Parti yetkilileri Başbakan Yardımcısı ve Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın Avrupa Birliği (AB) üyeliği için yapılması gereken düzenlemeleri seçimin ertelenmesi için gerekçe göstermesini samimi bulmuyor.
BBP, LDP ve TKP seçim tarihinin ertelenmesine kesinlikle karşı çıkarken DEHAP, "Mesut Yılmaz samimi ise ve erteleme AB üyeliği için zorunluysa en fazla bir ay ertelenebilir" görüşünde.
Bianet'in sorularını yanıtlayan BBP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Kavuncu, DEHAP Genel Sekreteri Nurettin Sönmez'in , LDP Genel Başkan Yardımcısı Engin Güner, ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç ve TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan'ın görüşleri şöyle:
BBP: Türkiye'yi düşünmüyorlar
Kavuncu, "erteleme girişimi olanların seçimden olumlu sonuç alamayacaklarını bildikleri için" bunu yaptıklarını iddia etti. BBP'nin seçimin zamanında yapılmasından yana olduğunu söyleyen Kavuncu, "3 Kasımda seçim yapılması kararı alanların kamuoyunu dikkate almaları gerektiğini söyleyerek tarihin değiştirilmemesi gerektiğini" savundu.
Olası bir ertelemenin BBP'nin oy oranlarında artışa yol açabileceği halde seçimin ertelenmesine karşı olduklarını söyleyen Kavuncu, seçimi ertelemeye çalışanların Türkiye'nin menfaatlerini düşünmediklerini ileri sürdü.
Sönmez: Samimiyse bir ay ertelenebilir
Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Emeğin Partisi (EMEP) ve Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) ile seçim işbirliği yapan DEHAP'ın Genel Sekreteri Sönmez girişimleri etik olarak uygun görmediğini söyleyerek Türkiye'nin partileri dahil tüm kamuoyunun kendini seçime adapte ettiğini, böyle bir ortamda bu önerinin sunulmasının zamanlama olarak yanlış olduğunu söyledi. Bugünden itibaren seçimin ertelenmesinin ülkede kaos yaratacağını öne süren Sönmez şunları söyledi:
* Parlamento AB konusunda gerekli değişikliklerin yapılması için olağanüstü toplanmaya çağırılabilir. Ayrıca seçimin on-onbeş gün ertelenmesi tartışılabilir.
* Bu girişimlerin altında farklı amaçlar yoksa, AB yasaları için yapılan samimi bir girişim ise en fazla bir aylık erteleme doğru olabilir. Ancak bu saatten sonra bu tür gerekçeleri samimi bulmuyorum. Çünkü Mesut Yılmaz, bu kaygılarını daha önce söyleyebilirdi.
* Seçimin ertelenmesi bizim oy oranımızı artırabileceği halde biz seçimin zamanında yapılmasını istiyoruz.
Güner: Mide bulandırıcı
Güner Seçimin ertelenmesi girişimleri "mide bulandırıcı ve çirkin" gördüğünü söyleyerek şöyle konuştu:
* Zaten üç buçuk yıldır 57. Hükümet Türkiye'yi tam bir çöküntüye götürdü. 3 Kasım seçimleri bundan kurtulmak için bir fırsattır. Gerekçeler samimiyetten tamamen uzaktır. Mesut Yılmaz geçmişteki tutumuyla AB'ye çok da taraftar olmadığını ortaya koymuştur. Siz bakmayın son bir yıldır yaptıkları tamamen göz boyamaya yöneliktir.
* AB bize her halükarda bir tarih vermez. Çünkü önce uygulamaları görmek isteyecektir. Üyelik daha sonra gündeme gelebilir. Barajın altında kalmamak için, tek sarıldıkları şey Avrupa Birliği. AB yanlısı olduklarını gösterip oy toplamaya çalışıyorlar.
* Bundan sonra ok yaydan çıktı, trilyonlarca para hazineden partilere aktarıldı. Bunlar yapıldıktan sonra süreç geri döndürülemez.
* Küskünlerin yaptığı çok yanlış. TBMM'nin saygınlığı her şeyin üstünde olmalıdır, ona darbe vuracak bir girişimdir bu. İnşallah başarılı olamaz. Demokrasilerde meclis en yüce makam olmalıdır.
Oluç: Baraj kaygıları varsa barajı indirsinler
ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, şu an seçimin ertelenmesi için yapılan tartışmaların partilerin barajı aşamama korkusuyla yaptıkları öne sürerek, "madem böyle bir kaygıları var barajı indirsinler" diyor:
* Baraj kaygısı olan Anavatan Partisi, Yeni Türkiye Partisi veya Saadet Partisi bu konuda samimi iseler barajı indirsin. Bunun için Avrupa Birliği ülkelerindeki en yüksek seviye olan yüzde 5'e indirilebilir. Bu rakamlar Almanya, İtalya gibi ülkelerde var.
* Ancak hiçbiri demokratikleşmeye dönük çalışmıyor. Kaygıları demokratikleşme yönündeyse başta siyasal partiler yasası olmak üzere partilerin birbiriyle ittifak yapmasını olanaklı kılan değişiklikleri yapmaları gerekir.
Okuyan: Yapılanlar maskaralık
Okuyan, seçimlerin halkın politik duyarlılığını artırdığını söyleyerek, seçim sürecinin uzatılmasının bu politizasyonun sağlanması için yararlı olabileceği halde ertelemeye karşı olduklarını söyledi. Okuyan, şöyle konuştu:
* Mesut Yılmaz'ın bu çıkışı AB süreci ile ilgili değil. Çünkü herkes biliyor ki Türkiye'nin AB ile ilişkilerini belirleyecek olan temel etken seçimler değil.
* Seçimi erteletme girişimleri bugün düzen siyasetinin içine girdiği maskaralığın bir parçası olduğu için bunu teşhir edeceğiz.
* Türkiye siyaseti tarihinin en kişiliksiz ve en maskara kadroları ile temsil ediliyor. Bu adamlarda ne bir değer, ne bir kişisel onur var.
* Biz, seçimin 3 Kasımda yapılmasıyla, 15 Aralıkta yapılmasını kendi örgütlenme çalışmalarımız açısından bir fark görmüyoruz. (HA/BB/NK)