İddianamede, Yüksek Onur Kurulu Üyeleri Şükrü Hatun, Özen Aşut, Faik Çelik, Güner Gedik, M.Bahar Gökler, Cem Kaptanoğlu, Mahmut Ortakaya, Mustafa İlhan Özgün, Faik Urbarlı'nın Türk Ceza Kanunu'nun 64/1. maddesi ile aynı kanunun 454, 31 ve 33 maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları isteniyor.
İddianamede şu görüşlere yer veriliyor:
* Bir kısım illerimizde açılan F Tipi cezaevlerini protesto etmek amacı ile bazı terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen ölüm oruçları daha sonra ülke geneline yayılmış ve bugüne kadar 33 hükümlü veya tutuklu hayatını kaybetmiştir. Bu üzücü tabloyu önlemek amacı ile bazı hekimlerimizin bu kişileri yaşama döndürmek amacı ile müdahale ettikleri görülmüş ve bu davranışları da kamuoyunda olumlu karşılanmıştır. Bunun son örneği İzmir Kapalı Cezaevinde yaşanmış; ölüm orucunda olan bir hükümlüye yaşama döndürmek için yapılan doktor müdahalesini kınamak amacı ile Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu tarafından bir basın açıklaması yapılmıştır.
* 17.4.2001 tarihini taşıyan ve bu kurulun başkan ve üyelerinin adları yazılı bildiride "... Bilinci açık olan bir açlık grevlisinin zorla beslenmesi hem Uluslararası Hekimlik değerlerine aykırıdır, hem de sonuç vermeyen ve yaşamsal riskleri olan bir girişimdir... Bu kadar ağır kayıplardan sonra, zaten ölüm sınırına gelmiş kişilere dönük zorla tıbbi müdahale girişimi çok ağır bir insanlık trajedisine yol açma riski taşımaktadır. Böyle bir girişim ülkemizi uygar dünya karşısında zor durumda düşürmekten başka bir işe de yaramayacaktır" denilerek yazılış amacı ne olursa olsun sonucu itibariyle intiharla ikna ettikleri görüşüne varılmıştır.
* Yapılan araştırmalarda bu olayla ilgili olarak İzmir Kapalı Cezaevinden, yasadışı DHKP-C terör örgütü mensubu Abdullah BOZDAĞ'ın 19.12.2000 tarihinden beri kontrol altında tutulduğu İzmir Atatürk Eğitim Hastanesinde 12.4.2001 tarihinde; aynı örgüt mensubu Gürsel AKMAZ'ın 19 gün kontrol altında tutulduğu İzmir Atatürk eğitim Hastanesinde 16.4.2001 tarihinde; MLKP terör örgütü mensubu Hüseyin KAYACI'nın 13 gün kontrol altında tutulduğu İzmir Atatürk Eğitim Hastanesinde 24.4.2001 tarihinde; TKP/ML terör örgütü mensubu Celal ALPAY'ın 19.12.2000 tarihinden beri kontrol altında tutulduğu İzmir Atatürk Eğitim Hastanesinde 12.4.2001 tarihinde hayatını kaybettiği Adalet Bakanlığı Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 13.7.2001 gün ve 042874 sayılı yazıları ile belirlenmiştir.
* Her ne kadar kurul adresi ilimizde gösterilmiş ise de bildiriyi yayınlayan hekimlerin çeşitli hastanelerde görevli olduklarından ayrı ayrı ifadeleri alınamamış ancak Savcılığımıza yaptıkları ortak savunmalarında; Bildirinin kamuoyuna yanlış aksedildiğini bildirinin gelişen olaylar karşısında bütün olarak ele alındığında Dünya Tabipler Birliği bildirgesinin temel alındığını, bu bildirgenin temel amacının zorla beslenme girişimi ile karşı karşıya kalma ihtimali yüksek olan kişilerin hekimler eliyle baskıya maruz kalmasını engellemek olduğunu, bilinci kapalı veya açık hastalara uygulanacak olan sistemin hala tartışıldığını, bu konuda hekimlerin de ayrı uygulamaları bulunduğunu, bu nedenle evrensel bildirgelere ihtiyaç olduğunu, burada da temel amacın insan yaşamını ön plana çıkardığını sonuç olarak Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu açıklamasının insan yaşamına en yüce değer olarak bakan ve korunması için en titiz çabaların gösterilmesi gerektiğini vurgulayan bir içeriğe sahip olduğunu belirterek suçlamayı reddetmişlerdir.
* Bu itibarla delillerin takdir ve münakaşası mahkemesine ait olmak üzere tüm sanıkların üzerlerine atılı suçtan hareketlerine uyan TCK'nun 64/1. maddesi yollaması ile aynı kanunun 454, 31, 33 maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur. (BB)