Ayvacık yöresinden Cılbak Baba adlı çoban, karısı ölünce küçük yaştaki kızıyla Edremit'in Güre Köyü'ne gelir, sürü sahiplerinden birinin yanına girer. Kızına da boş kalmaması için bir kaç kaz alır. Baba-kız birbirlerine çok bağlıdır. Yıllar geçer, kız büyür, güzelleşir. Yaşlanan Cılbak Baba, hacca gitmeye karar verir. Kızını bir imam ailesinin yanına bırakıp gider. Uzun süren hac seyahati süresince köyün delikanlıları genç kıza evlenme teklif eder. Kız bunları kabul etmeyince gururları kırılan gençler söylentiler yayar. Bu yorumlar bir süre sonra dedikoduya ve iftiraya dönüşür. Genç kız ne dediyse kabul ettiremez, köylüyü suçsuzluğuna bir türlü inandıramaz. Cılbak Baba, hacdan döndüğünde kızı yüzünden dışlanır. Kızını öldürmeye karar verir. Evden çıktıklarında genç kıza bozuk yumurta atanlar olur, çocuklar bu yüzden ona ''Sarıkız'' der. Baba ile kız, şimdiki Sarıkız tepesine çıktıklarında Cılbak Baba, abdest almak için acele su ister. Ancak verilen suyun tuzlu olması babayı şaşırtır. Babası acele edince Sarıkız, suyu denizden almıştır. Cılbak Baba, kızının ermiş olduğunu anlar, pişman olur, kızının yüzüne bakacak hali kalmadığını söyler uzaklaşır. Baba uzaklaşınca dağın üzerinde büyük bir kara bulut çöker. Bulut kalktığında çobanlar iki ayrı tepe üzerinde onları ölmüş bulur. Oralara gömerek taşlardan türbe yapar.
Rotamızı, Edremit'in Tahtakuşlar Köyü'ne çeviriyoruz.
KAZ Dağı'nı (İda Dağı) dünyanın ilk güzellik yarışmasının yapıldığı, Tanrılar Tanrısı Zeus'un Troya Savaşı'nı yönlendirdiği, Afrodith'in, Paris'in, Hera'nın, Athena ve Herkül'ün öykülerine ev sahipliği yapan dağ olarak bilinir. Oysa Kaz Dağı'nda anlatılan en güzel söylence ''Sarıkız'' öyküsüdür.
Yöre halkının her yıl 15 Ağustos- 15 Eylül arasında hayır ve adak yapmak için gittiği Sarıkız. Sarıkız Efsanesi ile Tahtakuşlar Köyü'nü özdeşleştirmemin bir nedeni var tabii. Yıllar önce beni Sarıkız'a Tahtakuşlar'dan Alibey Kudar ve ailesi götürdü. Savaştepe Köy Enstitüsü mezunu, öğretmen, yazar, dost Kudar, sevgi dolu ailesi ve 1765 metre yükseklikte masum ve temiz aşkların temsilcisi Sarıkız.
UNESCO ödülü
Tahtakuşlar Köyü, Kaz Dağı'nın yamaçlarında, Edremit Körfezi'ne hakim bir tepede kurulu. 130 haneli, 600 nüfuslu köyün adını dünyaya duyuran bir müzesi var. ''Tahtakuşlar Köyü Özel Etnoğrafya Galerisi''.
1994'te UNESCO Teşvik Ödülü alan müze, Alibey Kudar'ın yıllar süren emeğinin ürünü. Resmi adı galeri olarak geçse de müze, Tahtacı Türkmen aşiretlerinin Orta Asya'dan günümüze kültür varlığını, yaşam biçimini gösteriyor.
Müzenin birinci bölümünde köy halkının ürettiği el sanatları ürünleri, Kaz Dağı'nın şifalı bitkileri satılıyor. İkinci bölümde etnografik kültür varlıkları sergileniyor. Üçüncü bölüm sanat galerisi.
Selim Turan Sanat Galerisi'nde bugüne kadar yaklaşık 200 yerli ve yabancı sanatçının eserleri sergilenmiş. Bu yıl da hayli yüklü programı var. Dördüncü bölüm ise 1994'te kurulan kitaplık. Yaklaşık 3000 kitaplık kütüphane özellikle tez hazırlayan üniversite öğrencilerinin ve hocaların uğrak yeri. Tahtakuşlar, bugüne kadar 50'ye yakın teze konu olmuş, kaynaklık etmiş. Bu tezlerin örneklerini müzede bulmak mümkün.
Ne yapılır?
Köyün hemen girişinde 210 metrekare alana kurulu müzenin ilk bölümünde, öyle ilginç ürünler satılıyor ki, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Yöre kadınlarının taktığı karanfil ve anakokusu kolyesi gibi başka bir yerde bulamayacağız güzelliklerden ayrılıp, müzeyi gezmeye başlayın.
Gün doğumundan batımına kadar açık müzenin şeref köşesi de sizi şaşırtacak. Dünyanın hemen her köşesinden gelenler deftere bir şeyler yazmış, fotoğraflarını bırakmış. Kudar Ailesi de müzeye maddi manevi destek olanları unutmamak, unutturmamak için isimlerini şeref köşesine asmış.
Çocuk oyun araçları, kız çocuklarının ilk dikiş alıştırmaları, terlikler, yağlıklar, gömlekler, giysiler, para keseleri ve paralar, nazarlıklar, ağaçtan takım kutuları, yöre yılanları, yılan ve akrep avlama ipleri, nazarlıklar, doğumu kolaylaştıran Meryemana Eli, bel bağları, önlükler, çeyiz sandıkları, ütüler, saat, çakmak, bilezik, belik örgü bağları, çadır tavan süsü, geleneksel mutfak takımları, çuval, kilim gibi dokuma örnekleri ve tezgahlar, Türkmen çadırı, yayık ve su kapları, gelin ve damat giysileri, müzik aletleri, kıyafet devrimi giysileri, el sanatı ürünleri, silah ve bıçaklar, halk tedavileriyle ilgili ilaç ve araçlar, Alevi inançlarıyla ilgili tablolar, efsaneleri içeren maket, çiftçi aletleri, zeytincilik araç gereçleri ve köy halkından fotoğraflar.
İç taraftaki kütüphanenin girişinde 105 yaşında bir caretta caretta var. Balıkçıların ağlarına takılmış, içi doldurulup, müzeye getirilmiş. Hemen yanında, dünyanın avlanan en büyük kaplumbağası. Tortugalaud Dermochhelyscoriacea yani deri sırtlı kaplumbağa. 375 günde mumyalanmış, 360 kilo ağırlığında 1.72 metre boyunda. Tropik denizlerin bu iri hayvanı, Edremit'e nasıl gelmiş? Bilen yok. İki kaplumbağanın çevresinde Edremit kıyılarında yakalanan balıklar, deniz kabukları ve taşları sergileniyor.
Müzeden sonra, hava uygunsa çevre gezisi yapmak mümkün. Kaz Dağı'nın ören yerleri bahara yakın günlerde bir başka Rota'nın konusu olacak.
Nasıl gidilir?
Tahtakuşlar Köyü, Edremit'e 15, Akçay'a 5 kilometre. Balıkesir -Çanakkale karayoluna 2 kilometrelik asfalt yolla bağlı. Güre çıkışında yol Tahtakuşlar'a dönüyor. Size köy ve müze tabelası yol gösterebilir.
Nerede kalınır?
Tahtakuşlar Köyü içinde gecelemek mümkün değil. Hemen yakınlarda İdaköy Çiftlik Evi var. Ayrıca Akçay, Altınoluk, Küçükkuyu'daki turistik tesislerde de gecelemek mümkün.
Ne yenir?
Ayvacık'tan Edremit'e kadar olan sahil tarihi, turistik, mitolojik tüm güzellikleri bulabileceğiniz bir bölge. Böyle olunca turistik tesis ve yemek yenecek yer sıkıntısı çekmeniz mümkün değil. (NU)
--------------
Adres:
Müzeye belki kitap bağışı yapmak isterseniz, Alibey Kudar Özel Etnoğrafya Galerisi Tahtakuşlar Köyü 10390, Akçay, Edremit-Balıkesir
Telefax: 0 266 387 33 40
Ev: 0 266 387 32 30