Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) ‘internetten yayın yapan medya kuruluşlarına lisans şartı getirdiği yönetmeliğe’ karşı Danıştay’a açtığı davada savunma yaptı.
T24’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre MLSA’nın tüzüğüne atıf yapan RTÜK, derneğin dava açma ehliyetinin bulunmadığını belirtti.
RTÜK savunmasında “Dernek tüzüğünde yer alan ‘ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına karşı hukuki destek vermek’ ibaresinden bireysel kişi ifade özgürlüğünün kastedildiği anlaşılmaktadır. Kuruluşlarla derneğin herhangi bir ilgisinin olmadığı görülmektedir” dedi.
‘Sansür yönetmeliği’ olarak adlandırılan düzenlemenin demokratik olduğunu savunan RTÜK, 100 bin TL’lik (2022 itibariyle 182 bin 168 TL oldu) lisans ücretinin ödenemeyecek olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu savundu.
“Haber alma hakkında engel değil”
RTÜK, “Sitelerin öngörülen ücretleri ödeyemeyeceği iddiası mesnetsizdir” diyerek şu savunmayı yaptı:
“Öncelikle yönetmeliğin düzenleme alanı gazetecilik siteleri değil, internet ortamından yayın hizmeti sunan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlardır. Medya hizmet sağlayıcı kuruluşların anonim şirket olmaları aranmaktadır. Kuruluşların ödenmiş sermayelerinin maddede belirtilen miktarlardan az olamayacağı öngörülmüştür.
"Görsel işitsel yayıncılık faaliyetinin yazılı basından farklı olarak izin sistemine tabi tutulmasının nedeni söz konusu faaliyetin kamu hizmeti olarak görülmesidir. Bu denli önem bahşedilen bir alana girişte belirli bazı şartların aranması gerek ulusal gerekse de uluslararası hukuk metinleri düzenlenmektedir. Dolayısıyla lisans ücreti şartı aranması hukuka uygun olup yayıncılık faaliyetini belli donanımlara uygun kuruluşların yapması haber alma hakkının temini açısından önem arz etmektedir.
“Taksitle de ödeyebilirler”
Zira yukarıda bahsedildiği halkın haber alma hakkını sağlayacak olan kuruluşların belirli şartlara tabi tutulup, belirli nitelikleri haiz olması, kanunun amacı ile de uyumludur. 10 yıllık lisans süresi için radyoların 10 bin, televizyon ve isteğe bağlı yayınlar için de 100 bin TL ödenemeyecek olduğu iddiası ise hayatın olağan akışına aykırıdır. Yayın lisans ücretlerinin peşin ya da taksitle ödenmesine de imkân sağlanmaktadır.”
RTÜK ayrıca savunmasında lisans şartı aranmasının Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına uygun olduğunu da belirterek, kamu hizmeti gören kuruluşların yayınlarının izin şartına bağlanmasının ifade özgürlüğünü kısıtlamayacağını öne sürdü.
Ok: Ayanayasa aykırı olduğu açık
Davayla ilgili konuşan MLSA eş direktörü Avukat Veysel Ok, “Danıştay, bu davada yürütmeyi durdurma talebimizi reddetti ancak davayı esas bakımından incelemeye karar verdi. İptal yönünde karar çıkmasını bekliyoruz. Zira lisanslama yöntemi hem usul açısından hem de esas yönden birçok sorunu barındırıyor. Lisanslama ile RTÜK ilkelerinin ve politik motivasyonunun internet medyasının da denetimine açık olacak ve sansüre neden olacak. Oluşacak bu durumun anayasaya aykırı olduğu açık” ifadelerini kullandı.
RTÜK'ün sansür yönetmeliğiİnternetten yayın yapan platformlarının RTÜK'ten yayın lisansı almasını şart koşan yönetmelik Resmi Gazete'de 1 Ağustos 2019’da yayınlandı. Böylece Netflix, BluTV ve Puhutv gibi dijital platformlar Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) denetimi kapsamına girdi. Sansür yasası olarak nitelendirilen bu yönetmelikle birlikte yayıncı kuruluşlar artık RTÜK'ten lisans almadan yayın hizmetleri veremiyor. İnternet üzerinden radyo lisansı için 10 bin TL, internet üzerinden televizyon yayını için 100 bin TL ve internet üzerinden isteğe bağlı yayın hizmeti yayını için de 100 bin TL lisans ücreti alınıyor. Bu ücret 2022'de radyolar için 18 bin 217 TL, televizyon ve isteğe bağlı yayınlar için 182 bin 168 TL oldu. Yönetmelik gereği yayıncı kuruluşlar, RTÜK'ün uygun bulmadığı içerikleri de kataloglarından çıkarmak durumunda. Bu yayın platformları ayrıca koruyucu sembol sistemi kullanarak izleyicileri program hizmetlerinin içeriği hakkında sesli veya yazılı olarak bilgilendirmekle de sorumlu. Konuyu bianet'e değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, söz konusu yönetmeliğin, yasanın verdiği yetkiyi aştığını dile getirerek "Normal bir televizyon yayınına RTÜK nasıl yayın yasağı koyabiliyorsa, müstehcenlik nasıl tanımlıyorsa, genel ahlakı nasıl tanımlıyorsa, ulusal bütünlüğü nasıl tanımlıyorsa artık bunu internet yayıncılığı için de tanımlayacak" diye konuşmuştu. |
TIKLAYIN - RTÜK'ten Türkiye'de yayın yapan uluslararası gazetelere lisans şartı
TIKLAYIN - RTÜK'ten Sansür Yönetmeliğine Savunma: 100 Bin TL Çok Değil
(HA)