250ye yakın hekim ve öğretim üyesinin katıldığı kurultayda, tıpta uzmanlık eğitiminin güncel sorunları tartışılırken, düzenlenen çalıştaylar aracılığıyla çeşitli eğitim etkinlikleri de gerçekleştirildi. Kurultaya, değişik tıp dallarından uzmanlık derneklerinin temsilcileri de katıldı.
Sayekten hükümete ve bakanlara eleştiri
Sağlık alanında çıkarılan yeni yasa ve yönetmeliklerin tartışıldığı oturumda, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sayek, Türkiyede sağlığa ayrılan payın ulusal gelirin yüzde 1.5ini oluşturduğunu; bu rakamın Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında sağlığa ayrılan en düşük payın yarısından daha az olduğunu vurguladı.
Türkiyenin iki yüzü var
Türkiyenin iki yüzü var. Beş kişiden biri yiyor, dördü bakıyor diyen Sayek, sayıları 12 milyona ulaşan yeşil kartlı yurttaşlar için 2002de harcanan 510 trilyon liranın yüksekliğinden yakınan hükümeti gerçeklerle yüzleşmeye çağırdı.
Hükümet bu rakamı azaltmaya çalışıyor. Oysa, bu rakam kişi başına bölündüğünde, kişi başına düşen miktar, aylık 4 milyon lira. Bununla da sağlık gereksinimlerinin karşılanması imkansızdır dedi.
Bir yılda sokağa terk edilen çocuk sayısının 3 binden 8 bine yükseldiğini belirten Sayek, Türkiyedeki 14.5 milyon kronik hastanın sürekli sağlık hizmetine gereksinim duyduğunu söyledi. Sayek, Her gün ölen 150 çocuğun varlığını bile bile burada oturamayız dedi.
Hekimler de yoksul
Gelir dağılımı sıralamasında hekimlerin, en üst gelir dilimindeki yüzde 20lik kesim içinde göründüğünü; ancak resmi verilerle ortaya konulan yoksulluk sınırının altında bir ücretle çalışmaya zorlandıklarını söyledi.
Sayek, anket sonuçlarına göre, hekimlerin yüzde 96sının ücretlerini yetersiz bulduğunu, yüzde 13ünün ek iş yaptığını, yüzde 70inin geçtiğimiz yıl bir sosyal etkinliğe katılmadığını belirtti.
Yasalar ve yönetmelikler
Hükümeti kamu kaynaklarını özele aktaran bir ekonomik politika uygulamakla suçlayan Sayek, bütçeden sağlığa ayrılan payın yalnızca yüzde 6sının koruyucu hizmetlere aktarılmasını da eleştirdi.
Sayek, hastanelere getirilen taşeronlaştırma ve özelleştirme uygulamalarından sonra sağlık ocaklarının da paralı hale getirildiğini; bu durumun da hizmet alımını etkilediğini, çalışanlar arasında yaratılan farklılıklarla iş barışının bozulduğunu belirtti.
Sayek, kamu çalışanlarının özel sağlık kurumlarına sevkine olanak tanıyan düzenlemenin, SSK ile Sağlık Bakanlığı kurumlarının ortak kullanılması uygulamasının, özelleştirme çabalarının, performansa dayalı ücretlendirmenin, sözleşmeli hizmet uygulamasının, aile doktorluğunun, Genel Sağlık Sigortası modelinin, kamu yönetimi yasasıyla Sağlık Bakanlığı il teşkilatlarının lağvedilmesi uygulamalarının hiç birisinin halkın sağlığı için gerekli ve uygun düzenlemeler olmadığını da söyledi.
Sayek, Bunlar sosyal devletin değil aslında devletin çöküşü demektir diye konuştu.
Uzmanlık eğitiminin sorunları tartışıldı
Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirilen Kurultaya Prof. Dr. Kutay Akpir, Prof. Dr.Mehmet Demirhan, Dr. Rana Ramazanoğlu, Dr. Kürşat Yıldız, Av. Ziynet Özçelik, Dr. Sami Akbuğa, Dr. Mehmet Hamid Boztaş, Dr. Halis Ulaş ve Doç. Dr. Ali Baloğlu birer sunum yaptılar.
Dr. H. İbrahim Durak, Dr. S. Elif Törün, Dr. S. Ayhan Çalışkan ile Yrd.Doç.Dr. Hatice Şahin, Dr. A. Hilal Batı, Dr. Ö. Sürel Karabilginden oluşan gruplar da sunuşlarını gerçekleştirdiler. (BB)