeleri, şüphelerini tartışmaları ve (bu konuda) bilgilendirilmeleri gerekiyor." Bu fikri ilk ortaya atan Patricio Saldivar "Bir araya gelip konuşuyoruz" diyor. "Her bir kişinin nasıl oy kullanacağı önemli değil, ancak bunu bilinçli bir şekilde yapmalarını istiyoruz."
Saldivar toplantıya gelenlere yeni anayasadaki ana noktaları özetleyen pratik bir rehber dağıttıktan sonra, "Yakında hayatımızın en önemli seçimlerinden birini yapacağız. Ne zaman olacağını biliyor musun?" diye soruyor. Grup hep bir ağızdan "4 Eylül!" diye yanıtlıyor.
"Bir anayasa ne işe yarar?"
4 Eylül 2022 günü Şilili seçmenler, 2019'da daha çok eşitlik için patlak veren büyük protesto dalgasına yanıt olarak 2021'de hazırlanmaya başlanan Anayasa Taslağı'nı desteklemek ya da 1980'de Augusto Pinochet diktatörlüğünce yapılan, ancak daha sonra ülke demokrasiye döndüğünde kısmen reformdan geçen mevcut Anayasa'yı korumak üzere oy kullanmak için sandık başına gidecek.
TIKLAYIN-Şili'de anayasa çığlığı kazandı: Zafer direnenlerin
Tartışmada ilk sözü alan 73 yaşındaki Georgina Perez: "Hiçbir şey anlamıyorum" diyor. "Ben anayasanın ne olduğunu bile bilmiyorum," Diğerleri de başlarını sallıyor.
Grup, Saldivar'ın arabuluculuğuyla anayasa metni ve oylama sürecine dönük kaygılarını ve bilgi eksikliklerini dile getiriyor. Ardından anayasa kavramını, 1980 Anayasası ve yeni metin arasındaki temel farkları tartışıyorlar. Emekli maaşları, sağlık ve barınma onları en çok düşündüren konular.
"Anayasa emekli maaşları sorununu çözer mi?"
Roza Fernandez bir emekli. "Düşük emekli maaşları beni en çok endişelendiren şey çünkü yeterli paramız yok." diyor. "Yeni Anayasa bu soruna ne çözüm getiriyor, bilmek istiyorum."
Uzmanların üzerinde en çok birleştikleri konu, oylama öncesi süre giden kampanyanın nasıl sahte haberler ve yanlış bilgilerle dolu olduğu.
Örneğin 75 yaşındaki Irene Hernandez, "Yeni anayasayla artık kendi evimiz diye bir şey olmayacakmış ve evleri sadece kiralayabilecekmişiz, böyle duydum" diyor.
Grubun diğer üyelerinin yüzlerinden, bu söylentiyi duyanın sadece Hernandez olmadığı anlaşılıyor. Ancak, toplantının koordinatörleri çözümü gösteriyorlar: Anayasa Taslağı'nın özel mülkiyetle ilgili bölümünü açıp bunun bir hak olduğunu açıklıyorlar.
"Bizim için çok zor. Böyle karmaşık yasaları anlama yeteneğimiz yok," diyor Hernandez toplantıdan sonra. "Ama, en azından şimdi benim için her şey daha net."
Geçen zaman kararsızlığı artırdı
Aylardır süregiden kamuoyu araştırmaları, çoğunluğun – ilerici eğilimli bir Anayasa Meclisi"nce hazırlanan ve sosyal hakların genişletilmesine odaklanan – yeni toplumsal sözleşmeyi onaylamak için oy kullanacağını gösteriyordu. Ancak şimdi ana anketler, eski Anayasayı koruma eğiliminin güçlenmekte olduğunu gösteriyor.
Her halükarda, anketlere göre, seçmenlerin büyük bölümü kararsız seçmenlerden oluşuyor. Kamuoyu araştırma kuruluşu Data Influ'ye göre halkın yüzde 42'si nasıl oy kullanacaklarını bilmediklerini, yüzde 34'üyse oy pusulalarını boş bırakacaklarını söylüyor. Mori anketine göreyse boş oy kullanacak ya da hiç sandığa gitmeyecekler.
Akşam çayı toplantısı dağılırken insanlar "Mevcut Anayasa hakkında, şüphelerimizi dile getirdik, kimse bize eski anayasanın ne dediğini söylememişti. Diktatörlük döneminde kapalı kapılar arkasında yazılmıştı" diye konuşuyorlar. "Şimdi yenisini okuyup iyice anlamak için çalışmamız lazım," diye ekliyor bir katılımcı, özgün ve öğretici akşam çayı saatinden sonra.
En ihtilaflı konular: "Tek sağlık", "eğitim" ve "emeklilik"
Sağ ve merkez solun bir kısmı, yeni metnin fazla "radikal" olduğunu düşüncesiyle, 4 Eylül'de anayasa değişikliğine karşı oy kullanma eğiliminde. Taslağın mükemmel olmadığını ve hala elden geçirilmesi gerektiğini düşünenlerin çokluğuna karşın, sol yeni anaysaya yeşil ışık yakma eğiliminde.
Ankete göre, yeni anayasaya evet diyeceklerin oranı yüzde 44'ü geçmiyor.
Anket ayrıca, yeni Anayasayı onaylamayı düşünenlerin en çok kaygı duydukları konunun sırasıyla Tek Sağlık Sistemi (yüzde 41), eğitim (yüzde 32) ve emeklilik sistemi (yüzde19) olduğunu, Anayasa taslağını red eğiliminde olanların ise Tek Sağlık Sistemine (yüzde 31), Eğitime (yüzde 24) ve Çokulusluluğa (yüzde 24) odaklandığını gösteriyor. .
Yeni anayasa önerisine evet demeyi düşünenlerin evet deme nedenleri arasında ulusal sağlık sistemi (yüzde 30), sosyal ve demokratik haklar (yüzde 22) ve eğitime ücretsiz erişim (yüzde 20) başı çekiyor. Reddetmeyi düşünenlerin çoğunluğuysa (yüzde 61) metne hiç değer vermiyor.
(AEK)