Uslu şunları söyledi:
* Cumhurbaşkanına yazdığım mektup nedeniyle 5 Ekim 2000' de başlayan soruşturmalara 30 Nisan 2002' de bir yenisi daha eklendi.
* Böylece Üniversite ile 2 kez ilişiğimin kesildiği dönemleri çıkarırsak 5 Ekim 2000 tarihinden sonraki 10 ay 19 günlük sürede 7 soruşturma açıldı.
* Yani her 1,5 ayda bir soruşturma oluyor. Son 19 ayda ( 5 Ekim 2000' den sonra ) soruşturmalar, sürgünler ve ilişik kesmeler, icraya vermeler vb. nedeniyle bilimsel araştırma yapmam mümkün olamıyor.
* Bütün bunlar da kamu yararına yapılmış oluyor.
Uslu'nun savunması
YÖK' ün belgesini açıkladığı gerekçesiyle 30 Nisan 2002' de hakkında açılan soruşturma çerçevesinde, Sayın Prof. Dr. E. Semih YALÇIN hitaben, verdiği savunmada Prof. Dr. Turhan USLU şu noktaları vurguladı:
" Tarihsiz iadeli taahhütlü mektubunuzu 30.4.2002 tarihinde tebellüğ ettim. Gazi Üniversitesi mevcut yönetiminin, ilişiğimin kesik olduğu tarihler dışında çalıştığım dönemdeki son 17 ayda, 7. soruşturmasını açtığını öğrenmiş bulunmaktayım. Savunmamı aşağıda sunuyorum.
1. 2547 sayılı kanun ve disiplin yönetmeliği üniversite çalışanları içindir. Bahsedilen mektup ile ilgili olay benim üniversite ile ilişiğimin kesik olduğu döneme aittir. 24.1.2002 ile 28.2.2002 tarihleri arası dışında, 2.7.2001 tarihinden 12.4.2002 tarihine kadar üniversite ile ilişkim kesik idi.
2. Bahsedilen mektup şahsım ile ilgili bir mektuptur.
Nitekim 25.6.2001 tarihli bu mektup, 13.7.2001 tarih ile Başbakanlık tarafından şahsıma " dilekçenize YÖK'ün cevabı ektedir" yazısı ile iletilmiştir. Bu dilekçenin içeriği olan ve YÖK tarafından tahkikat konusu yapılan hususlar, üniversitenin açtığı soruşturmalardan biri sonucu verilen
ceza nedeniyle tarafıma gönderdiği, 16.2.2001 tarihli soruşturmacının Prof. Dr. Metin AKTAŞ ile yaptığı yazılı röportajın konusu yapılmış ve idare tarafından bu iddialar açıklanmıştır. Bu röportaja da gizli damgası konulmamıştır. Bu da göstermektedir ki, gizli kalması gereken bir hususun olmadığı bizzat üniversitenin yazışmalarında yer almakla idare tarafından kabullenilmiştir.
3. YÖK ile ilgili mektup konusunda Gazi Üniversitesi'nin soruşturma açması.
Başbakanlığa yazılan yazıya YÖK' ün cevap vermesinden ibaret olan yazışmayı YÖK' ün değil de üniversitenin soruşturma konusu yapması anayasaya aykırıdır. Anayasa gereğince ancak yetkili olan organlar bu yetkisini kullanabilir.Bu nedenle kanunun açık izni olmadan bu konuda yetkisiz bulunan üniversitenin YÖK' e ait bir işlemi soruşturma konusu yapması geçerli değildir.
4. Bahsedilen mektup anayasa ve yasalar çerçevesinde kamu yararı gözetilerek tarafımca Başbakanlığa gönderilmiştir.
Başbakanlık yazımı incelenmek üzere YÖK' e göndermiş ve aldığı cevabı tarafıma iletmiştir. Kamu yararı çerçevesinde YÖK ve üniversiteler ile ilgili haberler sürekli medyanın gündemine girmektedir ve girecektir.
5. YÖK' ün cevabı ile ilgili mektubum daha önce de soruşturma konusu olmuştur.
Bu mektup ile ilgili 5.10.2000 tarihinde soruşturma açılmış ve soruşturmacı Prof. Dr. K. Yaşar KOPRAMAN'a savunma verilmiştir. Bu soruşturma sonunda ceza verilmiş ve bu ceza da diğer cezalar ile birlikte dayanak yapılarak ilişkim kesilmiştir. Bu karar İdare Mahkemesinde 2001/1108 sayılı dosya ile yargılanmakta olup hukuka aykırı bulunmuş ve 2 kez yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Böylece aynı konu ikinci defa gündeme getirilerek yen iden soruşturma konusu yapılmaya çalışılmaktadır. Anayasa'ya göre hukuka aykırı olan hareketler idari soruşturmanın konusunu teşkil edebilir. Kanunilik unsuru gereğince Anayasa'nın 74. maddesi gereğince her vatandaş hukukun ihlal edildiğinin öğrenilmesi halinde, kamu yararı gereği yetkili makamlara gerekli bilgi ve dilekçeyi vermek zorundadır. Bu husus soruşturmayı yürüten kamu görevlisini de Türk Ceza Kanunu 235 ve devamı maddeleri gereğince bağlar.
6. Bu soruşturmanın açılacağı, 17.4.2002 tarihli Evrensel Gazetesi tarafından soruşturmadan önce bildirilmiştir.
12 Nisan 2002 tarihinde görevime mahkemenin 2. yürütmeyi durdurma kararı ile 2. kez başlamamdan birkaç dakika sonra Dekan Prof. Dr. Metin AKTAŞ' ın hemen o gün emeklilik dilekçesi vermez isem bu soruşturmanın açılacağı mesajı tarafıma iletildi.
Bu durum, bu soruşturmanın kanuni bir zorunluluk sonucu yapılmadığını göstermektedir.
Aleyhimde verilen Kastamonu' ya sürgün ve ilişik kesme kararlarının, mahkeme kararları ile hukuka aykırılığı sabit olmuştur.
İdarenin, anayasa gereği mutlak kamu yararı amacı ile hareket etmeyip, tamamen bilim ve meslek özgürlüğümü kısıtlayacak şekilde, üniversiteden uzaklaştırmaya yönelik çeşitli bahane ve sebepleri sürekli olarak yaratmaya çalıştığı bu soruşturmayla tekrar ortaya çıkmıştır.
7. İdare, ceza aldığım mektuptaki iddialarımı incelemeyip sürekli çeşitli bahane ve soruşturmalar ile psikolojik baskı yapmaktadır.
Gazi Üniversitesinde 19 yıllık mesai hayatımda aldığım ders ücretleri, yönettiğim tez çalışma sayıları, girdiğim çeşitli jüri üyelik sayıları vb. ile dekan, bölüm başkanı ve diğer bölüm elemanları ile olan iddialarımdaki karşılaştırmalar yapılmamıştır. (NU)