Savda, "Şemdinli antimilitarist tutum, eylem ve görüşlerin gerekliliğinin aciliyetini göstermiştir" dedi.
Savda, savaskarsitlari.org'da yayınlanan mektubunda, "Türkiye'deki çeteleşmenin kaynağında, Kürt sorununun varlığını sürdürmesi" olduğunu söylüyor.
Vicdani retçi olduğu için Çorlu Askeri Mahkemesi'nce Ocak 2005'te 3 ay 15 gün hapse mahkum edilen ve firari olduğu gerekçesiyle aranan Halil Savda, ihtiyati tedbir talebiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmuştu.
Savda: Şemdinli lokal değil
Savda, Şemdinli'de yaşananların "lokal bir olay olmadığını, bir çetenin işi olarak da görülemeyeceğini" söylüyor; militarizme karşı sessiz kalanların da sorumlu olduğunu belirtiyor:
"Şemdinli'de açığa çıkan devlet teröründen yalnızca militarist odaklar sorumlu değildir; militarizme sessiz kalanlar, yaşananları seyretmekle yetinenler ve eline silah alanlar da sorumludur. Vicdan sahibi herkesin barış, huzur ve özgürlük için sorumluluk hissiyle davranması elzemdir. Bunun için gerekli olan vicdanlarımızı militarizmden arındırmaktır."
Türkiye'de militarizmin zayıflatılmasının etkin yolunun, "silahsız demokratik mücadelenin yükseltilmesi ve vicdani reddin genelleştirilmesi" olduğunu söyleyen Savda, kalıcı barış, demokratik gelişim ve Türkiye'de çatışmaların durması için savaşın insan kaynaklarını kurutmak gerektiğini ifade ediyor. (TK)