"Hayata Dönüş"ü Hayat Derviş anlatıyor
"Yasadışı örgüte yardım ve yataklık" (169.madde) iddiasıyla hüküm giyen Hayat Derviş(40), 19 Aralık'ta başlayan ve Ümraniye Cezaevi'nde dört gün süren operasyon sonunda, 22 Aralık günü Kandıra F tipi Cezaevine sevkedildi. Kandıra F Tipi Cezaevi'nden dört gün sonra Şartlı Salıverilme Yasası'ndan yararlanarak serbest bırakılan Derviş, Ümraniye Cezaevi'nde güvenlik güçlerinin gazlı - bombalı müdahalesini ve sevk boyunca yaşadıklarını ve gördüklerini ayrıntılarıyla anlattı.
"Gazdan zehirlenmemek için çıktık"
"Operasyon için içeriye girdiklerini, silah seslerini duyunca anladık. Askerler girer girmez, üst katta Ahmet Dilli arkadaşın, kendini ateşe verdiği zaman güvenlik güçleri tarafından vurulduğunu duyduk. Daha sonra barikatlar kurduk. 24 saatten uzun bir süre, bu barikatları taradılar ve el bombaları attılar.
Sonra içeri zift gibi; insanın yüzüne, ellerine yapışan ve bir metre ötesini bile görmeyi engelleyen bir sis bombası attılar. Saatlerce içeriye ara, ara biber ve zehirli gazları verdiler. Bu arada çatıları ve yan duvarları iş makineleriyle delmeye başladılar. Açtıkları deliklerden ateş etmeye devam ettiler. Son olarak 22 Aralık günü yemekhanede sıkıştık. Pencerelerden içeri gaz bombası attılar; biz de zehirlenmemek için açılan deliklerden çıktık."
"Cezaevi doktorunun önünde dövdüler"
"Çıkar çıkmaz bizi soydular ve arama yaparken eğilip makatlarımızı bile kontrol ettiler. Bizi, F tiplerine götürmek üzere cezaevi araçlarına döverek bindirdiler ve döverek indirdiler. Kandıra F tipine kayıtlarımızı yaparken ve hatta cezaevi doktorunun önünde dahi dövmeye devam ettiler. Cezaevi doktorunun 'dövmeyin' uyarılarını ise, güvenlik görevlileri dinlemedi. Hücrelerimize sürüyerek götürdüler. Koridorda gördüğümüz her gardiyanın önünde durdurulup, bir süre tekme yedik."
Ve F tipi...
"Ben üç kişilik hücrede kaldım. Sanırım, üç kişilik hücrelerde, havalandırma boşluğuna bağırarak yandaki hücreyle iletişim kurulabiliyor"
"Bülent Ertürk: "Sesim bana geri geldi"
Bir başka tanık Bülent Ertürk (27) de F tipinde iki gün kaldıktan sonra, cezaevinden serbest bırakılmış. "Yasadışı örgüte yardım ve yataklık" iddiasıyla tutuklu bulunduğu Nevşehir Cezaevi'nden, Sincan F Tipi Cezaevi'ne sevkedilmiş. Yalnızca iki saat kaldığı tek kişilik hücreyi şöyle anlatıyor.
"Üzerimizdekileri parçalayarak çıkardılar"
"Arama yapacaklarını söyleyerek içeri giren askerler tarafından zorla ringlere (cezaevi araçları) götürüldük. Sincan Cezaevi'nin girişinde ve içeride sürekli dayak yedik. Kafalarımızı, ayaklarımızın arasına sokarak dövdüler. Üzerimizdekileri parçalayarak çıkardılar. Saat, ayakkabı ve bunun gibi şeyleri aldılar. Beni iki saat kadar tek kişilik hücreye koydular. Pencereyi açıp boşluğa seslendiğimde, sesimin bana geri yankılandığını farkettim. Sesimi kimse duymuyordu."