“Terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın 29 Kasım’daki duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı Tokgöz, Anayasanın 83/2 ve 14. maddelerine dayanarak Tuğluk’un yasama dokunulmazlığının sınırlandırıldığını ve yargılamanın sürmesini istedi.
Savcı Tokgöz 5’er yıl hapis istedi
Tokgöz, mütalaasında, "Sanık, terör örgütü PKK’yi barış ve demokratik bir çözüm olarak kabul edip ne şekilde tespit ettiği anlaşılmayan 4 milyon insanı da bu kapsama dahil ettiği tüm konuşma içeriği itibariyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Kürt vatandaşlarına yönelik devletin dayatmacılığından bahsedip terör örgütü PKK’yi barış yanlısı ve demokrasi taraftarı gibi sunarak halk nezdinde ve katılımcılar huzurunda örgütü haklı göstermek suretiyle propaganda yapmıştır" diyerek cezalandırılmasını istedi.
Duruşmada söz alan Tuğluk ve Aydoğdu’nun avukatı Fethi Gümüş, milletvekili olan Tuğluk’un yargılanamayacağını, bu nedenle de yargılamanın durdurulması gerektiğini ifade etti.
Mahkeme Başkanı Hakim Cengiz Çoban, Terörle Mücadele Yasası’nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca 5 yıl hapis istemiyle yargılanan Tuğluk ve Aydoğdu hakkındaki kovuşturmaya, sanık avukatlarının savunmalarını hazırlamaları için 25 Aralık’ta devam edileceğini açıkladı.
Sanıklar: PKK’nin barış deklarasyonu dikkate alınsın
3 Eylül 2006 tarihinde Diyabakır İl Stasyonu’nda Dünya Barış Günü etkinlikleri çerçevesinde yaptığı konuşmasında Tuğluk, “…Hepinizin bildiği üzere 4 milyona yakın insan sayın Öcalan’ın demokratik çözümüne bir irade olabileceğini ifade etti. Bu irade beyanının hiç birinin hiçbir siyasal lafı görmezlikten gelemez…Demokratik çözüme, barışçıl bir çözümün başlamasına hizmet edeceğine inandığımız PKK’nin Kürt Sorunu’nun demokratik çözüm deklarasyonunu önemsiyoruz, değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz…” demişti.
Aydoğdu da, bu barış deklarasyonunun dikkate alınmasını, barış isteyen herkesi buna destek vermesini talep etmişti. Her iki konuşma da Cumhuriyet savcısı Süleyman Karaca’nın kaleme aldığı iddianameye yansımıştı. (EÖ)