Şura açılışında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Abdullah Gül de birer konuşma yaparak medya ve iletişim sektörünün önemine işaret ettiler.
Basın yasalarının yeniden düzenleme gereğine değinen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, basında kartelleşmenin engellenmesi gerektiği açıkladı.
Başbakan Gül ise, günümüzde basın özgürlüğü kavramı yerine bireyin haber ve bilgiye ulaşma, bilgi edinme hakkını da içeren iletişim özgürlüğü kavramının kullanılması gerektiğini belirtti.
Sezer: Medyada çoğulculuk korunmalı
Bilkent Oteli'nde yapılan İletişim Şurası'na TBMM Başkanı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Beşir Atalay, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu, bürokratlar ve basın örgüt temsilcileri de katıldılar.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden (TGC) Orhan Erinç, Genel Sekreteri Turgay Olcayto, TGC eski Başkanı gazeteci Nail Güreli, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı İsmet Demirdöğen ve Bağımsız İletişim Ağı (BİA) Hukuk Birimi danışmanı ve iletişim hukukçusu Fikret İlkiz'in de katıldığı Şurada, komisyon toplantıları bugün de sürüyor.
Yerel basının güçlendirilmesi, İş Güvencesi Yasası'nın basını da kapsaması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Sezer, "Medyanın çoğulculuğunu koruyucu önlemler alınmalı" dedi.
"Basın baskıdan uzak kalmalı"
Dünyadaki bilim ve teknoloji alanındaki hızlı gelişmelere dikkat çeken Cumhurbaşkanı Sezer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
* Toplumsal sorunlarımızın demokratik yollarla çözülmesinde, saydam ve etkin devlet yapısı ile, yolsuzluklardan arınmış toplum amacına ulaşılmasında, iletişim teknolojilerinin önemi yadsınamaz.
* Düşünce ve anlatım özgürlüğü olmadan basın özgürlüğünden söz edilemez. Düşünce ve anlatım özgürlüğünü tamamlayan ve onun kullanılmasını sağlayan basın özgürlüğü her koşulda korunmalı ve yaşatılmalıdır.
* Kamusal görevini tam anlamıyla yerine getirebilmesi için basının her türlü baskıdan uzak tutulması zorunludur. Bunun yanında, basının evrensel ilkelere göre hareket etmesi, doğru, ilkeli, nesnel habercilik anlayışını ve meslek etiğini her şeyin üzerinde tutması da gereklidir.
"Basın yasaları yeniden düzenlenmeli"
Günümüzün öncelikli konularından biri de, basın, yayın ve iletişimle ilgili yasaların ele alınması, konunun sağlanacak uzlaşma doğrultusunda yeniden düzenlenmesi olmalıdır.
İletişim araçlarındaki gelişme nedeniyle sınırların ve uzaklıkların önemini yitirdiği günümüzde, bu yasaların yeniden düzenlenmesi, değişen koşullara uyarlanması, çağdaş ve özgürlükçü yapıya kavuşturulması ve kimi yasal boşlukların giderilmesi zorunluluktur.
Düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün haber alma ya da verme özgürlüğünü de kapsadığı belirtilen Anayasa'da, Devlet'e basın ve haber alma özgürlüğünü sağlayacak önlemleri alma görevi de verilmiştir.
"Devlet karteli önlemeli"
Ayrıca, Anayasa'da, Devlet'e, tüm piyasaların sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici önlemleri alma ve eylemli ya da anlaşma sonucu piyasalarda oluşacak tekelleşmeyi ve kartelleşmeyi önleme görevi verilmiştir.
Basınla ilgili yeni düzenlemeler yapılırken, basın özgürlüğünün demokrasiyi işleten ve ona yaşam veren en önemli öğelerden olduğu ve anayasal kurallar göz önünde bulundurulmalıdır.
Sermayenin belli kişi ya da grupların elinde toplanmasının önlenmesine yönelik düzenlemelere özel önem verilmelidir. Basın özgürlüğü, kamu güçleri karşısında olduğu kadar, özel güçlere karşı da korunmalıdır.
Tekelleşen ya da kartelleşen medya, bir yandan ekonomik alanda haksızlık yaratabilecek bir güce ulaşırken, öte yandan haber alma özgürlüğünü kısıtlayabilecek, medya gücünün çıkar amaçlı kullanılmasına hizmet edebilecektir.
"Medya gücünü kötüye kullanmamalı"
Medya gücünün kötüye kullanılması, kamu yararı ve kamu düzenine zarar vermekle kalmayacak, demokrasiyi de olumsuz yönde etkileyecektir.
Devletin sansür uygulaması kadar, basının tekelleşmesi de, özgürlüklerin gelişmesinin önünde engel oluşturacaktır. Medyanın çoğulculuğunu koruyucu önlemler alınması, bağımsız ve tarafsız yayıncılığın sürdürülebilmesi için gereklidir.
Bir kamu hizmeti veren medyanın tekelleşerek sorumluluk bilincinden uzaklaşması, bireysel çıkarlara hizmet edecek ticari nitelik kazanması, medya-siyaset bağlantısının güçlenmesi, medyanın Devletle ticari ilişkiye girmesi, kuşkusuz demokrasinin yozlaşmasına zemin hazırlayacak, basının varlık nedeni ile çelişecektir.
Cezalarda "oran" önemli
Basın ve yayın kuruluşlarıyla ilgili olarak getirilecek cezaların her şeyden önce amaç-araç orantısını gözetmesi zorunluluktur. Cezaların caydırıcı nitelikte olması, ancak, basın ve yayın kuruluşlarının yaşam şansını ortadan kaldırmaması gerekmektedir.
Ağır para cezalarının getirilmesinin, maddi olanaksızlık içindeki kuruluşların kapanmasına ya da daha güçlü olanın egemenliğine girmesine neden olacağı unutulmamalıdır.
Demokratik bir toplumda, biçimsel yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ya da yerine getirilmekte gecikilmesinin, basın kuruluşunun yayından çekilmesi sonucunu doğuracak kadar ağır yaptırımlarla karşılanması uygun görülemez.
Bu yöndeki uygulamaların, basın özgürlüğüyle bağdaşmayacağı, haber, düşünce ve kanaatlerin özgürce yayımlanmasını engelleyeceği kuşkusuzdur.
"İş Güvencesi"nin basını kapsaması önemli
Ülkemizin son yıllarda yaşadığı ekonomik sorunlar, tüm sektörleri olduğu gibi basın sektörünü de etkilemiştir. Her türlü koşulda özveriyle görevini yerine getiren basın çalışanlarının haklarının korunması, çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi amacına yönelik çabaların kararlılıkla sürdürülmesi gerekmektedir.
"Yerel basın desteklenmeli"
İş Güvencesi Yasası'nın basın çalışanlarını da kapsayacak biçimde çıkarılması, bu bağlamda atılan önemli ve sevindirici bir adım olmuştur.
İletişim Şurası'nı fırsat bilerek, yerel basınımızın desteklenmesinin önemini de vurgulamak istiyorum. Ulusal Kurtuluş Savaşı yıllarında toplumumuzu aydınlatan ve güç veren, ülkemizin çağdaşlaşma sürecinde büyük rol üstlenen yerel basınımızın desteklenmesi, basınımızı daha güçlü kılacaktır.
Gül: Çalışmalar göz önünde tutulacak
Şurada konuşan Başbakan Gül de, basın özgürlüğü kavramının yerine daha çağdaş bir ifade olarak iletişim özgürlüğü kavramının alması gerektiğini açıkladı. Gül, Şuradan yapılacak çalışmaların hükümet tarafından dikkate alınacağını da ifade etti. (BB/NK)