Haberin Kürtçesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nden Roboski katliamı anmasına mesaj gönderdi.
HDP İstanbul İl Örgütü’nün Şişli'deki Kent Kültür Merkezinde dün akşam düzenlediği anma etkinliğine HDP Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, milletvekilleri Hüda Kaya ve Lezgin Botan, eski milletvekili, hukukçu Hasip Kaplan ile Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Koçyiğit katıldı.
Anmada Demirtaş'ın mesajını yönetmen Ezel Akay okudu.
Selahattin Demirtaş, 4 Kasım 2016’dan bu yana Edirne Cezaevinde tutuklu bulunuyor. Ayrıca, vekilliği ve HDP üyeliği düşürülen Figen Yüksekdağ ile Nursel Aydoğan'ın da aralarında bulunduğu dokuz HDP’li vekil de halen tutuklu.
28 Aralık 2011'de, Şırnak'ın Uludere ilçesindeki Ortasu/Roboski ve Gülyazı/Bujeh köylerinden 28'i aynı aileden 34 kişi savaş uçaklarının bombardımanıyla öldürüldü. Genelkurmay Başsavcılığı olayla ilgili takipsizlik kararı verdi, dosya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde.
Roboski’deki anma, yarın (28 Aralık Perşembe) yapılacak.
“Sorumlular tarih ve yargı önünde hesap verinceye kadar”
Selahattin Demirtaş’ın mesajı özetle şöyle:
“İnsanlığın evrensel değerlerini kendi coğrafyamızda da hakim kılabilmek için yürüttüğümüz demokrasi mücadelesinin en önemli unsurlarından biri, geçmişle yüzleşme ve hakikatlerin ortaya çıkarılması konusudur. Maalesef ki, tarihimiz ve yakın geçmişimiz soykırım, katliam, sürgün ve infazların acılarıyla doludur. Bizler yaşanan bütün acılara rağmen tüm ezilenlerin bir arada özgürce yaşayabilmesi için, bu acıların yarattığı öfkeyi kin ve intikam için kullanmak yerine, öfkemizi özgürlük mücadelemize katık ve gerekçe yapmayı tercih ettik.
“Ermeni Soykırımı’ndan Dersim Katliamı’na; Maraş, Çorum ve Sivas’tan Roboski, Suruç ve Ankara’ya kadar bütün acıları yüreğimizde hissetmekle birlikte, bu katliamların acılarını hafifletmek ve hesaplaşmak için hakikatle yüzleşmeyi mücadelemizin bir gerekçesi olarak talep etmeye devam edeceğiz. Sorumlular tarih ve yargı önünde hesap verinceye kadar çabalarımızı sürdüreceğiz.
“Roboski’de yoksul ve emekçi Kürt çocuklarının savaş uçaklarıyla bombalandığı gecenin sabahında Eşbaşkanımız Gültan Kışanak ile birlikte oradaydık. Hayatım boyunca, mesleğim ve yürüttüğüm mücadele içerisinde çok sayıda ölüme, cenazeye, otopsiye tanıklık ettim. Elbette ateş en çok düştüğü yeri yakıyordu. En çok da katledilenlerin aileleri, yakınları bu acıyı derinden hissediyordu. Ama Roboski Katliamı’nda durum bambaşkaydı. Ateş sadece düştüğü yeri yakmıyordu. Zerre kadar vicdan kırıntısı taşıyan herkes Roboski’ye düşen ateşle yandı, yanıyor.
“Katledilen çocukların Uludere Devlet Hastanesi koridorlarında ve odalarında battaniyelere sarılmış mazot kokan cenazelerine tek tek baktım. Çok sayıda cenazenin yerde yan yana dizildiği boş bir hastane odasında birkaç dakika cenazelerle baş başa kaldım. Battaniyeye sarılı ölü çocuklar sanki bana şunları söylediler ve sanki ben gerçekten onları duydum.
“Dediler ki, ‘Bizi öldürdüler başkan, geç kaldınız. Biz hep yoksulduk, hep çalışıyorduk. Vatanımızın tel örgülerle bölünmüş iki parçası arasında ticaret için gidip gelmekti tek suçumuz. Vatanımız paramparça, şimdi de biz paramparçayız. Geç kaldınız başkan, geç kaldınız başkan. Biz her zaman yoksulduk, hep öldürülüyorduk. Bak bu sorunları çözemediniz, yine ölen biz olduk. Hoş geldin ama geç kaldınız başkan, geç…’ Belki inanmayacaksınız, ama ben bu sözleri duydum. Mahcubiyetle, derin bir kederle Roboskili kardeşlerimin başında ağladım.
“Bunun hesabını sormak için de bundan sonra katledilmememiz için de elimden gelenin fazlasını yapma sözünü orada o çocuklara verdim.
“Şimdi Edirne Hapishanesi’ndeyim. Sözümün arkasında olduğum için buradayım. Ant olsun ki, Roboski katillerinin hesap vermesi için canımızdan vazgeçeceğiz, ama bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Roboski dağlarında bıraktığımız otuz dört canın, otuz dört yoksul Kürt çocuğunun kutsal emanetlerini yüreğimizde saygıyla taşıyarak dimdik duracağız.
“Sizi katledip üstünü örtenlerden, hatıranız için dikilen anıtları sökenlerden, Roboski’nin sağ kalmış çocuklarından, Ferhat’ı zindana atanlardan hesap sormanın en etkili yolu eşit, onurlu ve adil bir barışı getirmektir. Biliyoruz, başaracağız!” (AS)