*Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Suriye krizinin demokratik ve barışçıl yollarla çözümü için deklarasyon açıkladı. Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, Rojava Özerk Yönetimi, konuya ilişkin Rakka'daki Özerk Yönetim Yürütme Meclisi binası önünde açıklama yaptı.
Uzlaşmaya dayalı ortak çözüm önerisi
Özerk Yönetim Eş Başkanı Hamid El Mihbaş'ın okuduğu deklarasyonda, "Suriye'de 2011'de başlayan siyasi kriz, geride bıraktığımız yıllar içinde bir çözüme kavuşmamış ve 12. yılında devam etmektedir. Siyasi ve toplumsal kriz yıllarında yüzbinlerce insanımız hayatını kaybetti. Milyonlarca insanımız göç ettiği yerlerde insanlık dışı muameleyle karşı karşıya kalmaktadır. Bugün Suriye'nin tamamında ciddi anlamda açlık, yoksulluk, işsizlik, güvenlik ve sağlık sorunları yaşanmaktadır. Her etnik ve inanç topluluğundan halklarımız bu durumu hak etmiyor ve bir an önce barış ve istikrarın sağlanacağı bir çözüm beklemektedir. Mevcut yaşananlar karşısında Suriye'nin bir an önce barışçıl ve demokratik bir geleceğe kavuşması için tüm sorumlu siyasi güçlerin diyalog, tartışma ve uzlaşmaya dayalı ortak çözüm yaratmak amacıyla adım atması gerekmektedir. Halklara karşı duyduğumuz sorumluluk gereği adım atmak kararlılığımızı bir kez daha belirtiyoruz" denildi.
"Suriye devleti sorumlu yaklaşmalı"
Deklarasyonun devamında şu ifadelere yer verildi: "Suriye sorunun çözümü kapsamında bugüne kadar ortaya konan ulusal ve uluslararası (Cenevre, Astana süreci vb.) çabalar günümüz itibariyle sonuç üretmiş değildir. Bunun temel nedeni, Suriye sorununun doğru tahlil edilmemesi, barışçıl ve demokratik bir çözüm programı ortaya konulmaması, Suriye'de yaşayan tüm dinamiklerin sürece dâhil edilmemesi ve çözümünün dışarıda aranmasıdır. Öte yandan Suriye'de siyasi çözümde önemli rol oynaması gereken Suriye devletinin de mevcut sorunları çözecek ve krizi aşacak bir politika ve tutum içinde olmaması da çözümsüzlüğün sürmesine yol açmaktadır. Bu açıdan Suriye'nin sorunlarının çözümü içerde aranması, Suriye devletinin de sorumlu yaklaşarak sorunlarının çözümünü sağlayacak bir politika ve tutum içine girmesi gerekmektedir."
Deklarasyon özetle şöyle:
"* Bizler, Kuzey ve Doğu Suriye güçleri olarak Suriye'nin bütünlüğünden yanayız. Suriye'de yaşanan sorunlara sadece ülke bütünlüğü çerçevesinde çözüm bulunabilir. Bu çerçevede çözümü geliştirme amacıyla ortak bir program, proje ve çözüm perspektiflerini müzakere etme kapsamında mevcut Suriye devlet yönetimi ve Suriye'de var olan tüm toplumsal, siyasi, sivil yapılar ile görüşmeye ve diyaloga açık olduğumuzu beyan ediyoruz.
* Suriye'nin Rojava Kuzey ve Doğu Bölgelerinde uyguladığımız demokratik, çoğulcu ve yerel demokrasiye dayalı sistem deneyimimiz; tüm kesimlerin öz iradesiyle ve özgür bir şekilde aynı haklara sahip olarak barış ve öz güven içinde yaşayabileceğini, yerel idareler yoluyla sorunlarını yerinde ve daha hızlı çözülebildiğini açığa çıkarmıştır. Siyasi, kültürel ve sosyal yapılara genel ve yerel yönetimlerde yer alma olanağı sağlanarak demokratik toplumsal bir uyum ve istikrarın yaratıldığı gösterilmiştir. Bölgemizde uyguladığımız ve deneyimlediğimiz Demokratik Ekolojik Kadın Özgürlükçü Toplum modelinin; Suriye gibi çoğul etnik, inanç, kültür, sosyal ve politik yapıdaki bir ülke için çözüm referansı oluşturacağı kanaatindeyiz.
* 2011'den bu yana devam eden sürecin yarattığı ağır ekonomik ve yaşamsal sorunları hafifletmek amacıyla, mevcut ekonomik imkânların tüm Suriye'de adil temelde paylaşılmasının gerekli olduğuna inanıyoruz. Kuzey/doğu Suriye bölgemizde var olan (petrol, gaz, buğday, gıda gibi) ürünler tüm Suriye'de var olan ekonomik imkânlar gibi tüm Suriyelilere aittir. Bu kaynakları mevcut Suriye yönetimi ve ilgili siyasi ve toplumsal çevrelerle görüşme ve mutabakat çerçevesinde paylaşmaya hazır olduğumuzu bir daha vurguluyoruz.
* Til Koçer ve diğer gümrük kapılarının açılması, insani ihtiyaçların temini ve tüm bölgelere ulaştırılması bakımından oldukça önemlidir. Bu konuda en başta da sorumluluk mevcut Suriye devlet yönetimine aittir. Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi olarak devlet kontrolünde olacak gümrük kapısı konusunda en makul bir uzlaşma ile bu sorunun çözüleceğine inanıyoruz.
* IŞİD ve benzeri çete gurupları Suriye içinde, bölgede ve dünyada tehdit oluşturmasını önlemek amacıyla bugüne kadar verdiğimiz mücadele ve ortaya koyduğumuz çabaları bundan sonra da etkili ve aktif bir şekilde sürdüreceğimizi belirtiyoruz. Bunu başta Suriye olmak üzere Ortadoğu halkları ve tüm insanlığı koruma sorumluluğu olarak görüyoruz.
* Türk devletinin demografik yapıyı değiştirme çabası telafisi mümkün olmayan insani dram ve hak ihlallerine sebep olmaktadır. Bölge demografisi ile oynanmak için farklı alanlardan ve mülteci kamplarından getirilip yerleştirilenler de gelecekte benzer insani sorunlarla yüz yüze kalacaktır.
TIKLAYIN - Afrin'in nüfus yapısı 2018'den bu yana nasıl değişti(rildi)?
* Suriye'de demokratik ve barışçıl bir çözümün gelişmesi için başta Arap ülkeleri ve bu ülkelerdeki siyasi güçler, Aydınlar, Demokratik çevreler olmak üzere Birleşmiş Milletler ve ayrımsız tüm Uluslararası güçlerden kolaylaştırıcı rol oynamalarını; Suriye devleti ve çözümde rol oynayacak diğer Suriyeli güçlerle ortak çözüm arayışımıza destek ve katkıda bulunmalarını talep ediyoruz.
Bildirgemizde ortaya koyduğumuz gibi sorunların Suriye'nin birliği ve bütünlüğü içinde çözümü için sorumluluk almaya, adım atmaya, tüm taraflarla diyalogu geliştirme ve çözümü gerçekleştirme iradesine sahip olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Suriye'nin geleceği ve Çözüm için tüm Suriye halkının çıkarını savunacak çerçevede her kesimin kabul edebileceği makul bir çözüm yaklaşımına sahibiz. Zaten yıllardır hem mevcut Suriye devlet yönetimiyle hem de Suriye'nin diğer iç dinamikleriyle bir çözüm arayışı içindeyiz. Bu yönlü ilişkiler ve görüşmeleri sürdürmekteyiz. Gelinen aşamada bu yönlü çabaların hızlandırılması temelinde birlikte ortaya çıkaracağımız çözüm perspektiflerini ve projelerini karşılıklı müzakere etmeye, BMGK 2254 Nolu kararını da göz önünde bulundurarak ortaklaşacağımız bir çözümü yaratmaya hazırız.
Yüzbinlerce insanımızın hayatını kaybettiği, milyonlarca insanımızın büyük zorluklar yaşayıp acı çektiği Suriye sorununun çözümü için adım atmak tarihi ve insani bir sorumluluktur. Bu sorumluluk temelinde mevcut Suriye devlet yönetimi ve tüm kesimlere ortak çözüm oluşturma çağrısı yapıyoruz."
(NT)