Binlerce Avustralyalı ülkenin en büyük üçüncü kenti Brisbane'ı terk ediyor.
Sel sularının hızla yükseldiği kentte 20 bin ev ve iş yerinin yarın sular altında kalacağı tahmin ediliyor.
Selin vurduğu Quennsland eyaletinde ölenlerin sayısı 12'yi bulurken 90 kişinin de hala kayıp olduğu bildiriliyor.
Avustralya'da, Fransa ve Almanya'nın toplamından çok daha büyük bir alan sel suları altında.
Kıta, yarım yüzyılı aşkın bir süredir en kötü sel felaketine karşı mücadele veriyor.
Avustralya Meteoroloji Bürosu, 2010 yılının, kayıtların tutulmaya başlanmasından bu yana en yağışlı geçen üçüncü sene olduğunu söylüyor.
La Niña yüzünden
BBC Meteoroloji uzmanı Nina Ridge, devam eden yağışların La Niña hava olayının sonucu olduğu görüşünde.
La Niña, Pasifik bölgesini etkileyen bir hava olayı.
La Niña, deniz yüzeyi sıcaklıklarının Pasifik'in doğusunda normalden daha soğuk, batısında da normalden daha sıcak olduğu durumlarda oluşuyor.
Normalde soğuk su denizin derinliklerinden gelip Güney Amerika kıyılarında birikiyor.
Doğudan esen rüzgarlar, Güney Amerika'daki soğuk suyu, Avustralya'ya taşıyor.
Soğuk su, Avustralya'ya gelene kadar yavaş yavaş güneş ışınlarıyla ısınıyor.
Ilık ve nemli hava sebebiyle Avustralya kıyılarında yağmur bulutları toplanıyor, ancak Güney Amerika'nın Pasifik kıyısı genelde kuru kalma eğilimi sergiliyor.
La Niña sırasında, Güney Amerika kıyısındaki soğuk suyun fazlası taşarak Pasifik boyunca ilerliyor, Avustralya'nın doğu kıyılarında ise daha sıcak sular oluşuyor.
Bunun sonucunda Pasifik'in doğusu ve batısı arasında deniz yüzeyi sıcaklığında oluşan zıtlık, hava basıncında da zıtlığa neden oluyor.
Doğudan esen rüzgarlar, bu karşıtlık sebebiyle daha da güçleniyor, Avustralya kıyılarındaki nemli havayı sürükleyip daha büyük yağmur bulutları, dolayısıyla daha çok yağış oluşmasına sebep oluyor.