Avrupa'ya göç eden Süryani vatandaşların şimdi köylerine dönmek istediklerini ve bunu kendilerine ilettiklerini bildiren Güneş, kendilerinin de bir hukuk devleti olarak bunu sağlamak zorunda olduklarını kaydetti.
Bu köyün koruculara ait olmadığını vurgulayan Güneş, "Bu köyde oturmaya hakları yok. O evler başka vatandaşlarımıza aittir. Ev sahipleri evlerine yerleşmek istemektedir. Devletin oradaki köy korucularına hiçbir borcu yoktur. Koruculuk yapıyorlarsa devlet bunun karşılığını vermektedir" dedi.
Elektrik ve suyumuz kesildi
Korucubaşı Mehmet Ali Bulut Yayalar Köyünde koruculuk yaparken, zamanın Şırnak Valisi ve İdil Kaymakamı tarafından bu köyde koruculuk yapmaları için kendilerine sözlü emir verildiğini söyledi.
Uzun bir süre burada geçici olarak görev yaptıklarını anlatan Bulut, daha sonra 2 arkadaşlarının ölmesi üzerine evlerini Sarıköy Köyüne taşıdıklarını savundu.
Önce 22 korucu olarak geldiklerini ifade eden Bulut, "Daha sonra 6 korucu için daha kadro verildi. Bize 'bu köy sizin' dediler ve ailelerimizi getirdik. Bugüne kadar devletin yanında yer aldık ve bundan sonra da devletimizin yanında olacağız. Mayıs ve ağustos 2004 tarihleri arasında yazılı olarak köyü boşaltmamız istendi. Daha sonra da sözlü olarak tehdit edildik. Bize sözlü olarak köyden çıkmamız halinde silahlarımızın alınacağı söylendi" dedi.
Avrupa'dakiler haber bekliyor
Deyrulumur Manastırı Metropoliti Samuel Aktaş, Sarıköy'de daha önce yaşayan ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerine giden Süryani vatandaşların geri dönmek istediklerini ve bazılarının da yaklaşık 2 aydan beri manastırda kalarak köylerinin boşalmasını beklediklerini söyledi.
Aktaş, vatandaşlarının istedikleri kadar burada kalabileceklerini anlatarak, "Ancak, 2 aydan beri işlerini güçlerini bırakmış burada bekliyorlar. yakınlarımız Avrupa'da valizlerini hazırlamış geri dönmeyi bekliyor. Bu sorunun bir ön önce çözümlenmesini diliyoruz" dedi. (YS/BB)