Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 2005'te Umut Kitabevi'nin bombalanmasının ardından ailesiyle ilçeye dönüşü sırasında önünü kesen kalabalığa ateş açarak bir kişinin ölümüne, dört kişinin yaralanmasına neden olmakla suçlanan Uzman Çavuş Tanju Çavuş beraat etti.
Şemdinli'de 9 Kasım 2005'te meydana gelen olay ile ilgili önce Hakkari'de, daha sonra güvenlik nedeniyle davanın alındığı Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Çavuş, 2009'da "insan öldürmek" suçundan ömür boyu hapis cezasına mahkum edildi.
Ceza, tahrik indirimi ve diğer indirimlerle birlikte toplam 8 yıl 4 ay hapse çevrildi. Çavuş Yargıtay'a temyize başvurdu.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi şu kararla cezayı bozdu:
"Sanığın, kendisinin ve yanında bulunan eşi ve üç çocuğunun vücut bütünlüğüne yönelmiş, gerçekleşen haksız bir saldırıyı meşru savunma koşulları içinde ancak, içine düştüğü heyecan, korku ve telaş nedeniyle meşru savunma sınırını aşarak maktulü öldürdüğü anlaşıldığı halde, ceza verilmesine yer olmadığına..."
Yargıtay kararı ardından Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanan Çavuş, "meşru savunma" gerekçesiyle beraat etti. Çavuş, Isparta'da Vanlı Müteahhit Salih Uçar'ın öldürülmesi olayı ile ilgili halen Isparta Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.
Şemdinli'de ne oldu, "iyi çocuklar" kimdi?
9 Kasım 2005'te Şemdinli'deki Umut Kitabevi bombalandı. Patlamada, Özipek Pasajı'ndaki Mehmet Zahir Korkmaz öldü. 15 Temmuz'dan beri, Hakkari'de 17 bomba patlamıştı.
Çevredeki siviller bombacının bindiği öne sürülen aracı çarşıdan çıkmadan yakaladı. Savcının incelemesinde araçta kalaşnikoflar, el bombaları, askeri çelik yelek ve üzerinde hedef noktaların olduğu düşünülen harita bulundu.
İnceleme sırasında kalabalığı yaran bir araçtan ateş açıldı. Yaralanan Ali Yılmaz öldü. 5 kişi yaralandı. Bu olayla ilgili yargılanan Tanju Çavuş adlı uzman çavuşun dosyası ana dosyadan ayrıldı.
Şemdinli ve Yüksekova'daki gösterilere polis aşırı kuvvet kullanarak müdahale etti. Üç gösterici ateşli silah kullanılması sonucu öldürüldü. Hak örgütleri polisin Yüksekova'da "öldürmek için ateş ettiğini" açıkladı.
Yüksekova'da öldürülenlerin cenazesi sırasında F-16'lar uçuruldu.
Hakkari Valisi Erdoğan Gürbüz Tokat'a atandı. Aynı gün, Şemdinli bombalaması dosyası çete kapsamında değerlendirilmek üzere Van Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
Yüksekova Kaymakamı Aytaç Akgül Muş, Bulanık'a, Şemdinli Kaymakamı M. Cihat Feslihan da Karabük, Ovacık'a atandı.
Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt, sanık Ali Kaya için "Tanırım, iyi çocuktur" dedi.
Sanık Kaya'nın Diyarbakır Kulp Katliamı'yla bağlantılı olabileceği ileri sürüldü.
Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun görüştüğü Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, Şemdinli olaylarıyla ilgili "Hırsız evin içinde" dedi. Daha sonra görevden alındı.
Savcı Ferhat Sarıkaya'nın iddianamesinde Büyükanıt'la ilgili de yargılama istemi yer aldı. İddianame siyasi kriz yarattı. Sarıkaya, Büyükanıt'ı sivil mahkemede yargılayamayacağı için, dosyasını ayırıp Genelkurmay'a gönderdi.
Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Sarıkaya'nın iddianamesini kabul etti. İlk duruşma tarihi olarak 4 Mayıs 2006'yı belirledi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in talimatı üzerine, Bakanlık Teftiş Kurulu Sarıkaya'yla ilgili inceleme başlattı.
İçişleri Bakanlığı, eski Hakkari Valisi Erdoğan Gürbüz'le İl Jandarma Alay Komutanı Albay Erhan Kubat ve eski Şemdinli Kaymakamı Feslihan hakkında soruşturma izni isteyen Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebini iki kez reddetti.
Genelkurmay, Büyükanıt'la ilgili dosyada soruşturma açılmasına gerek olmadığına karar verdi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Savcı Sarıkaya'yı meslekten ihraç kararı aldı.
Van'daki davanın 19 Haziran'daki duruşmasında, sanıklar Ali Kaya ve Özcan İldeniz için 39 yıl 5 ay 10'ar gün hapis cezası verdi. (AS)