Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye İşverenler Sendikası (TİSK) Genel Başkanı Refik Baydur, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Derviş Günday, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı ve Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD) Yönetim Kuruyu Başkanı Hayati Kaya ve Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Ali Bayramoğlu görüşlerini Gözlem Gazetesi'ne aktardılar.
"Kamu'da reform şart"
TOBB Başkanı Rifat Hisarciklioğlu'na göre, yatırım ve üretimin önündeki çeşitli engellerin temelinde yatan sebep "kamu kesiminin, verimsiz ve israfçı yapısı ile tüm kaynakları yutan bir kara delik haline gelmesi".
Hisarcıklıoğlu, çözümün kamu idaresinde değişim iradesini ve programını, kararlılıkla ortaya koyulmasından geçtiğini söylüyor.
TİSK Genel Başkanı Refik Baydur, ekonomik programının önceliğinin değiştirilmesi gerektiğine inanıyor. Baydur, "önceliğin reel sektörün güçlendirilmesi ve rant ekonomisinden yatırım ekonomisine geçmek olduğunu" belirtiyor.
"Etkin bankacılık sistemi kurulmalı"
TÜGİAD Başkanı Hayati Kaya, yeni hükümetten her şeyden önce Türkiye'ye istikrar ve güven getirmesini beklediklerini söylüyor. "Faizlerde düşüşün, ancak iç ve dış piyasalara güven veren bir hükümet modeli ile mümkün olabileceğini" vurguluyor.
TESK Başkanı Günday da, girişimcilerin finansman araçlarını etkin kullanmanın önemli olduğunu, bunun için de "etkin bir bankalar sistemi"nin kurulması gerektiğini belirtti.
Sanayici örgütlerin hükümete tavsiyeleri şöyle:
TOBB: Kamu'da keyfiyet olmamalı
* Kamu idaresinde keyfiliğin ortadan kaldırılarak kurumsallaşma sağlanmalı.
* Kendi kaynaklarımızın ve kapasitelerimizin geliştirmesi temel belirleyici olmalı Bunun için de yatırım koşulları muhakkak iyileştirilmeli.
* Yeni hükümetin, mevcut finansal yapı dışında alternatif finansman biçimleri geliştirmesine ihtiyaç var.
* Mikro kredi, risk/girişim sermayesi, proje kredileri ve kredi garanti fonları benzeri finansman yolları artırılmalı
* Finans sektörü, reel sektör ve kamu kuruluşları, ortak bir çalışma başlatmalı.
* Uluslararası Para Fonu'yla (IMF) müzakereler aşamasında, ülke şartlarının doğru iletilmesi, uygulanacak programların başarı ihtimalini yükseltecektir.
* Vergi oranları indirilmeli, adil ve etkin vergi denetimi sağlanmalı, hukuki altyapı oluşturularak, nakit kullanımı azaltılmalı.
TÜGİAD: Yatırıma uygun ortam sağlanmalı
* Önümüzdeki dönemde ekonomik istikrarın sağlanabilmesi için 'siyasi istikrar' büyük önem taşıyor.
* Yeni hükümetin öncelikli hedefi, eşzamanlı olarak 'sürdürülebilir büyüme' de olmalı.
* Tamamen yatırım ve üretime endekslenmeli
* Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu işlerlik kazanmalı.
* Yabancı sermayeye engel teşkil eden mevzuat azaltılmalı. Doğrudan Yabancı Yatırım Yasası, TBMM'de öncelikle ele alınmalı ve sonuçlandırılmalı.
* Yeni hükümet, IMF programından taviz vermemeli, hükümet içinde ekonomi yönetiminde gerekli koordinasyon sağlanmalı.
* Kayıt dışının kayıt altına alınması, ülkemizde artık sözde kalmamalı ve bu süreç başlatılmalı.
* Verimliliği artırıcı mikro nitelikteki teknoloji ve rekabet politikaları belirlenmeli.
* Dünya pazarlarında Türk ihracatçısının önünü kesen tüm faktörler tek tek ele alınmalı.
TİM: Vergi reformu şart
* Seçim sonrasında, sadece ekonomide değil, tüm alanlarda Türkiye'nin gelişimi ve kalkınması için ön şart, 'istikrarlı, uyumlu ve güçlü bir hükümetin iş başında olması.
* Seçimden sonra kurulacak hükümetin, IMF'ye verilen taahhütler ve niyet mektubuna uyması, Türkiye ekonomisinin esenliği açısından gerekli.
* Vergi reformu yapmak şart. Üretim ve ihracat üzerindeki direkt ve indirekt vergiler,yeniden düzenlenmeli.
* Uluslararası rekabet koşulları sağlanmalı. Eximbank'a ek kaynak temin edilmesi ve bankacılık sektörünün ihracata destek sağlaması çok önemli.
* AB ülkeleri ve AB'yle anlaşma yapmış olan 3. ülkeler ile Türkiye arasındaki ticaretin geliştirilmesi sağlanmalı.
TESK: IMF'nin elinden kurtulmalıyız
* Girişimcilerin finansman araçlarını etkin kullanabilmeleri, ancak "etkin bir bankalar sistemi" ile mümkün olabilir. Bu ise, bankacılık alanındaki reformların sonuçlanmasıyla gerçekleştirilebilir.
* IMF'ye teslimiyetçi olmadan ve işin sosyal yönünü yok saymadan yaklaşılmalı. Türkiye, açıklarını kapatarak, borçlarını ödenebilir bir düzeye indirerek ve yeni borçlanmaya gitmeden, IMF'nin elinden kurtulmalı.
* Kara paranın önüne geçilmeli ve adil bir vergi sistemi getirilmeli.
* Mükelleflerin birer "yolunacak tavuk" olarak görülmesine son verilmeli. Bu önlemler bile, Gayrı Safi Milli Hasıla'yı (GSMH) ve istihdamı en az yüzde 30-40 artırmaya yetecektir.
MÜSİAD: İhracata önem verilmeli
* Korkutucu boyutlara ulaşan iç borç yükü ortadan kaldırılmalı.
* GSMH'de büyümeye yönelik icraatlar gerçekleştirilmeli.
* Parlamento'ya itibarı geri kazandırılmalı. (NK/BB)