Sendika ve sivil toplum örgütleri, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey üyesi 11 kişinin bu sabah saatlerinde düzenlenen operasyonla gözaltına alınmasını kınadı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) tarafından yapılan yazılı açıklamalarda muhalif kesimlere korku salmanın amaçlandığı ifade edilirken, gözaltına alınan hekimlerin derhal serbest bırakılması çağrısı yapıldı.
KESK: Korkutma amaçlı
“Son yıllarda, özellikle de 20 Temmuz AKP sivil darbesi sonrası, faşizmin sistematik olarak kurumsallaştırılması sürecini yaşamaktayız. AKP’nin herhangi bir politikasını eleştirmek hedef gösterilmek, yargılanmak, gözaltına alınmak, tutuklanmak için yeterli görülmektedir.
“TTB’ye yönelik Cumhurbaşkanının tehdidi üzerinden, birkaç gün geçmeden, toplumsal sorunlarda göremediğimiz bir hızla harekete geçen savcıların 12 Eylül’de bile görülmeyen şekilde TTB yönetimini evlerini, iş yerlerini, TTB’yi basarak gözaltına alması tüm barış yanlılarına yönelik açık bir susturma operasyonudur.
“Barış talebine soruşturma açılması başlı başına sorunlu olsa da, adresleri belli olmasına rağmen ve çağrılıp ifadeleri alınmaları mümkün iken, evleri, işyerleri basılarak gözaltına alınmaları muhalif tüm kesimlere yönelik bir gözdağıdır, korkutma amaçlıdır.
“Hekimlerin görevi yaşatmaktır. Yeminine bağlı kaldığı için hekimler cezalandırılamaz.
“İstiyorlar ki, tüm toplum tek sıra halinde arkalarında dizilsin! Dizilmeyeceğiz. Kimse bizlerden tabutlara yaslanıp poz vermemizi, poz verenleri alkışlamamızı beklemesin.
“Gençlerimizin ölmemesi, çocuklarımızın geleceğinin karartılmaması, ekmeğimizin daha fazla küçülmemesi için hemen barış demeye devam edeceğiz.
“Üzülerek belirtmek istiyoruz ki, ülkemiz doludizgin uçuruma doğru itilmektedir. Gidişattan kaygı duyanların sıra kendilerine gelmeden emek, demokrasi ve barış talebi etrafında bir araya gelmeleri ve mücadele etmeleri dışında bir yol, bir seçenek yoktur.
“Başta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere, temel hak ve özgürlükleri, hukuku askıya alarak suç işleyen iktidarı bu politikalardan derhal vaz geçmeye çağırıyoruz.
“Gözaltına alınan TTB yöneticileri derhal serbest bırakılmalı, başlatılan işlemler sonlandırılmalıdır.”
TİHV: TTB’nin hedef gösterilmesi suçtur
“İnsan yaşamını korumak ve geliştirmek hekimlerin yegâne varlık sebebidir.
“Doğal olarak, diğer tüm sonuçlarının yanı sıra insan yaşamını tehdit eden savaşlar ve çatışmalar dâhil olmak üzere benzer her türlü durumun ortadan kaldırılmasına yönelik çaba göstermek de bu meslek grubunun varlık sebebidir.
“Meslek etik değerlerinin ve bilimsel yaklaşımların ışığında hekimlik ortamının ve uygulamalarının korunup geliştirilmesi ise hekimlerin ülkemizdeki tek meslek örgütü olan TTB’nin hekimlerce seçilmiş yöneticilerinin asli sorumluluğudur.
“Sadece ve sadece varlık sebeplerinin inkârı anlamına gelen savaş ve çatışma ortamlarına karşı oldukları, savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğu gerçeğini bir kez daha ifade ettikleri ve buna yol açan sebeplerin ortadan kaldırılmasına yönelik çaba gösterdikleri için TTB yöneticilerinin hedef gösterilmeleri ve hemen akabinde gözaltına alınmaları kabul edilemez.
“Dahası, doğrudan kendi varlık sebeplerinin gereğini yerine getiren TTB yöneticilerinin herkesin tanıklığında hedef haline getirilmesi, esas olarak bir suçtur.
“Bu kabul edilemez, hukuk dışı uygulamalara hep birlikte son vereceğimizden kuşkumuz yoktur.
“Hekimlik meslek değerlerine dayalı çalışmaları nedeniyle sadece ülkemizde değil tüm dünyada çok özel ve saygın bir yeri olan TTB yöneticileri derhal serbest bırakılmalıdır.”
İHD: Yaşam hakkını savundular
“Hekimlerin amacı yaşatmaktır. Bu nedenle TTB'nin yaşatmayı amaçlayan açıklama yapması mesleki prensipleriyle uyumludur.
“En temel insan hakkı olan yaşam hakkını savunan TTB yöneticilerinin gözaltına alınması kabul edilemez.
“Gözaltı sürecinden önce TTB'ye yönelik karalama kampanyası yürütülmesi de insan hak ve özgürlükleri bakımından kaygı verici. İnsan hakları savunucuları olarak diyoruz ki, TTB yöneticileri derhal serbest bırakılmalı.”
TMMOB: Amaç korku atmosferini perçinlemek
“TTB’ye yönelik bu sindirme operasyonunun nedeni, bilindiği üzere mesleki toplumsal sorumluluk gereği yaptığı ‘Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur’ açıklamasıdır.
“Ancak bilinir ki, dünyanın her yerinde tabiplerin temel görevi insanları yaşatmaktır. TTB’nin de istediği; ölüme karşı yaşamın, savaşa karşı barışın, kısaca insan yaşamının sürekliliğinin sağlanmasıdır.
“Bu operasyonun nedeni bellidir: Ülkede yaratılan korku atmosferini perçinlemek ve bütün muhalefetin sesinin kısılmasıdır.
“Kamu kurumu niteliğindeki Anayasal meslek kuruluşlarının görevi, yani kamunun bizlere verdiği görev, insan yaşamını, ülke ve halk çıkarlarını korumaktır. TTB, biz ve bütün emek ve demokrasi güçlerinin çabası da bu yöndedir.
“TTB’ye yönelik demokrasiyi, hukuku, mesleki-toplumsal hak ve görevleri ayaklar altına alan bu operasyonu kınıyor, TTB yöneticilerinin bir an önce serbest bırakılmasını istiyor; tüm TTB örgütlülüğüyle dayanışmamızı ifade ediyoruz.”
SES: TTB'nin açıklamasını sahipleniyoruz
“Fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlarla birlikte insanda ve doğada tahribata yolan açan savaşı savunanların kahraman ilan edildiği, barış içinde eşit, adil, demokratik ve kardeşçe yaşamı savunanların gözaltına alındığı, tutuklandığı ve şiddete maruz kaldığı karanlık bir zaman diliminin içerisinden geçiyoruz.
“TTB de bir hekim örgütü olmanın mesleki sorumluluğu gereği ülkenin içerisine sokulmak istendiği savaş girdabına karşı bir tutum belirlemiş ve bunu da kamuoyu ile paylaşmıştır.
“Bu paylaşımın ardından başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere, yandaş basın yayın kuruluşları ve yandaş sendikalar TTB’yi hedef gösteren ve onarılmaz yaraların açılmasına sebep olabilecek tehlikeli açıklamalarda bulunmaktan geri durmamışlardır.
“SES olarak ilk çığlıktan son nefese kadar insanın yaşamını olumsuz etkileyen bütün uygulamalara karşı çıktığımız gibi halk sağlığı sorunu olan savaşa da karşı çıkmaktan geri durmadık, durmayacağız.
“TTB’nin yapmış olduğu açıklamayı sahipleniyor, barışın yanında savaşın karşısında olduğumuzu kamuoyuna saygı ile bildiririz. (EKN/AS)
* Fotoğraf: Binnur Ege Gürün / AA