Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan, 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin davada Cumhuriyet savcısı, mütalaasını hazırladı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan 16 sayfalık mütalaada, Narin Güran'ın 21 Ağustos günü gündüz saatlerinde kaybolduğu, ilk ihbarın ise saatler sonra ağabeyi Baran Güran tarafından saat 20:43 sıralarında yapıldığı belirtildi.
Savcı, ihbarın üzerine köyde arama çalışması başlatıldığını ancak arama çalışmalarının daha ikinci gününde ailenin kolluğu yanlış yönlendirmeye başladığını belirtti.
"Soruşturmayı Suriyelilere yönlendirmeye çalıştılar"
Aramaların devam ettiği sırada Narin’in kuzeni Muhammed K.’nin Suriyelilerin kaldığı çadırların yakınında kırmızı renkli bir çocuk terliği bulduğu ve kolluk yerine aileye bilgi verdiği belirtilen mütaalada, ailenin terliğin Narin’e ait olduğunu söyleyerek soruşturmayı, Suriyeli kişilere yönlendirilmeye çalıştıkları ifade edildi.
Mitalaada, amca Salim Güran’ın da muhtar olması sebebiyle sürekli kollukla birlikte hareket ettiği ve sergilediği şüpheli tavırların tutanak altına alındığı yer aldı.
Savcı, Narin kaybolduktan üç gün sonra çıkan yangına da dikkat çekti.
24 Ağustos akşamı 21:00 sıralarında Tavşantepe mahallesinde çıkan yangının hava koşulları nedeniyle değil, dış bir müdahaleyle olabileceği belirtildi. Yangın bölgesinin Güran ailesine yakın olduğu ifade edilen mütalaada “yangının arama çalışmalarını etkilemek, Narin Güran’ın bulunmaması amacıyla organize edildiği” vurgulandı.
"Olay aile içinde gerçekleşti ve saklandı"
Savcı, yapılan araştırmaların ve kolluk raporlarının sonucunda olayın aile içinde gerçekleştiği ve saklandığına dikkat çekti:
“…Narin Güran'ın ikamet ettiği köyde bulunanların çok büyük bir kısmının akraba olması, son görüldüğü yerin evine çok yakın mesafede olması, yapılan kamera ve PTS (plaka takip sistemi) çalışmalarında olay mahalline yabancı şahıs yada araç girişinin bulunmaması hususları dikkate alındığında olayın aile içerisinde gerçekleştiği ve aile tarafından organize biçimde saklanılmaya çalışıldığı kanaatinin oluştuğu, zira köy muhtarı olan ve ailenin tarlalarını ekip biçmesi dolayısıyla da önde geleni olarak hareket eden Salim Güran'ın arama çalışmalarının başından itibaren kolluk birimlerini yanlış yönlendirmeye ve arama çalışmalarına yön vermeye çalıştığı, tedirgin hal ve tavırlarda bulunduğunun kolluk birimlerince de tespit edildiği…”
"İlk ihbarı saatler sonra yapmalarının izahı olamaz"
Mütalaada, Narin’in 21 Ağustos günü boğularak öldürüldüğü, cesedin aynı gün saat 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresine ölü olarak bırakıldığı ifade edildi.
Savcı, Narin’in cesedinin bulunduğu 8 Eylül tarihinden itibaren gözaltına alınan aile üyelerine değindi.
Mütalaada “Aile üyelerinin Narin’in kaybolduğu sürecin başından itibaren tutarsız beyanlar verdikleri, Narin’in bedeninin 15:44’te dereye bırakılmasına rağmen en son saat 17:00 ve 18:40 sıralarında gördüklerini söylemeleri, ailenin ilk resmi ihbarı 20:43'te yapmış olması, arama çalışmalarını yanlış yönlendirmeleri, cesedin bulunmasının ardından aralarında çıkan tartışmada karşılıklı olarak birbirlerine söyledikleri sözler ve kullandıkları ifadeler ile ele geçirilen incelenen cep telefonlarında olay günü olan 21 Ağustos gününe ait mesaj ve görüşme içeriklerini tümüyle silmiş olmaları dikkate alındığında organize şekilde yaşanan olaydaki maddi gerçekliği saklamaya çalıştıklarının net bir biçimde anlaşılmıştır” denildi.
"Olayın sonuna kadar zaman ve mekan birlikteliği var"
Savcı, sonuç olarak soruşturma ve kovuşturma aşamasında toplanan tüm delillerin sonucunda tutuklu dört sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet talep etti.
Mütalaanın sonuç kısmında şöyle denildi: "Sanıkların olayın sonuna kadar zaman ve mekan birlikteliği içerisinde oldukları ve bu eyleme taraftar olmadıklarını gösterecek şekilde engelleyici bir irade ortaya koymadıkları gibi fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ederek bildikleri gerçeği açıklamamak suretiyle Narin Güran' ın öldürülme saikinin kesin bir şekilde belirlenememesine sebebiyet vererek iştirak iradelerini ortaya koydukları, kasten öldürme suçunun işlenmesinde suçun icrasını kolaylaştırma iradeleri yanında suçun işlenmesi sonrasında ki tutumları da göz önüne alındığında Narin Güran'ı boğmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdikleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri anlaşılmakla, izah olunan nedenlerle üzerlerine atılı İştirak Halinde Çocuğa Karşı Kasten Öldürme suçunu işledikleri..."
Dosyanın avukatlarından Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Cumhuriyet Savcısı, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan Narin dosyasına, esas hakkındaki mütalaasını bugün itibariyle sunmuştur. Savcılık esas hakkındaki mütalaasında 4 sanık hakkında iştiraken kasten öldürme suçundan Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası ile cezalandırılmalarını talep etmiştir. 26 Aralıkta Narin için Adalet demek için 8. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma salonunda yerimizi alacağız" dedi.
Ne olmuştu?
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde yaşayan 8 yaşındaki Narin Güran, 21 Ağustos'ta gittiği Kur'an kursundan çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadı.
Akşam saat 20.00 sıralarında jandarma karakoluna Narin Güran'ın kayıp olduğu bildirilmesi üzerine jandarma bölgede arama çalışmalarına başladı.
Narin'in kaybolduğu saatlerde yoldan geçtiği tespit edilen yaklaşık 150 araç sorgulandı. Mahalledeki evler ve köye giriş yapan araçlarda arama yapıldı.
Toplamda 12 bin 565 araç arandı, 130 kişinin ifadesine başvuruldu, 32 bin 952 kişi kontrol edildi, 7 iz takip köpeği ile 11 bin dönümden fazla alanda arama yapıldı.
Son görüntüleri kaybolduğu gün olan 21 Ağustos'ta saat 15.15'te güvenlik kamerasına yansıyan Narin Güran'ın ağabeyi Enes Güran (18), dokuz gün sonra kolundaki ısırık izleri nedeniyle gözaltına alındı.
İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndaki incelemede, ısırık izlerinin Narin'e ait olup olmadığı tespit edilemeyince Enes Güran serbest bırakıldı.
Soruşturma kapsamında bu kez Narin'in amcası, aynı zamanda kırsal Tavşantepe Mahallesi'nin Muhtarı Salim Güran gözaltına alındı. Güran'ın aracından alınan DNA örneklerinin, Narin'in kıyafetlerindeki DNA örnekleri ile eşleştiği belirlendi.
Salim Güran, 2 Eylül'de çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı.
19 gün süren arama çalışmalarının ardından 8 Eylül'de mahalleye 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi'nde Narin'in cansız bedenine ulaşıldı.
Narin'in, en son üzerinde görüldüğü şahsi kıyafetleriyle dere kenarında çuval içinde, üzeri taşla gizlenmiş halde, saat 08.45 sıralarında ölü olarak bulundu.
Narin'in cenazesi, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsi işlemlerinin ardından bulunduktan bir gün sonra Tavşantepe Mahallesi mezarlığında toprağa verildi.
Narin'in ön otopsi raporunda bulunduğu çuvalda cesede ait olduğu değerlendirilen kaval kemiği bulunduğu, bedeninden 91 örnek alındığı, çürüme başladığı gerekesiyle ölüm şekli ve zamanının belirlenemediği belirtildi.
Narin'in cenazesinin bulunmasının ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, annesi, babası, 2 ağabeyi, 3 amcasının da aralarında olduğu 24 şüpheli, gözaltına alındı.
Narin Güran'ın cesedini dereye gizlemesi için amcası Salim Güran'ın 200 bin lira para teklif ettiğini belirten şüphelilerden sıvacı Nevzat Bahtiyar (48), jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı 1'inci Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nde 'Çocuğu iştirak halinde kasten öldürme' suçundan tutuklandı.
Gözaltındaki 23 şüphelinin işlemleri sürerken, 2 Eylül'de tutuklanan Tavşantepe Mahallesi Muhtarı Salim Güran Bağlar Kaymakamlığı tarafından görevinden uzaklaştırıldı.
İlçe İdare Kurulu kararı ile birinci aza, muhtar olarak geçici görevlendirildi. Gözaltına alınan şüphelilerden 1'i, jandarmadaki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. 22 şüpheli ise 12 Eylül'de yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi.
22 kişiden anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran da tutuklandı.
(RT)