"4. Cenevre Sözleşmesi ilkelerinin yeniden onaylanmasını UAÖ memnuniyetle karşılamaktadır. Ama, Sözleşme'ye 'saygı göstermeleri ve saygı gösterilmesini sağlamalarını" belirten 1. Madde'ye karşı yükümlülüklerini derhal yerine getirmeleri için Taraf Devletlere, çağrı yapıyoruz.
Sözleşmeleri 8 Aralık 1949'da imzalayarak 6 Temmuz 1951'de onaylamış olan İsrail'in, Yüksek Taraf Devletler toplantısına katılmayacağı bildirildi.
İsrail ayrıca Cenevre Sözleşmelerinin 1967'de işgal edilen Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde uygulanmasının de jure (hukuka uygun) olmadığını da belirtti.
Uluslararası Af Örgütü Ne Diyor?
"Savaş zamanı sivil halkın korunması için hazırlanan ilkelerin tekrar tasdik edilmesi önemli bir hareket ama, yeterli değil" diyen UAÖ şu noktalara dikkat çekti:
* Cenevre Sözleşmelerinde yer alan sivillerin kasıtlı olarak öldürülmesi yasağına tüm silahlı gruplar ve bireylerin de saygı göstermesi gerekir.
Her Yüksek Taraf Ülke, Sözleşmeleri onaylamakla bu ilkelere saygı gösterilmesini sağlamayı kesin bir biçimde kabul etmiştir.
* Şimdi Sözleşmeye saygı gösterilmesi ve İşgal Altındaki Topraklar'daki insan haklarının daha fazla kötüleşmesini önlemek için söz konusu ülkeler somut önlemler üzerinde anlaşmalıdır.
Bildiri'de Öne Çıkanlar
Yüksek Taraf Ülkelerin üzerinde anlaşmaya varması beklenen Bildiri'de 4. Cenevre sözleşmesinin ilkelerinin yeniden onaylanması yer alıyor. Özellikle aşağıdaki maddeler öne çıkıyor:
* 4. Cenevre sözleşmesinin Doğu Kudüs dahil İşgal Altındaki Filistin Bölgesi'ne de uygulanabilirliğini onaylıyor.
* Yüksek Taraf Ülkeler, "bölgede giderek kötüleşen insan hakları durumundan duydukları derin kaygıyı" ve "gelişigüzel ve oransız güç kullanımı ve uluslararası insani hukuka saygı yokluğu nedeniyle özellikle çocuklar ve savunmasız gruplar başta olmak üzere, çok sayıda sivil kurban edilmesinden duydukları acıyı" dile getiriyor.
* İşgalgi Güç'e (İsrail'e) "askeri gereklilik mazereti bulunmayan ve hukuk dışı ve sebepsiz yere yapılan kasıtlı öldürmeler, işkence, kanun dışı yerinden etme, adil ve düzenli yargılama haklarından kasten men etme, aşırı mülk yıkımı ve tahsisi gibi 4. Cenevre Sözleşmesinin 147. Maddesinin ağır ihlali sayılacak her türlü eylemi yapmaktan derhal vazgeçmeleri" için çağrıda bulunuyor.
* Yüksek Taraf Ülkelerin Sözleşmenin 146. Maddesince, Sözleşmeyi "ağır ihlal" eden ya da ihlal edilmesini emreden kişiler için etkin cezai yaptırımları yasalaştırması yönündeki yükümlülüklerini tekrarlıyor.
* "İşgalci Gücün Sözleşmeyi daha fazla ihlal etmekten, özellikle korunan kişilere (Filistinlilere) ve bu kişilerin mülklerine yönelik misillemelerden, toplu cezalardan,özgürce seyahat etmeye yönelik haksız kısıtlamalardan kaçınması ve korunmakta olan kişilere ırk, renk, din ya da inanç temelli aksi ayrımcılık yapılmaksızın insanca davranması..." için çağrıda bulunuyor.
* Kudüs'te "tüm şehir sakinlerinin haklarını ve Kutsal Mekanlara girişlerini koruma ve garanti altına alma gereğinin" de altını çiziyor.
UAÖ, bölgede sürmekte olan durumun aciliyetini göz önünde bulundurarak Cenevre'de toplanmakta olan Yüksek Taraf Ülkelerine şu daveti yaptı:
Bildiri'de yer alan 4. Cenevre Sözleşmesine yönelik ihlalleri de izlemek için, "bölgeye tarafsız ve bağımsız gözlemcilerin gönderilmesiyle ilgili her türlü düzenleme ve anlaşmanın teşvik edilmesi" çağrısını daha güçlendirin.
Konferansa İsrail katılmıyor
4. Cenevre Sözleşmesi savaş zamanı sivillerin korunmasıyla ilgili bir sözleşme.
1949 tarihli 4. Cenevre Sözleşmesi'ne Yüksek Taraf olan 189 devletin katılacağı Konferans'a çağrı, İsviçre Hükümeti tarafından yapıldı. Konferans bugün (5 Aralık) başlıyor.
Sözleşmeleri 8 Aralık 1949'da imzalayarak 6 Temmuz 1951'de onaylamış olan İsrail'in, Yüksek Taraf Devletler toplantısına katılmayacağı bildirildi.
Kasım 2001'de Cenevre'de İşkenceye Karşı Komite'ye yaptığı açıklamada İsrail heyeti, BM İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Muamele ya da Cezaya Karşı Sözleşmenin de İşgal Altındaki Topraklar için uygulanmadığını çünkü bunun Cenevre Sözleşmelerinin konusu olduğunu ifade etmişti. BM sürekli olarak hem uluslararası insan hakları hem de insani hukukun dahilinde olduğunu açıkladı.
İsrail ve Filistin Cephesi
UAÖ açıklamasında bu durumla ilgili olarak şöyle deniyor:
* Sık sık İsrail'in Cenevre Sözleşmelerini ağır ihlal etmesinden duyduğu kaygıyı dile getirmektedir. İntifada'nın başından beri 700'den fazla Filistinli İsrail güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Çoğu kanunsuz bir biçimde öldürüldü ve en az 150 çocuk ve 60 Filistinli suikaste uğradı.
* Gözaltındaki Filistinliler sorgu sırasında sık sık işkence ve diğer kötü muamele yöntemlerine maruz kalıyor. En az 34 kişi, gerekçesiz ve yargılanmaksızın verilen idari gözaltı emirleri uyarınca tutuluyor. İşgal Altındaki Topraklardan yüzlerce Filistinli, uluslararası standartlara uygun olmayan bir biçimde askeri mahkemelerde yargılandı.
* Filistinlilere yönelik toplu cezalar arasında köy ve kasabaların kapatılması, 550'den fazla Filistinli evinin yıkılması ve uzun süreli sokağa çıkma yasakları da bulunuyor.
UAÖ ayrıca Fetih, Hamas, İslami Cihad ve Filistin Özgürlük Halk Cephesi gibi Filistinli silahlı gruplar tarafından gerçekleştirilen ihlallerle ilgili de kaygılarını dile getirmektedir.
* Cenevre Sözleşmelerinde yer alan sivillerin kasıtlı olarak öldürülmesi yasağına tüm silahlı gruplar ve bireylerin de saygı göstermesi gerekir.
* Ateşli silahlar ve bombalar yoluyla silahlı gruplar 170'den fazlası sivil olan 230 İsrailli'yi öldürdü. Öldürülenlerin en az 35 tanesi çocuktu.(NU)
-----------------------
** Daha ayrıntılı bilgi için Cenevre'de bulunan UAÖ temsilcileriyle irtibata geçin. Tel: +41 797 135 867, veya +41 793 566 292.