Türk-İş Kadın İşçileri Bürosu kadınların sendika yönetimlerinde ne ölçüde temsil edildiklerini ortaya koymak amacıyla Türk-İş'te şube yöneticisi olarak görev yapan 100 kadın sendikacıyı kapsayan bir araştırma yaptı.
Araştırmaya göre, Türk-İş Genel Merkez yönetimi ve bağlı sendikaları dikkate alındığında, karar alma mekanizmalarının en üst noktası olan genel merkez yönetimlerinde kadınlar söz sahibi değiller. Türk-İş'e bağlı 35 sendikada sadece 3 kadın sendikacı, genel merkez yönetiminde yer alıyor. Sendikalardaki şube yönetimlerinde gerek amatör gerekse profesyonel olarak görev yapan kadınlar, kararların alındığı en üst merci olan genel merkez yönetimlerinde ise söz sahibi olamıyorlar. Araştırmada, bu nedenle kadın sendikacıların alınan kararların uygulayıcısı olmaktan öteye geçemediklerine işaret edildi.
Türk-İş bünyesinde yöneticilik yapan kadın sendikacıların yüzde 45.4'üne denk gelen büyük çoğunluğunun, işçilikten sendikacılığa geçişte eş ve aileleri tarafından desteklendikleri belirlendi. Araştırma kapsamındaki kadınların yüzde 32.7'si ise işçilikten sendikacılığa geçişte eş ve ailelerin tepkisiz kaldıklarını, ne desteklediklerini ne de engel olduklarını bildirdi.
Kadınların sendikalarda yönetim mekanizmasında yer alamamasına gerekçe olarak, erkek egemen bir yapıya sahip olan sendikalarda, erkeklerin sahip oldukları "karar ve yetki" gücünü kadın meslektaşlarıyla paylaşmak istememeleri gösterildi. İşçilikten sendikacılığa geçişte eş ve aileleri tarafından engellenmeyen kadın sendikacıların yüzde 21.6'sı erkek meslektaşları tarafından engellendiğini ifade etti.
Araştırmaya katılanların yüzde 67.2'si kadınların sendika yönetimlerinde yer almasını desteklemek amacıyla pozitif ayrımcılık uygulamalarının gerekli olduğu görüşünü bildirdi. Bu tür uygulamaların kadınları teşvik edeceği belirtilirken, aksi takdirde, kadınların yönetimlerde hiçbir şekilde söz sahibi olamayacakları kaydedildi. Araştırmaya katılan sendikacı kadınların yüzde 25.5'i bu tür uygulamaların sendikal demokrasi ve denetimi geliştireceği görüşünü dile getirdi.
Sendika yönetimindeki kadınların, karar verme sürecine katılımlarını arttırmak için, kadınların eğitim seviyelerinin yükseltilmesi gerektiği belirtildi. Bunun yanı sıra kadın sendikacıların yüzde 70.9'u kadınların yönetim kademelerinde yer alması için teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti.
Araştırma sonucunda, erkekler arasında güçlü bir şekilde var olan, aynı siyasi görüşe sahip olma, hemşehrilik gibi nedenlere dayalı dayanışma ve işbirliğinin kadın sendikacılar arasında çok fazla yer almadığı belirlendi. Buna gerekçe olarak da kadınların tutucu bir yapıya sahip olmaları, ev ve aile sorumluluklarını tek başlarına üstleniyor olmaları ve kadın meslektaşlarıyla çalışma saatleri dışında çok fazla bir araya gelememeleri gösterildi.
Türk-İş'te yöneticilik yapan kadınların yüzde 72.7'si sendikada yönetici olmalarından dolayı toplumda herhangi bir olumsuz yaklaşımla karşılaşmadıklarını dile getirdi. Kadın sendikacıların yüzde 66.3'ü ev, aile, iş ve sendikacılık yaşamının bir arada yürütülmesi, yüzde 21.6'sı da erkek sendikacıların engelleyici tavırlarının kendilerini en çok zorlayan konular olduğunu ifade etti. (BB)