IPS İletişim Vakfı /bianet, 2024 Erkek Şiddeti çetelesini açıkladı.
Erkekler 2024'te en az 378 kadını öldürdü
Beyoğlu’ndaki Atölye BİA’nın toplantı salonunda düzenlenen basın toplantısında, çok sayıda akademisyen, gazeteci ve avukat katıldı.
"Patriyarkanın söylenmesini istemediği şeyler"
Toplantıda ilk olarak IPS İletişim Vakfı Koordinatörlerinden Elif Yılmazlı söz aldı. "Çetele, patriyarkanın söylenmesini istemediği şeyleri söyleme konusunda önemli bir yerde duruyor" diyen Yılmazlı şöyle konuştu:
Belki de çetelede eksik olan şey duygularımız. Metinler sayılardan oluşuyor, çünkü sansasyonel olan bilgiden uzak durmaya çalışıyoruz. Elbette ki duygular burada kamçılanıyor. 'Biz Varsak Yaşam Var' olarak adlandırdığımız videomuzun ihtiyacı da tam bu noktada çıktı. Belki bir nebze de olsa duygularımıza hitap edebilir, heyecanımızı yansıtabilir
"Biz Varsak Yaşam Var"
"Biz Varsak Yaşam Var" videosunun gösteriminin ardından oyuncular Ayşen Şahin, İris Mozalar ve Feride Çetin söz aldı.
Oyuncu Feride Çetin şöyle konuştu.
Ortada olan, sistemli bir şekilde her alanda ilerleyen bir devlet politikası var. Biz de kendi kalemizi korumaya çalışıyoruz, ki kalemiz sağlam dursun. Ama kalemizi de koruyamıyoruz. O yüzden galiba kendi kalemizden ziyade hepimizin kalesi deme zamanı geldi.
Ayşen Şahin şunları söyledi:
Bu iktidar döneminde bizim yaşam tahammülümüz çok daraltıldı. Hayat bize layık görülenden çok daha büyük ve bütünleşik bir şey. Biz aslında aşktan konuşmayı, keyifli şeyler yapmayı, seyahat edebilmeyi hak ediyoruz. Ancak her alanda çok kısıtlandık.
Ezilenlerin en az %50'si kadın olduğu için biz artı bir de kadın kimliğinden eziliyoruz. Sadece kadınlığımızdan ezilmiyoruz. Her kesimin en az %50'si olarak eziliyoruz. Ben senaryoyu okuduğumda açıkçası rahatsız olduğum bir konuyu da dile getirdiği için mutlu oldum.
İris Mozalar şöyle konuştu:
Erkek şiddeti çok sıradanlaştı. Bir kadının öldürülmesi aslında çok korkunç bir istatistik, ama ona rağmen biz her gün defalarca kez bu haberleri duyduğumuz, gördüğümüz ve kaydırdığımız için çok kanıksadık. Bu video bu kanıksamaya biraz taş atan bir yerde duruyor. Bu yüzden bu videoda yer aldığım için çok mutluyum. Umarım erkek şiddeti magazinel bir boyuttan çıkarılır ve şiddetin sayılardan itbaren olmadığı, birer yaşam öyküsü olduğu fark edilebilir.
"İstanbul Sözleşmesi devlete sorumluluk yüklüyordu"
Ardından editörümüz Evrim Kepenek, 2024 Erkek Şiddeti çetelesinin verilerini açıkladı.
Çetelenin erkek şiddetinin basına yansıyan vakalarından oluştuğunu vurgulayan Kepenek, erkek şiddetinin basına yansımayan vakalarının Türkiye'nin her ilinde olduğunun altını çizdi.
İstanbul Sözleşmesinin devlete erkek şiddetine karşı sorumluluk yüklediğini vurgulayan Kepenek "İstanbul Sözleşmesi yürürlükteyken erkek şiddetinden yaralı kalan kadınların tedavilerini hasteneler ücretsiz olarak yapabiliyordu. Artık sözleşme kaldırıldığı için devletin öyle bir sorumluluğu da kalmadı. Yaralı kadınlar yapayalnız kalıyorlar." dedi.
Erkek şiddetinin çoğunluğunun ev içinde aile üyeleri tarafından gerçekleştirildiğine işaret eden Kepenek "Türkiye'de erkek şiddetinde yaygın kullanılan bahanelerden öne çıkanlar ayrılmak ya da barışmak istemeleri ve kıskançlık" dedi.
Erkek şiddetinin medyadaki yansımasına da değinen Kepenek "Biz çok netiz: Türkiye'de erkekler kadınları öldürüyor, diyoruz. Ancak medyada yer alan erkek şiddeti haberlerinde faillerin gizlendiğini görüyoruz" dedi.
"AKP ile şiddet kamusallaştı"
Erkek şiddeti verilerinin yıllık değişimini değerlendiren Kepenek, "Şiddet AKP iktidara gelmeden önce de vardı. Ancak AKP döneminde şiddetin kamusal hale geldiğini görüyoruz. AKP, bunu doğrudan ve dolaylı yollardan yapıyor. Bunların en önemlisi İstanbul Sözleşmesini kaldırmak, çünkü bununla birlikte kadını şiddete karşı savunmasız bırakıyor. İstanbul Sözleşmesi devlete 'kadınları erkek şiddetinden koruyacaksın' diyordu. Artık bu kalkan kadınların elinden alındı" dedi.
Oyuncu Feride Çetin Recep Tayyip Erdoğan'ın 2025 yılını "Aile Yılı" ilan etmesine değindi ve "Erdoğan bunun hemen ardından LGBTİ+'lerle ilgili bir konuşma yaptı ve LGBTİ+'leri 'günah keçisi' ilan etti." dedi.
Erdoğan “Aile Yılı” destek programını açıkladı, nefret söylemi yaydı
"Şiddetle mücadelede kazanımlara odaklanılmalı"
Ardından soru-cevap bölümünde gazeteci Beste Argat şunları söyledi:
Korkmadan yaşamak neydi, iyilik neydi, güzellik neydi, biz neler yapıyorduk bunlardan önce? Hiçbir zaman tam olarak şiddet bitmedi, ama özellikle son 10 yıldaki otoriterleşmeyle beraber yaşadığımız dünyaya bakınca, şiddetle mücadele etmek zor. Ancak bugün burada pek çok kişi bir aradayız. Toplumsal cinsiyet eşitliğini yaygınlaştırmak, savaşsız bir dünyayı hep birlikte inşa etmek zorundayız
Ayşen Şahin ise erkek şiddetine karşı yargıda olumlu pek çok emsal karar olduğuna dikkat çekerek erkek şiddetine karşı hukuksal mücadelelerin haberleştirilmesinde kazanımlara odaklanmanın önemini vurguladı.
"Barolarda koruma kararı ve ücretsiz avukat desteği"
Erkek şiddetiyle mücadelede istatistiksel verilerin önemli yer tuttuğuna dikkat çeken İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi'nden Birsen Baş Topaloğlu bütüncül politikalar yürütülmesi gerektiğini kaydetti.
Topaloğlu, çocuklara yönelik istismarın çok yaygın olduğunu ancak verilerinin yetersiz olduğunu belirtti.
İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilmesinin fail erkeklerde cezasızlık algısı yarattığını ve kadınlarda korunmadığına dair inanç oluşturduğunu kaydeden Topaloğlu, erkek şiddetinde barolardan hukuki destek almanın önemini vurguladı.
Polis karakollarının erkek şiddeti konusunda kadınları yönlendirmede eksik ve yanlış davrandığını belirten Topaloğlu, baroların adli yardım merkezlerinde koruma kararı ve ücretsiz avukat hizmeti edinilebileceğinin altını çizdi:
Barolarımızdaki Kadın Hakları Merkezlerinde gönüllü olan hakikaten taşın altına elini koymuş avukatlarımız var. İşlerinden, güçlerinden, zamanlarını ayırıp oradamücadele ediyorlar. Aslında kurumsal olarak baroların adli yardım merkezi var. Maddi durumunuza bakmadan size avukat atıyorlar. Telefon trafiği üzerinden bile yönlendiriyoruz.
Bilhassa cinsel şiddet suçlarında avukat desteği lazım. Karakollarda yarım ifadeler alınıyor. Çoğu kişi başvuru mekanizması olduğunu bilmiyor, onun için gidiyor karakola. Bilhassa aile içi olaylarda mağdur yalnız kalıyor.
Çeteleden öne çıkan veriler şöyle:
Erkek Şiddeti
- Erkekler 2024’te en az 378 kadını öldürdü.
- Öldürülen kadınların yüzde 67’si ev içinde, yüzde 32’si ise ev dışında yaşamını yitirdi.
- Cinayetlerin yüzde 70’i kadınların eşleri, sevgilileri veya eski eşleri tarafından işlendi.
- Kadınların yüzde 60’ı ateşli silahla, yüzde 27’si kesici aletle öldürüldü.
Şüpheli Kadın Ölümleri
- 2024 yılında, aralarında trans kadınların da bulunduğu en az 282 kadın ölümü basına “şüpheli” olarak yansıdı.
Çocuk Cinayetleri
- Erkekler 2024’te en az 43 çocuğu öldürdü.
- Öldürülen çocuklardan bazıları erken yaşta zorla evlendirilmişti.
- Cinayetlerin çoğu baba, abi veya aile bireyleri tarafından işlendi.
Cinsel Saldırı ve Tecavüz
- Erkekler, 2024 yılında 16 kadına tecavüz etti.
- Tecavüzlerin yüzde 75’i ev dışında gerçekleşti.
- Faillerin yalnızca 14’ü tutuklandı.
Taciz ve Çocuk İstismarı
- Erkekler 2024’te 131 kadını taciz etti, 229 çocuğu istismar etti.
- Taciz ve istismar vakalarının büyük bölümü ev dışında yaşandı.
Şiddet ve Yaralama
- 2024 yılında erkekler 645 kadını yaraladı.
- Yaralanma vakalarının yüzde 57’si ev içinde gerçekleşti.
- Kadınların yüzde 75’i kocaları veya sevgilileri tarafından yaralandı.
Seks İşçiliğine Zorlama
- 2024’te en az 772 kadın seks işçiliğine zorlandı.
- Seks işçiliğine zorlanan kadınların 225’i göçmendi.
Hukuki Süreç
- Kadın cinayetlerinde 724 fail tespit edildi, ancak sadece 304’ü tutuklandı.
- Taciz ve tecavüz vakalarında faillerin büyük çoğunluğu serbest bırakıldı veya haklarında hiçbir işlem yapılmadı.
(EC)