Fırtına Vadisi İnisiyatifi, Samsun'dan Artvin'e kadar olan yaylaları birleştirmeyi planlayan "Yeşil Yol Projesi"ne karşı Rize Valiliği önünde basın açıklaması yaptı.
Karadeniz bölgesinde Samsun, Bayburt, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize, Trabzon, Artvin'i içine alan sekiz ilin yaylaları turizmi geliştirme kapsamında 2 bin 600 kilometrelik yolla birbirine bağlanmak isteniyor.
Yeşil Yol projesine karşı en büyük direnişi gösterenler 45 gündür, 3 bin metredeki Fırtına Vadisinde Samistal yaylasında nöbet tutuyor. Mahkeme süreci de devam ediyor.
Mahkeme kararı neden beklenmedi
Özellikle Rabia Özcan ve diğer kadınlar sayesinde gündeme gelen direnişle yol çalışmaları Samistal yaylasında durdurulmuştu. Ancak geçtiğimiz çarşamba günü gece yarısı jandarmalar eşliğinde dozerler yaylaya gelip çalışmalara yeniden başlamıştı.
Fırtına Vadisi İnisiyatifi, yaptığı açıklamada valiye seslenerek mahkeme kararını neden beklemediğini sordu:
"Biz de biliyoruz o yol, trajikomik bir şekilde jandarma/polis gücü ile yapılır Sayın Vali. Ama o yol tarihe dünya doğal ve kültürel miras alanını parçalayan 'kara yol' olarak geçer. Bunun da vebali büyük olur. Bu gün değilse, bir gün bunu size birileri hatırlatır Sayın Vali."
Doğal sit alanı, milli park ikiye bölünecek
Açıklamada, doğal sit alanının, Milli Park’ın ortasından geçecek bu yolun Samistal ve Kavrun Yaylalarının meralarını ikiye böleceği belirtildi.
“Alpin çayırları kazıyacak bu yol, dünyanın 200 ekolojik bölgesinden birisi olan alanda. Avrupa’nın 100 acil korunması gereken sıcak noktası içerisinde, kuzey kuşak son ılıman yağmur ormanlarının üst kotunda, dünyanın son doğal yaşlı ormanlarını besleyen akarsuların kaynağında inşa etmek istedikleri bu yol Artvin Kaçkar Turizm Merkezi’nin alt yapısını oluşturmak için inşa ediliyor. Halkın hiçbir gereksinimi olmayan ve adına yeşil denen bu yolu ve bunun peşinden gelecek yapılaşma, madencilik ve rantiye turizmini reddediyoruz."
500 yıldır bu yaylalarda yaşıyoruz
Açıklamada devletin 17 yıldır doğal sit alanı olan vadide, yapmadığı koruma amaçlı imar planı nedeni ile kaçak duruma düşürdüğü hukuksuz yola direnenlerin işyerlerinin mühürlendiği, baskınlar yapıldığı hatırlatıldı.
“Kadimden beri var olan yaylacılar, kendi yayla evlerinde mera işgalcisi değildir. Mera kanunu 1998 yılında çıkmıştır; İşgalci saydığınız yaylacılar ise en az 500 yıldır bu yaylalarda yaşıyorlar! Yayla yerleşim yerleri, mimari özellikleri ile doğal ve kültürel alanlardır.
"17 yıldır yapılmayan planlar nedeni ile valiliğiniz ve ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarının görevlileri esasen görevi kötüye kullanma suçu da işlemektedir. Yeşil Yola karşı gelenlerin işyerlerini mühürletirseniz, ya diğerleri sorusu akla gelirHukukun emrettiği planları yaptırın." (NV)