Karaduman, Ankara'nın İncesu semtinde 5 Temmuz akşamı (Cumartesi) akaryakıt ve LPG istasyonlarında yaşanan patlamanın, LPG istasyonlarının kentlerin her noktasında birer facia potansiyeli oluşturduğunu gösterdiğini belirtti.
LPG istasyonlarının 2002'ye kadar hiçbir izin ve denetim süreci işletilmeden açılmalarına göz yumulduğunu hatırlatan Karaduman, konut alanlarının yakınlarındaki akaryakıt istasyonlarının güvenli yerlere taşınmasının hükümetin sorumluluğunda olduğunu vurguladı.
2002 yılında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın çıkardığı "LPG Yönetmeliği'nin 5. Maddesi" ile, LPG istasyonlarının konut dışı kentsel çalışma alanları, akaryakıt istasyonları, organize sanayi, sanayi-küçük sanayi ile depolama alanlarında "plan değişikliği yapılmaksızın" kurulmalarına olanak sağlandığını belirten Karaduman, Şehir Plancıları Odası'nın bu maddenin iptali için Danıştay'a dava açtığını hatırlattı.
"Hükümet yeni düzenleme yapmadı"
Karaduman, yasal mevzuattaki boşluğu ve hükümete önerilerini şöyle sıraladı:
* LPG Yönetmeliği'nin 5. maddesinin iptali için açılan davada, ilgili maddenin yürütmesi 30.12.2002 tarihinde Danıştay 6. Dairesince durdurulmuştur.
* Ancak, bu tarihten itibaren hükümet yeni bir düzenleme de yapmadığı için LPG istasyonlarının yer seçimi hakkında yasal bir boşluk bulunmaktadır. Bu yasal boşluğun biran önce doldurulması acil bir önem kazanmıştır.
"Hükümet, kamulaştırma maliyetlerine katlanmalı"
* Şehir Plancıları Odası olarak hükümete şunları öneriyoruz.
* Akaryakıt ve LPG istasyonlarının yer seçim ve kurulma koşullarının kapsamlı bir planlama ve mevzuat çalışması ile yeniden belirlenmesi ve denetiminin etkin biçimde yapılması gereklidir.
* Şehir içinde ve dışında, Akaryakıt ve LPG İstasyonlarının kurulması bir planlama konusudur ve şartların uygun olmadığı yerlerde bu istasyonlarına izin verilmemelidir.
* Akaryakıt ve LPG istasyonları, İmar Mevzuatındaki "Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı" kapsamından çıkarılmalı, her türlü kullanımdan ayrı olarak planlanmalıdır.
* Hükümet, her türlü kamulaştırma maliyetine katlanarak konut alanlarının çok yakınındaki akaryakıt istasyonlarını güvenli yerlere taşınmasını sağlamalıdır. Zira insan hayatı her türlü maliyetin üzerindedir.
* Akaryakıt istasyonları içinde ve yakınında toplu kullanıma yönelik işlevlere izin verilmemelidir.
* Yerel yönetimler bu konudaki ruhsat işlemlerini ciddi bir denetim süreci ile birlikte işletmelidir. Bu istasyonlara ruhsat vermediğini söyleyen Belediye Başkanları, bu istasyonların nasıl açılıp, faaliyet gösterebildiğini de açıklamalıdır. (BB/NK)