Saat 08.45'te başlayan ve akşam saat 18.30'a kadar devam eden etkinlikte, "Küresel İktidar ve İmparatorluk: Nereye Gidiyoruz?", "Savaş ve Direniş", "Savaşlar ve Kimlikler: Görmek, Anlatmak, Unut(tur)mak", "Şiddet, Toplumsal Cinsiyet ve Bedenler" başlıklı 4 oturum gerçekleştirildi.
Oturumlarda her iki üniversiteden 35 öğrenci, Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'a saldırısı üzerinden yola çıkarak hazırladıkları ve "savaş ve barış" olgularını farklı noktalardan ele aldıkları 22 sunumu izleyicilerle paylaştı.
" Savaşın farklı alanlarda birçok kaynaktan beslendiği ve savaşı engellemek için bütün kaynaklarla mücadele etmek gerektiğini" vurgulayan sunumların ortak mesajı ise "bir daha savaşın olmamasıydı".
Oturumlara, Prof. Dr Ayşe Buğra, Prof. Dr. Çağlar Keyder, Prof. Dr. Alp Eden, Prof. Dr. Ayşe Öncü, Doç. Dr. Sibel Irzık, Doç. Dr. Şemsa Özar, Prof. Dr. Gürol Irzık ise, tartışmacı olarak katıldı.
"Savaş Üzerine Yeniden Düşünmek"
Savaş ve Barış Atölyesi'nin mimarlarından Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Zafer Yenal, "ABD'nin Irak'a saldırısının, çok kısa bir süre içinde unutulduğunu, insanların savaş üzerine daha az konuştuklarını" belirtti.
"Bu çalışma,insanları savaş üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor" diyen Yenal, "Hiç kimse savaşan olmasını istemiyor, ama bunun gerçekleşmesi için her yönüyle 'savaş' olgusunu anlamak gerekiyor. Bu anlamda akademik bir ortamda savaşın her yönüyle tartışılmasını önemli buluyorum" şeklinde konuştu.
" Tecavüzleri Konuş(ama)mak"
Atölye çalışmasına "Savaş Zamanı Tecavüzleri Konuş(ama)mak" başlıklı sunumlarıyla katılan Sabancı Üniversitesi öğrencilerinden Esin Düzel ve Nilgün Bayraktar, hazırladıkları çalışmayla "savaşların ve savaş dönemi tecavüzlerin kaçınılmaz olduğuna" karşı çıkıyorlar.
22 yaşındaki Düzel ve Bayraktar, "savaşın ve savaş dönemi tecavüzlerin Militarizm ve ataerkil yapıyla beslendiğini" belirterek şunları söylüyorlar:
"Savaş dönemi tecavüzleri, Türkiye'de ve birçok ülkede varolan ama konuşulamayan bir gerçek. ABD'nin Irak'a saldırısı döneminde de savaş dönemi tecavüzler nedense görmezden gelindi. Bütün bu gerçeklerin bir şekilde farkındayken susamazdık ve işe, savaş dönemi tecavüzlerin nasıl konuşulamadığından başlamak istedik."
"Feminizmin 'Kadın Kadına' Talebi"
Sabancı Üniversitesi öğrencilerinden Yaşar Adanalı ve Kerem Çitfçioğlu, "Feminizmin 'Kadın Kadına' Talebi" başlıklı çalışmalarında,"kadınların kendilerine özel alan oluşturma ihtiyacını ve feminizmin kadın kadına talebinin gerekçelerini" tartışıyorlar.
"Neden feminist örgütler erkeklere kapalı?" sorusu üzerinden yola çıktıklarını belirten Adanalı ve Çiftçioğlu, "Feminizmin erkek egemen bir dünya düzeninin dönüştürülebilmesi ve barış kültürünün oluşturulabilmesi için önemi çok büyük" diyorlar.
" Var olan koşulların kadın kadına örgütlenmeyi zorunlu kıldığını, ancak kadın hareketlerinin hiçbir şekilde homojen bir yapaya sahip olmadığını" vurgulayan Adanalı ve Çiftçioğlu söyle konuşuyorlar:
"Feminizmin, bahsettiğimiz dönüşümleri sağlayabilmesi için, kadın kadına talep ve ihtiyaçların dinlenmesi, erkeklerin de, feminizm içindeki yerleri için kaygılanmak yerine, bu talebe karşı daha duyarlı olmalı gerekiyor. Bu, kadınların erkek egemen toplumlarda kadınlıklarını keşfetmeleri ve dolayısıyla kendi söylemlerini oluşturabilmeleri açısından çok önemli."
"Küreselleşmeye Direniş Hareketi ve Barış Hareketinin Dönüşümü"
Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü lisans ve yüksek lisans öğrencileri olan Deniz Yonucu, Eylem Akçay ve Gökhan İrfanoğlu, "Küreselleşmeye Direniş ve Barış Hareketinin Dönüşümü" başlıklı sunumlarını şöyle özetliyorlar:
* "Özellikle batıdaki savaş karşıtı hareket, köklü bir geleneğe sahip. Adı 68 yılıyla anılan, enternasyonal düzeyde bir heyecan umut ve tepki dalgası yaratan hareketlenme ve eylemler varlığını ve gücünün büyük bölümünü, Vietnam'da yaşanan savaşa karşı tepkiden alıyordu. Ama hızla bu hareket modernleşme ülküsünün karşılaştığı hayal kırıklığıyla birleşip ulus devletlerin 'özneler' olduğu modernleşmenin krizinin bir parçası oldu.
* '3. dünya ülkeleri' denen coğrafyalarda da bu dalga, genellikle bu devletlerin beceremediği bir hayali, modernleşmeyi, üstlenerek demokrasi ve sosyalizm umuduna dönüştürdü.
* Bugün, 70'lerin krizinden çıkılıp çıkılmadığı belirsizken 'çıkışın adı 'küreselleşme' olarak konuyor. ulus-devletlerin sonunun gelip gelmediği, şirketlerin ve ulusötesi kuruluşların tarihi yeni özneleri olup olmadığı tartışılıyor.
* Ne olursa olsun, bu sefer (de) 'alttan bir özneleşme çabası göz ardı edilemeyecek boyutta. Herhalde ortak noktası devleti taklit etmekten vazgeçmek olarak teslim edilebilecek bir hareketlenme yükseliyor. Seattle başarısıyla simgeleşen küreselleşme karşıtı hareket (ya da, daha iyisi, küresel direniş hareketi) 'başka bir dünya' umudunu canlandırıyor bugün.
* Peki, Batıdaki savaş karşıtı geleneğin bunda payı nedir? Tanıl Bora, 'Batı'da savaş karşıtı geleneğin imparatorluk diye de adlandırılmaya başlayan yeni militer iktidar yapılanmasını anlayamadığını, Körfez Savaşı'nı polisiye bir müdahale olarak algılayıp hareketsiz kaldığını' aktarıyor.
* O halde, Irak'ta yaşanan savaşı da önceleyerek başlayan, tüm dünyayı saran savaş karşıtı hareketi bu yeni iktidar yapılanmasıyla birlikte anlamak gerekiyor.
* Bu çalışmada biz, Vietnam ve 68'den farklı olarak Irak Savaşı'nın öncesinde başlayan savaş karşıtı hareketin Seattle ile anılan küresel direniş hareketiyle bir ilişkisini kurmaya çalıştık.
* Amacımız da Tanıl Bora'nın dediği gibi 'sağlık, sağ kalma' isteği olan savaş karşıtı hareketin aynı zamanda bir 'esenlik' talebine de dönüşmesinin imkanlarını görmek, tam bu 'imkan'ın belki de savaş karşıtı hareketin küresel direniş hareketleriyle, iki tarz hareketin de politik olarak önünü açacak bir eklemlenmesinin olanağını sağlayabileceği üzerine düşünmek olabilir."
Savaş ve Barış Atölyesi için hazırlanan sunumlar:
Savaş ve İmparatorluk (Sonay Akan)
Bush Doktrini (Dilan Yıldırım - Talar Demirhekim)
Irak Savaşı'nda Söylem ve Pratikler Arasındaki Çelişki (Gizem Sürenkök - Didem Türkoğlu)
Amerikan Savaşları ve Terör Yorumları (Cangül Örnek)
Küreselleşmeye Direniş Hareketi ve Barış Hareketinin Dönüşümü (Deniz Yonucu - Eylem Akçay - Gökhan İrfanoğlu)
Etkili Direniş İçin: İşgal Karşıtı Hareketlerin İlişkilendirilmesi (Emrah Irzık - Kıvanç Tanrıyar)
"Başka Bir Dünya Mümkün!": Savaş Karşıtı Hareket İçerisinde Türkiye (
İpek Özgül)
Yeni Bir Muhalefet Şekli Olarak Tüketici Boykotlarının Düşündürdükleri (Burçin Alev)
Feminizmin "Kadın Kadına" Talebi (Kerem Çiftçioğlu - Yaşar Adanalı)
Savaşı Yazmak: 20.yy Alman Edebiyatında "Savaş" Teması (Esma Özge Talaş)
Savaş Film Olunca: Oliver Stone'un Vietnam Üçlemesi ve Travmanın "Paylaşılması" (Didem Ermiş)
Savaş Fotoğrafları ve Şiddetin Estetiği Üzerine Düşünceler (Zeynep Feyza Akınerdem )
"Iraklılar": Söylemsel Şiddet Üzerine Bir Analiz (Yasemin İpek)
Savaşın Karadeliği: Kayıplar, Kaybedilen İnsanlar... (Tuğçe Oktay - Barış Bekdemir)
Savaş Sonrası Irak'ta Hafıza ve Düzen Üzerine Düşünceler (Berna Ekal - Evren Luş)
"İmparatorluktan Cumhuriyete Geçiş Döneminde Kadın Yazınında Kadın, Savaş ve Milliyetçilik Kurguları: Müfide Ferit ve Halide Edip" (Setenay Nil Doğan)
Şehit Anneleri Ağlar mı? (Gülru Göker)
"Savaş Zamanı Tecavüzleri" Konuş(ama)mak (Nilgün Bayraktar - Esin Düzel)
Ölüm Kültürü: İntihar Saldırıları (Arzu Ünal - İlkay Baliç)
Erkek Bedeni ve Savaş (Cenk Özbay - Kiraz Bulut)
"Cinsiyet ve Şiddet / Toplum ve Savaş" (Armağan Kilci - Kemal Arslan) (NK)