Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı, Karesi’de 11 çalışanın hayatını kaybettiği, 7 kişinin yaralandığı ZSR Mühimmat Fabrikasındaki patlamaya ilişkin iddianame hazırladı.
Savcılık, operasyon direktörü Cem Y., patlayıcı mesul müdürü Serkan B., mühimmat üretim müdürü Murad B. İle iş sağlığı ve güvenliği müdürü Hulusi Yağız O.’yu ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmakla’ suçladı. 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istedi.
Cem Y., Serkan B. ve Hulusi Yağız O. patlamanın ardından tutuklanmış, Murad B. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Birim sorumlusu patlayıcıların başka bir yere taşınmasını istedi
İddianamede patlamadan yaralı kurtulan işçilerin yer verilen beyanlarına göre fabrika içinde gereğinden fazla miktarda kimyasal ve kapsül depolandı. İş yerine ait güvenlik kamera kayıtları da bu durumu teyitledi. Buna göre üretimi tamamlanarak paketlenen kapsüller patlamada hayatını kaybeden birim sorulusu kimyager Özlem Özçakır'ın ofisinin bitişiğine istiflendi. Patlama da burada oluştu.
Fakat Özçakır üretimi tamamlanan ve fabrika içerisine depolanan bu ürünlerin başka bir yere taşınması konusunda üst amirlerinden talepte bulundu. Netice alamadı. Yöneticiler talebi yerine getirmedi. Olay sonrası da fabrika içinde fazla miktardaki patlayıcı madde üretim biriminden tahliye edildi.
Şüpheliler kolluktaki ifadelerinde bu iddiaları yalanladı. İş yerinde gerekli tedbirleri aldıklarını, çalışanlara iş güvenliği anlamında gerekli eğitimleri verdiklerini söyledi. Suçlamaları reddetti. Ancak Serkan B. önce Özlem Özçakır'dan üretimi tamamlanan ürünlerin depolanma yeri ile ilgili kendisine herhangi bir talep gelip gelmediği söyledi. Daha sonra bu beyanını ifadesinden çıkartmak istedi.
Bilirkişi raporu da yöneticileri işaret ediyor
Savcılık iddianamede, olayın hemen akabinde oluşturulan bomba, kimya ve iş güvenliği uzmanları ile elektrik, elektronik ve makine mühendisinden oluşan yedi kişilik bilirkişi heyetinin raporuna da yer verdi. Bilirkişi heyeti patlamanın nedenini tam olarak tespit edemedi. Ancak birkaç senaryo üstünde durdu.
Heyet, fabrikada genel müdür yetkilendirmesi yapılmadığı için hiyerarşik bir yöntemle ilerledi. Yönetim organizasyon şemasında ve kurum iç yönergesinde genel müdürden sonra sorumluluğu olan operasyon direktörü Cem Y., sorumlu müdür Serkan B. ve mühimmat üretim müdürü Murad B.’nin asli kusurlu olduğunu aktardı.
Heyet, iş sağlığı ve güvenliği müdürü Hulusi Yağız A.’nın işletmenin çeşitli birimlerindeki görevlendirmeler noktasında koordinasyon ve uygunsuzluklarını işverene bildirmediğini aktardı. Bu nedenle de tali kusurlu olduğu kanaatine vararak sorumluluk yükledi.
Savcılık ceza istedi
Savcılık buradan yola çıkarak “üretimi tamamlanmış ürünlerin uygun şartlara haiz başka bir depoya taşınması talebinin karşılanmadığını”, “tedbir alınmış olması halinde patlamanın engellenebileceği ya da en az hasarla bertaraf edebileceğini” belirterek şüpheli sanıkların hapisle cezalandırılmalarını istedi.
Balıkesir Başkanı: İşçileri uyarıların göz ardı edilmesi öldürdü
Balıkesir Barosu Başkanı avukat Hakan Topaloğlu bianet’e yaptığı açıklamada patlamaya hangi nedenin yol açtığının belirsizliğini koruduğunu söyledi.
Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma ve hazırladığı iddianame ile patlama ve ölümlerin gerçek nedenini bulmaya çalıştığını, sorumluları açıklanmaya gayret gösterdiğini belirtti.
“Savcılık soruşturması bilimsel ve hukuksal anlamda özen gösterilmiş ve adalete ulaşmayı hedefleyen bir soruşturma kimliğini kazanmıştır” dedi. İşvereni eleştirdi.
Topaloğlu “İddianamede açıklandığı gibi, işletmede üretim hırsından kaynaklanan ihmaller zinciri, çalışanların üretim ve depolama ile ilgili uyarı, taleplerinin kulak ardı edilmesi insanlarımızın ölümüne yol açmıştır” diye konuştu.
Fabrika sahipleri için “Aymazlık ve bilimsel akıldan yoksun bir zihniyet ”ifadelerini kullandı. “Sadece Balıkesir'de değil Türkiye’nin her yerinde yaşanan iş kazalarının ve hatta trafik kazalarının dahi temel nedeni, bilimsel akıldan yoksunluk ve insana değer vermeyen zihniyettir” diye ekledi.
(HA)