Haberin İngilizcesi için tıklayın
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in, HDP'nin hazine yardımı hesabına tedbiren bloke konması başvurusunun gerekçeleri ortaya çıktı.
TIKLAYIN-AYM, HDP'nin hazine yardımına geçici olarak bloke koydu
TIKLAYIN-Turgut Kazan: "HDP'ye Hazine yardımına tedbir, bir seçim hilesidir"
HDP yeterince kınamadı
Şahin, başvurusunda daha önce iki kez ileri sürdüğü hesaba bloke talebi için "yeni delil" olarak, 13 Kasım 2022'de Taksim'de 6 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamayı ve 26 Eylül 2022'de Mersin'de polis evine yapılan saldırıyı gösterdi.
Şahin, HDP'nin bu saldırıları kınamadığını ileri sürdükten sonra "bu tutumu" Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 2009'da İspanya hükümeti ile Bask ülkesinin bağımsızlığı hedefiyle hareket eden Herri Batasuna partisi arasındaki davada aldığı kararla ilişkilendirdi.
Şahin, HDP'nin İstiklal Caddesi patlamasıyla ilgili olarak "Sadece 'üzüntü duyuyoruz' şeklindeki beyanatla yetinmiş [olduğunu]" ileri sürdü. Mersin Mezitli'de polisevine yapılan saldırıyı da "kınamadığını" belirtti.
Şahin, dilekçede HDP için "savunmalarında barışçıl çözüm için uğraş verdiğini ileri süren davalı parti; gerek dava açılmadan önceki, gerekse dava açıldıktan sonraki eylem ve söylemleriyle demokratik toplum ilkeleri dışına çıkarak, toplumsal barışı tehdit etmeye açıkça ve ısrarla devam ediyor" yorumunda bulundu.
HDP MYK İstiklal Caddesi saldırısıyla ilgili olarak yayınladığı bildiride "[...] 6 yurttaşımızın hayatını kaybetmesine 53 kişinin de yaralanmasına neden olan patlamadan dolayı derin acı ve üzüntü duyuyoruz [...] hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar, halkımıza başsağlığı diliyoruz." demişti.
HDP Eş Başkanları da Mersin'deki patlamayla ilgili olarak "Mersin'de yaşanmış olan saldırıyı kınıyor ve karanlıkta bırakılan noktaların da aydınlatılmasının gerekliliğini vurguluyoruz" dedikleri bir bildiri yayınlamışlardı.
TIKLAYIN-HDP, Mersin'deki saldırıyı hem kınadı hem de 2015 seçimleri öncesini hatırlattı
Diyarbakır'da oturan aileleri delil saydı
Kobani Davasına, milletvekillerinin katıldığı televizyon programlarına, HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturan ailelere dilekçesinde yer veren Şahin, “HDP’nin kapatılması gerektiği” talebini de tekrarladı.
AYM’nin iddialarını somutlaştırmasını istediği Savcı Şahin, HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde oturan kişiler üzerinden de “HDP’nin örgüte eleman kazandırdığını” iddia etti.
Medya Haber'i gerekçe gösterdi
Savcı Şahin, Van Milletvekili Sezai Temelli’nin Eylül 2021’de attığı bir tweeti de banka hesabına bloke konması için delil olarak gösterdi.
Temelli’nin "Kürt sorununun çözümünün yegane muhatabı HDP değil ama bu sorunun çözümü adına bugün demokratik siyaseti var eden ve kolaylaştıran başlıca aktör HDP'dir. Ama asla unutulmaması gereken şey demokratik çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı'dır" sözlerinin somut delil olduğunu iddia etti.
Yine HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir’in bütçe görüşmeleriyle ilgili 'Medya Haber'e verdiği demeci de "örgütsel bağ" olarak niteledi.
TIKLAYIN-HDP Sözcüsü Günay: AYM, iktidarın seçim kampanyasının aracı oldu
Karar verilmiş gibi yaklaştı
HDP’li belediyelerin yaptığı ihaleleri de “Bildiğim birkaç örneği sizlere burada paylaşmak istiyorum” yorumuyla paylaşan Savcı Şahin, ihalelere katılan kişiler için somut delil göstermeden “örgütsel bağ” olduğunu iddia etti.
Savcı, HDP ile ilgili açılan kapatılma davası devam ederken; “davada delillerin toplandığı ve karar aşamasına gelindiği” belirtti ve AYM’nin kararını açıklamamasına rağmen nihai karar verildiği şeklinde değerlendirme yaptı.
Şahin, talebini şöyle noktaladı: “Devlet yardımlarının parti faaliyetleri dışında terör örgütünün amaçları doğrultusunda kullanılmasının engellenmesi bakımından bu yardımların geri alınmasındaki olası güçlükler gözetilerek, devlet yardımlarının bulunduğu banka hesabına tedbiren bloke konulmasına karar verilmesini yeniden talep etmek zarureti hâsıl olmuştur. Davalı parti hakkında kapatma kararı veya devlet yardımından yoksun bırakılma kararı verilmesi halinde ödenen ya da ödenecek devlet yardımının harcanma ihtimali nazara alınarak talebimizin ivedilikle görüşülüp, devlet yardımının bulunduğu banka hesabına dava süresince tedbiren bloke konulmasına karar verilmesi talep olunur."
TILAYIN-AYM, HDP kararını yayımladı: AYM Başkanı karşı oy kullanmış
Savcı Şahin AYM'de esas hakkındaki mütalaasını sundu
Savcı Bekir Şahin, AYM'de bugün 45 dakika sözlü olarak kapatma talebiyle ilgili mütalaasını yaptı. Duruşanın ardınbdan basına konuşan Şahin, şunları söyledi:
Davalı partinin, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini tüm delillerle ortaya koyduğumuzu bildirdik. Davalı partinin terör örgütüyle bağı, bilinen bir gerçek, tüm toplumca da biliniyor. 85 milyon neredeyse davalı partinin PKK'dan ayrı, bağımsız olmadığını, onun güdümünde, onun bir organı olduğunu kabul ediyor.
Davalı parti, terör örgütünün sözde askere alma dairesi gibi faaliyet göstermektedir. Bunun en önemli delili olarak yıllardır zorla ya da kandırılarak örgüte götürülen çocukların ve gençlerin annelerinin 3 yılı aşkın süredir Diyarbakır il binası ve bazı illerde tuttukları evlat nöbetleri gösterilebilir. Sanki bu parti terörist örgütün asker alma şubesi gibi çalışıyor. Benzetmek gibi olmasın, askerlik dairemize haksızlık yapmayalım, ama adeta asker alma dairesi gibi faaliyet gösteriyorlar.
Dava açıldıktan sonra 287 aile bu nöbete katılmıştır. Bu durum davalı partinin terör örgütüyle bağını koparmadığının bir ispatıdır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, "Seçime kadar süreç tamamlanır mı?" sorusuna da "Yüksek mahkemenin takdiri. Bizim görevimiz bugün itibarıyla bitti. Tüm delilerimizi ortaya koyduk, dosyayı da sunduk. Bizim açımızdan süreç tamamlandı. Artık takdir Yüksek Mahkemenin" yanıtını verdi.
TIKLAYIN-"AYM'nin seçim öncesinde verdiği bu kararda kasıt var"
Serhat Eren: AYM siyasetin aracı olmamalı
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonları'ndan sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Avukat Serhat Eren, Savcı Şahin'in dilekçede yer verdiği gerekçeleri bianet'e yorumladı.
Eren, "Savcının Herri Batasuna kararı üzerinde yoğunlaştığını ancak bunun altını dolduramadığını" belirtti ve ekledi:
"Yargıtay Başsavcısı, partimizin hesaplarına tedbir amaçlı bloke konmasını talep ederken de bugün Sözlü mütalaasını sunduktan sonra yapmış olduğu açıklamada da, AİHM Herri Batasuna kararına atıf yapıyor. Geçmişte aynı gerekçe ile Demokratik Toplum Partisi (DTP) kapatıldı ve AİHM DTP’nin kapatılmasıyla ilgili ihlal kararı verdi.
TIKLAYIN-Prof. Dr. Osman Can: Bu iddianame ile HDP kapatılamaz
"AİHM, DTP'de ihlal kararı vermişti"
"AİHM, DTP’yi 'Kürt meselesinin barışçıl çözümünde temel siyasi taraf' olarak tanımladı ve 'örgütlenme özgürlüğü hakkının engellendiğini' söyledi.
"Bugün yine aynı iddialar, sonuç da aynı olacak. AİHM, geçmişte mücadele mirasını devraldığımız partiler aleyhine açılmış davaların tamamında ihlal kararı verdi. Bugün partimize açılan davanın önceki davalardan hiçbir farkı yok.
Aslında Anayasa Mahkemesi, Anayasayı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin parti kapatma davalarında vermiş olduğu kararlarını esas alırsa partimiz aleyhine kapatma kararı vermesi mümkün değildir.
TIKLAYIN-HDP Hukuk Komisyonu: AYM nihai karara etki edecek ara karar veremez
"AYM tarafsızlığına halel getirdi"
"Ancak ülkedeki siyasal iklimin, siyasal baskının etkisinde kalıp kapatma kararı verirse Anayasa Mahkemesinin hiçbir saygınlığı, meşruluğu kalmayacak. Anayasa Mahkemesi, partimizin hesaplarına bloke konulması ile ilgili vermiş olduğu kararıyla tarafsızlığına bağımsızlığına halel getirdi.
"Anayasa Mahkemesi, iktidarın ve ortağının siyasetiyle toplumsal muhalefeti dizayn etme, partimizi, siyasetini , seçmenlerini tasfiye etme, seçime katılmasını engelleme, muhalefete partimiz şahsında ayar vermenin aracı haline gelmemelidir.
"Biz AYM’nin nihai kararında demokrasiden, özgürlüklerden, örgütlenme özgürlüğünden ve demokratik siyasetten yana bir karar alacağına dair umudumuzu korumak istiyoruz."
TIKLAYIN-"Başsavcının tedbir talep etme yetkisi yok, AYM'nin kararı geçersiz"
"Savcının tedbir talep etme yetkisi yok"
Bahçeşehir Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Didem Yılmaz da 6 Ocak'ta bianet'e verdiği röportajda "AYM'nin verdiği kararın hukuksal dayanağı olmadığını belirtmiş ve şöyle demişti:
"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının bloke talep etme yetkisi yok. Cumhuriyet Savcısına, siyasi parti kapatılmasıyla ilgili tedbir talep etme yetkisi Anayasa'da da kanunda da verilmiyor.
"Anayasa Mahkemesi kararı gerekçesiz bir karar. Yani AYM'nin verdiği kararın hukuksal bir dayanağı yok."
"İspanya somut deliller koydu"
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Anayasa Hukuku Profesörü Şule Özsoy Boyunsuz, ilk iddianamenin iade edilmesinin ardından bianet'e verdiği röportajda Savcının, AİHM Herri Batasuna kararını emsal göstermesine ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştı:
“Savcı Herri Batasuna’ya atıf yapıyor ama terör örgütünün siyasi kanadı olma iddiasının somut delilleri var mı? Avrupa kamu düzeninde bir partinin terör örgütüyle organik bağı olduğunun somut delillerle ve terör ve şiddet yöntemiyle siyasal sonuç amacını benimsediğinin ispatlanması gerekir. Ama ‘HDP’liler biz barışçıl çözümden yanayız’ diyor.
"Salt Kürt sorunundan söz etmek hatta ayrılma hakkından söz etmek, Avrupa kamu düzeninde kapatmayı doğurmuyor. İspanyol Anayasa Mahkemesi, Herri Batasuna’nın kapatılması kararında ETA terör örgütünün parti yönetimini belirlediğini delillendirmiş, sadece şiddet eylemlerini dolaylı olarak değil aktif olarak da bir bütün halinde ve sistematik olarak savunduklarını göstermişti.
TIKLAYIN-"Savcı iddialarının altını dolduramazsa dava reddedilebilir"
"Kapatılırsa, AİHM ihlal kararı verebilir"
"AYM’nin vermiş olduğu son kapatma kararı 2009 tarihli Demokratik Toplum Partisinin (DTP) kapatılması kararıydı. Benzer bir iddiaya dayanıyordu.
"DTP için 2016 tarihli kararında İHAM örgütlenme özgürlüğünün ihlalini buldu. Gerekçesinde partinin Kürt soruna barışçıl çözümü savunduğunu da vurguladı. Bir partinin salt 'ayrılıkçı' kabul edilen görüşleri savunmasının yeterli olmadığını, Batasuna kararının buna dayalı olmadığını belirtti.
"Yani temsil ettiği fikir temelinde değil, savunduğu ve kullandığı yöntemi reddettiğini belirtti. İHAM bu kararında DTP’nin programının, şiddeti kınadığını ve hukuk devleti ve insan haklarına saygı ilkesiyle bağdaşan demokratik siyasi çözümler önerdiğini söylüyordu.
"DTP için Mahkeme, Kürt sorununa barışçıl çözüm getirilmesi amacıyla partilerinin oynamak istediği arabuluculuk rolünü vurgulayan gerekçelerini dikkate aldığını ifade etmiştir. Sonuç olarak da barışçıl çözümden yana olan bir partinin kapatılmasını orantılı bir tedbir olarak değerlendirmedi. Benzer bir yorumu HDP içinde yapılması muhtemeldir."
TIKLAYIN-Bahçeli'den Yargıtay'a ve AYM'ye: HDP'yi kapatın
Ne olmuştu?
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 2 Mart 2021'de Meclis'te yaptığı grup toplantısından 15 gün sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, 17 Mart 2021'de HDP'nin kapatılması istemiyle AYM'ye dava açmıştı.
AYM, eksiklikler nedeniyle 31 Mart 2021'de iddianameyi oy birliğiyle reddetti.
Başsavcılık, 7 Haziran 2021'de yeniden dava açtı, AYM de 21 Haziran 2021'de yeni iddianameyi oy birliğiyle kabul etti. Şahin, hazırladığı her iki iddianamede aynı zamanda HDP'nin banka hesaplarına tedbiren bloke konmasını talep etti.
AYM ise kabul ettiği ikinci iddianamede Savcının bu talebini 21 Haziran'da reddetti.
Başsavcı Şahin, AYM'nin daha önce talebini reddetmesi üzerine dava süreci devam ederken 13 Aralık 2022'de hazine hesabına tedbiren bloke konması için yeniden başvurdu.
AYM, Şahin'den tedbir talebine gerekçe gösterdiği "davalı partinin terör örgütü ile organik bağını gösteren eylem ve söylemlerine dava sürecinde de devam ettiği" ve "Devlet yardımlarının parti faaliyetleri dışında terör örgütünün amaçları doğrultusunda kullanılmasının engellenmesi" hususlarını somutlaştırmasını istedi.
Bahçeli "HDP kapatılmalı" demişti
Bahçeli, grup toplantısında, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, HDP hakkında inceleme başlatmasını bekliyoruz. Anayasa Mahkemesi (AYM) delilli ve belgeli şekilde HDP'nin terör eylemlerinin odağı olduğunu tespit ederse, ki başkaca bir seçenek yoktur.
"HDP diye bir partiden, kapatmaya neden olan üye ve yöneticilerinden söz etmek artık mümkün olamayacaktır. Türkiye bir hukuk devletiyse HDP'nin kapatılması acildir, hayatidir, şarttır" demişti.
TIKLAYIN-"HDP'nin kapatılması halinde siyasi gerilimler artacak"
DTP'nin kapatılması ve AİHM kararıYargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, DTP'nin "PKK'yi desteklediği" iddiasıyla kapatılması için 16 Kasım 2007'de Anayasa Mahkemesi'nde dava açmıştı. İddianamede partinin sekiz milletvekili ile 221 DTP'linin siyasetten yasaklanması istenmişti. Anayasa Mahkemesi 11 Aralık 2009'da verdiği kararla, DTP'nin "terör faaliyetlerinin odağı haline geldiği gerekçesiyle" kapatılmasına hükmetmişti. Partinin 37 üyesine beş yıl süreyle siyaset yasağı getirilmiş eş genel başkanlar Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un milletvekillikleri ise düşürülmüştü. Karar, 14 Aralık 2009'da Resmi Gazete'de yayınlanmış ve "DTP'nin devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiği" ifade edilmişti. DTP, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) dernek kurma özgürlüğünü garanti altına alan 11. maddesi ile 1 Numaralı Ek Protokol'ün mülkiyetin korunmasını düzenleyen 1. ve serbest seçim hakkını koruyan 3. maddelerini ihlal ettiği gerekçesiyle 2010 yılında AİHM'ye başvurmuştu. AİHM, yaptığı değerlendirmede, öne sürülen gerekçelerin kapatma yönünde bir müdahaleyi haklı göstermek için yeterli olmadığını belirterek, AİHS'in örgütlenme özgürlüğünü düzenleyen 11. maddesi ile serbest seçim hakkını düzenleyen 3/1. maddesinin ihlal edildiğine karar vermişti. AİHM kararında DTP'yi, "Kürt meselesinin barışçıl çözümünde temel siyasi taraf" olarak tanımlamış ve bu özelliğinin, örgütlenme özgürlüğü hakkının engellemesini haklı göstermeyeceğini ifade etmişti. Ayrıca, iki yöneticisinin konuşmalarının parti kapatılmasını gerektirecek bir ifade içermediği belirtmişti. AİHM Herri Batasuna kararı1978 yılında Herri Batasuna adıyla kurulan Batasuna Partisi, İspanya'nın Bask Özerk Bölgesi'nde bir siyasi parti olarak kuruldu. Parti, İspanya'nın kuzeyi ile Fransa'nın güneyinde bağımsız bir devlet kurmak için mücadele veren Bask Yurdu ve Özgürlük (ETA) örgütünün siyasi kanadı temsil ediyordu. İspanya Yüksek Mahkemesi, 2002 yılında ise, ilk kez Batasuna'nın kapatılması girişiminde bulunuldu. Parlamentoda, terörizme yardım etmek gibi olaylara katılan partilerin kapatılmasına dair yasa kabul edildi. Hukuki süreç 16 Ocak 2004'te son bulunca parti yetkilileri AİHM'e başvurdu. 2009 yılında sonuçlanan davada AİHM, oybirliğiyle örgütlenme hakkının kısıtlanmadığına ve Batasuna'nın yasa dışı ilan edilmesine karar verdi. AİHM tarafından 30 Haziran 2009'da yayınlanan kararda, partinin kapatılmasının "temel bir toplumsal ihtiyaca" yanıt verdiğini, İspanya yargısının ETA ile söz konusu partiler arasında bağ bulunduğunu kanıtlamak için yeterli sonuçlara ulaştığını belirtti. AİHM, İspanya'da o yıllarda yaşanan terör saldırıları dikkate alındığında, ETA ve parti bağlantılarının 'demokrasiye karşı bir tehdit oluşturduğu' dile getirdi. AİHM, kapatma cezalarının da, İspanyol demokrasisine yönelik 'ağır tehlike' sebebiyle orantısız bulmadığını ifade etmişti. | |
(RT)