Derya Alabora "İşimi bırakıp geliyorum"
* İlk önce festivali büyük çabalar hazırlayarak gerçekleştirenlere teşekkür ediyorum. Çok güzel, alternatif filmler gösteriliyor. Bende alternatif filmlerin oyuncusu olarak bu festivali destekliyorum ve çok keyif alıyorum. Festivalin Diyarbakır da olması önemli ve anlamlıdır. Diyarbakır'da sanatsal faaliyetlerin olması çok önemlidir. Bu bölgenin bu tür projelere büyük ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum. Burada yaşanan sıkıntılı ortamdan bu insanların çıkmaları gerekiyor, bu da tabii filmler getirerek, sanatsal etkinlikler düzenleyerek olur.
* Geçen yılda yine Diyarbakır'a ressamlar, yazarlar, sanatçılar geldi, bir çok atölye çalışması oldu. Bu bölge insanı için bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Diyarbakır'la daha fazla ilgilenmek gerekiyor. Türkiye'de her şeyle bir avuç insan ilgilendiği için aynı şeyler ortaya çıkıyor. Geçen yıl düzenlenen etkinliklere çok büyük ilgi vardı. Ankara'da festival oluyor ama kimse ilgilenmiyor. Diyarbakır'da daha ters bir durum var. Bir şeylerle ilgilenmek istiyorlar. Bu yüzden Diyarbakır'da bir etkinlik olduğu zaman her türlü işimi iptal edip geliyorum.
Metin Boran: "Yerellikle süreklilik sağlanmalı"
* Diyarbakır'da bir film festivalinin yapılıyor olması kuşkusuz, geçicide olsa önemlidir. Fakat bunun sürekliliğe dönüşmesi ve yerelliği de birleştirerek sürekliliğinin sağlanması gerekiyor. Festivalde sunulan filmlerin, buranın sosyolojisi ile biraz ilişkilenmeli, buranın gerçekliğine dönük bir sinema etkinliğinin organize edilmesinin gerektiğini söyleyebilir.
* Son zamanlarda bu bölgenin doğal plato coğrafyası sinemaya görüntü ve fon oluşturmaya başladı. Bu yapılan doğru değil. İçerik olarak da sanki buraya yüklenilmeli. Aksi taktirde, abuk- sabuk sözlere klip çekilen bir coğrafyaya dönüşme tehlikesi var bölgenin. Kendisi ile ilgili sözleri olmayan kliplere fon oluşturmamalı, bu sinema içinde geçerli. Bölge için, biraz daha gerçekliğe ve yerelliğe dönük, sosyo-politik yapıyı dile getiren, fakat fon olarak kullanılmayan, bir sinema arzu ediyorum.
* Ayrıca Diyarbakır'da yapılan böyle bir festivale hangi kıstaslar gözetilerek film gönderildiğinin açıklanması gerektiğini düşünüyorum.
Işıl Özgentürk: "Birlikte bir şeyler öğrenelim"
* Bu yıl içinde Diyarbakır'a ikinci kez geldim. Daha önce Diyarbakır Kültür ve Sanat Festivali için gelmiştim. Çok güzel bir festivaldi. Tümüyle halkın katılımı söz konusuydu. Bir çok sanatçı, insanlarla direkt temas halindeydi.
* Bizler birer misyoner kılığında kültür götüren insanlar değil, onlardan da bir şeyler öğrenen insanlar olarak çok mutlu olduk. Ben bu bölgede Doğu ve Güneydoğu'da yapılan, bütün Türkiye'de yapılacak festivallerde, birilerinin bir şey götürüp; 'alın biz bir şeyler getirdik' demesine epey zamandır karşıyım. Biz bir şey getiriyoruz, aynı zamanda birlikte de bir şey öğrenmemiz gerekiyor diyorum.
* İşin başlangıcındayız. Gelenler sadece filmler. Burada insanlarla direkt temas haline geçmemizin imkanı yok. Yine de bütün bunlara rağmen Diyarbakır'da iyi bir entelektüel potansiyel var. Türkiye'nin bir çok yerinde olmayan bir potansiyel bu. Ben ileriki yıllarda, bu bölgede çok güzel etkinliklerin ve çalışmaların olacağına inanıyorum.
Mustafa Karagöz(öğretmen): "Düşünmek bile bir hayaldi"
* Böyle bir festivalin Diyarbakır'da yapılması çok olumlu. Özellikle son bir iki yıl içerisinde Diyarbakır'da sanatsal ve kültürel etkinliklerde büyük bir artış var. Bu tür etkinliklerin Diyarbakır'da yapılması beni şaşırtıyor. Özellikle bir sinema festivalinin Diyarbakır'da gerçekleştirilmesini düşünmek büyük bir hayaldi.
* Sinemayı ve sinema oyunculuğu benim için ulaşılmaz bir sanat dalıydı. Özellikle bu festivalde izlediğim kısa metrajlı filmlerden sonra sinemanın ulaşılmaz olmadığını gördüm. Sinema oyunculuğuna büyük ilgi duymama rağmen, içinde yaşadığımız koşullar yüzünden, buna imkan bulamam diye düşünüyordum. Kısa metrajlı filmler bana bir atölye gibi geldi. Ben de bundan sonra kendi imkanlarımla kısa metrajlı bir film çekebileceğime inanıyorum.
Ayşe Zeybek (işsiz): "İzleme duygumu tatmin edemedim"
* Festivalin Diyarbakır'da gerçekleştirilmesi çok güzel ama bu ekonomiyle, ücretsiz olan kısa metrajlı filmleri izleyebildim. Film izleme duygumu tatmin edemedim.
Arzu Yıldız (öğrenci): Bütün filmleri izlemek isterdim, ama...
* Sinema festivali gibi bir etkinliğin Diyarbakır'da yapılması büyük önem taşıyor. Fakat içinde bulunduğum ekonomik koşullar festival heyecanını yaşamama fırsat vermiyor. Festivalde ücretsiz olan kısa metrajlı filmlerin yanı sıra sadece bir film izleme fırsatı buldum. O da İngmar Bergman'nın "Yüz" isimli filmi oldu. Filmde komedinin yanı sıra, bizim gündelik yaşantımızda yaşadığımız, polisin insanları küçük düşürmesi ve aşağılaması gibi sahneler yansıtılmıştı.
Filmi severek izledim.
* Bütün filmleri izlemek isterdim, .Buna ne zamanım ne de maddi gücüm yetmiyor. Bu tür etkinlikleri düzenleyenlerden isteğim, bundan böyle etkinlik yaptıklarında ekonomiyi de düşünmeleridir.(AB/YÖ)