Türkiye Tekstil, Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası'na (TEKSİF) üye 24 Teksim işçisi haklarını geri alabilmek için direnişe başlayarak İstanbul, Merter'deki fabrika önünde oturma eylemine geçti.
Sekiz saat çalışma hakkını kazanan işçilerin geri kalan haklarını da elde edebilmek için yürüttüğü sendikal örgütlenme faaliyetlerinin işvereni rahatsız ettiğini belirten işçiler, patronların iş makinelerinin sayısını arttırdığını, ancak bu işi yürütebilmenin mümkün olmadığını söylediler.
Sendikalaşma çalışmaları başlamadan önce günde 12 saat çalışan işçilerin daha sonra çalışma süreleri sekiz saate indirilmişti.
İş yüklerinin arttırılmasına karşılık herhangi bir maaş farkına da gidilmediğini kaydeden işçiler, işten atmalar son bulana, sendika hakkına saygı gösterilene kadar Teksim önündeki direnişlerinin süreceğini ifade etti.
Teksim Giyim Sanayi'nde çalışan 24 işçi, işverenin makine sayısını arttırması sonucu artan iş yükünü protesto ederek sendikal örgütlenmeye gittiği gerekçesiyle işten çıkarılmıştı.
Birkaç gün içerisinde işten çıkarılanların sayısının artacağını iddia eden Teksim işçileri bianet'e yaptıkları açıklamada çalışma koşullarını, işten çıkarılma süreçlerini ve direniş eylemlerini anlattı.
Arif Erişken: Maaşlar değişmedi ama iş yükü arttı
"4,5 yıldır Teksim'de makine operatörü olarak çalışıyordum. Başlangıçta günde 12 saat üzerinden çalışıyorduk. Bu çalışma şartları bedenlerimize ağır geldiği gibi ailelerimize de zaman ayıramıyor durumdaydık. Aynı zamanda hak ettiğimiz parayı da alamıyorduk çünkü haftasonu mesai ücretleri de çok düşüktü. Bizim ilk tepkimiz pazar mesailerine gelmemeyle başladı.
"Daha sonra arkadaşlarla hep birlikte kenetlendik. Kazanmamız gereken haklarımız olduğunu düşündük. Çünkü sürekli eziliyorduk. İlerleyen zamanda çalışma süremizi sekiz saate indirtmeyi başardık. Fakat patronlar işçiler arasında sendikalaşma olduğunu fark ettiler. Sendikalaşmayı engellemek için işçinin tam teslimiyetini isteyen bir sözleşme imzalatmaya kalktılar bize. Daha sonra çalışma kapasitemizin dışında olacak bir şekilde bizimle herhangi bir mutabakata varmadan ek makineler aldılar ve daha fazla üretim yapmamızı istediler.
"Biz de yöneticilerimize dünyaca ünlü firmalara üretim yaptığımızı söyleyerek iş yükünün arttırılmasıyla birlikte üretim kalitesinin düşeceğini belirttik. Fakat söylediklerimizi dinlemediler, önemsemediler.
"Sonuç olarak istediklerini vermediğimiz ve altı makineye bakmayı reddettiğimiz için bizi işten çıkardılar."
Süleyman Aydın: Bize sürekli hakaret ediyorlardı
"Bize sürekli hakaret ediyorlardı. Küçük düşürücü, yüz kızartıcı şeylerdi bunlar... Ailevi bir problem olduğunda dahi izin vermiyorlardı. Arkadaşlarımızdan biri bir köşede ağlamaya başlayınca kendisine ancak o zaman izin verildi. Bu olay sendikayla ilgili bir hale geldiği için bunlara maruz kaldığımızı biliyoruz.
"Makinelerin arasına büyük tahtalar yerleştirerek çalışma saatlerinde diğer arkadaşlarımızı görmemizi engellediler. Birbirimizi görmeyelim, konuşmayalım diye aşağılayıcı muameleler yaptılar."
Şaban Cömert: Sendikalaşmaktan korkmayın!
"Bütün işçi kardeşlerimize sesleniyoruz buradan. Sendikalaşmaktan korkmayın, sendikaya üye oldun. Sendika sizin güvencenizi sağlar. Siz işçisiniz, tel başınıza patronlarla mücadele edemezsiniz. Sendikayla birlikte olursanız hukuki yollardan patronlarla mücadele edebilirsiniz. Sendika sayesinde haklarınızı alabilirsiniz."
Dün Teksim önünde başlayan direniş bugün de işçilerin Tünel Meydanı'ndan Almanya Başkonsosluğu'na kadar yürüyerek işverenlerini protesto etmesiyle devam etti. Almanyalı dünyaca ünlü giyim firmalarından birinin üreticisi olan Teksim'e, Almanya Başkonsolosluğu önünde yaptıkları eylemle tepkilerini dile getiren yaklaşık 40 işçi mücadelelerinin süreceğini bir kez daha yineledi. (SA/YY)