İnternet Teknolojileri Derneği'nin yaptığı açıklamada, yaklaşık üç ay sonra uygulanmaya başlayacak "güvenli internet" uygulamasına dair uyarılarda bulundu.
BTK ve İnternet Kurulu'nun saydam, katılımcı ve bilimsel çalışmalar yapmasının istendiği açıklamada, bu kurumların ana görevinin internetin önünü açmak olması gerektiğinin altı çizildi.
Açıklamada getirilen yönetmeliğin bir sonucu olarak internet dünyasında bir "Muzır Kurulu"nun oluşma tehlikesine dikkat çekildi.
Güvenli İnternet yönetmeliğinin, "BTK'ye olur veren 'İnternet Muzır Kurulu' olması endişesini barındırdığımız, 'Güvenli İnternet Hizmeti Çalışma Grubu' dışında bir yenilik getirmediği anlatıldı. Açıklamada, Çalışma Grubu'nun ilkelerinin belirtilmediği, bürokratik ağırlıklı olduğu ve kamuoyuna açık ortamlarda bilgi verecek şekilde saydam bir tarzda çalışmasının gerekliliği de vurgulandı.
Açıklamada ana hatlarıyla şu noktalara değinildi:
* Güvenli İnterneti, internetteki sakıncalı bulunan içeriklere erişimi engellemekle eşdeğer gören bir anlayış, interneti kavrayamayan bir bakış açısının yansımasıdır.
* Güvenli internet istenmeyen içeriği yasaklamakla sağlanamaz. Güvenli İnterneti, internetdeki sakıncalı bulunan içeriklere erişimi engellemekle eşdeğer gören bir anlayış, interneti kavrayamayan bir bakış açısının yansımasıdır.
* Bireylerin istemedikleri nesnelerin görünmesini engellemesi bir yurttaşlık hakkıdır. Ama, devletin vatandaşlarının neyi görüp/göremeyeceği belirlemesi, beyaz ve kara liste hazırlaması, bunu bürokratik bir kadronun yapması, sansürdür.
* Devletin, bir bürokratik kadro yoluyla, yargılama ve mahkeme kararı olmadan, internet web sitelerini yasaklaması, ülkemizin taraf olduğu uluslararası hukuk kurallarına aykırıdır. BTK, ticari kurallar koyduğunun farkında değildir.
* Filtreleme ile istenmeyen içeriği engelleme arzusu çok eskidir. Ama, bugün BTK'nın önerdiği yöntemi uygulayan hiçbir gelişmiş demokrasi yoktur. Son yayınlanan AGİT raporu bunu belgeliyor.
* Devletin ne usulle olursa olsun, mahkeme kararı olmadan, beyaz ve kara liste oluşturması yanlıştır. Esas olan yurttaşın kendi listesini kendisinin belirlemesidir. Devlet, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler öneriler oluşturabilir. Yurttaşın özgür iradesiyle kendi filtresini belirlemesi esastır.
* Özel sektör ücreti karşılığında filtre seçenekleri sürebilir. BTK'nın görevi bunu teşvik etmektir. Devletin, yurttaşı eğitmesi, ona alternatif yazılımlar dağıtması anlamlıdır ama kendi belirlediği tek tip listeleri dayatması demokratik ve hukuki değildir. (YY)