Haberin İngilizcesi için tıklayın
Koronavirüs salgını yerel gazeteleri derinden etkiledi, tirajlarında ciddi oranda düşüş yaşandı. Yerel gazetelerin büyük oranda gelir kaynağı olan reklam ilanlarında kayıplar var. Diğer yandan yerel gazetede çalışan bazı gazeteciler çeşitli kaygılar sebebiyle işten ayrılmak zorunda kaldı. Ayrıca haberlerin çoğunlukla internet üzerinden takip edilmesiyle internet yasasının ihtiyacı hissedildi. İnsanların evde kaldığı bugünlerde dijital alanda tıklanma ve izlenme oranlarında artış olması nedeniyle yerel gazetelerin yeni oluşumlara gitme fikri gelişti.
Salgın günlerinde yerel gazetelerin öneminin bir kez daha anlaşıldığına dikkat çeken yerel gazete yöneticileri, evden çalışma sistemine geçilmesiyle çeşitli zorluklar yaşadıklarını da söyledi. Aynı zamanda bugünlerde örgütlü ve sendikalı olmanın öneminin anlaşıldığını vurguladılar.
Koronavirüs salgınıyla birlikte yerel gazetelerin içinde bulunduğu durumu İzmir İz Gazetesi’nin Yazı İşleri Müdürü Yağız Barut, Kocaeli Gazetesi’nin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mesut Akbulut, Antalya Körfez Gazetesi’nin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Antalya Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Engin Korkmaz ile konuştuk.
"Yerel haberler önemli oldu"
İz Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yağız Barut, salgın günlerinde yerel gazetelerin öneminin bir kez anlaşıldığı belirtiyor. İnsanların çevrelerindeki olayları yerel gazetelerden takip ettiklerini ve önlem aldıklarını aktaran Barut, “Merkezi iktidarın şeffaf olmaması ve manipülasyona açık bir durum yaşanmasından kaynaklı insanların ilk baktıkları yer kendi yaşam alanları oldu. Yerel gazeteleri hiç okumayan insanlar artık haberleri buradan takip etmeye başladılar. İnsanlar, çevrelerindeki hastanelerin, sağlık ocaklarının ve sosyal yaşamın durumunu öğrenmek istiyorlar. Yerel gazetelerin önemi bu noktada bir kez daha anlaşıldı” dedi.
"İz Gazetesi’nde iki gazeteci işten çıktı, sayfa sayısı düştü"
Belediyelerin ve bağlı şirketlerin, sendikaların evlere çekilmesi sebebiyle toplu gazete satışlarının azaldığını ve tirajlarında düşüşlerin yaşandığı belirten Yağız Barut, maddi olarak zorlandıklarını anlattı. Reklam ilanlarında da azalmaların olduğunu söyleyen Barut, İz Gazetesi’nden iki gazetecinin işten çıktığını ve gazetenin sayfa sayısının 12’den 8’e düşürüldüğünü de aktardı.
"Dijitale ağırlık verildi, televizyona fikri gelişti"
Yağız Barut, salgın günlerinde haberlerin çoğunlukla internet üzerinden takip edilmesiyle dijital alana ağırlık verildiğini ve tıklanma oranlarında artış olduğunu söyledi.
Aynı zamanda bu süreçte televizyona geçme fikrinin geliştiğini belirten Barut, “Salgının yoğun olduğu dönemlerde tıklanma ve izlenme oranlarımız da ciddi artışlar oldu. Eskiye göre belki 10 katı ya da 20 katı bir artış oldu. İnsanların haberi paylaşması ve yorumlamaları çoğaldı. Daha farklı ne yapabileceğimizi düşününce televizyon kurma işine girdik. Şu an bir frekansı yok, sosyal medya üzerinden yer alacağız” dedi.
"Yerel gazetelere destek ağı oluşturulmalı"
Yerel gazetelerin iyileştirilmesi noktasında gazetecilik meslek örgütlerine, okurlara ve medya patronlarına çok iş düştüğünü ifade eden Yağız Barut, salgın günlerinde örgütlü olmanın önemini vurguladı ve şunları kaydetti:
“Yerel medyaya destek ağı oluşturulmalı. Reklamların yandaş gazetelere akıtıldığı, belediye kaynaklarının sadece iktidarın sesi olan gazetelere eğildiği bir ortamda, şeffaf ve adil bir medya düzeni yaratılmalı. Örgütlenmenin ve bağımsız bir medyanın önü açılmalı.”
"Kocaeli Gazetesi’nin tirajı yüzde 75 düştü"
Koronavirüs salgınıyla birlikte Kocaeli Gazetesi’nin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mesut Akbulut gazetenin tirajında yüzde 75 oranında bir gerileme yaşandığını ifade etti. Salgın sürecinde il genelinde bir toplantı yaptıklarını ve kura çekilerek günde iki gazete yayınlandığını söyleyen Akbulut, internet üzerinden yapılan yayınlarının ciddi oranda arttığını aktardı.
Mesut Akbulut şunları söyledi: “Salgın günlerinde tirajlarımızda yüzde 75 oranında düşüş yaşandı. Ayrıca işyerleri kapanınca, abone dağıtımında da sorunlar yaşadık. Koronavirüs yüzünden insanlar eline gazete almaktan korkar hale geldi. Pek çok işletmenin, fabrikanın, küçük-büyük esnafın işleri bozuldu. Onlar da önlerini göremez hale geldi. Durum böyle olunca, reklam gelirlerimiz büyük oranda düştü.”
"Kocaeli’de günde iki gazete yayınlandı"
Koronavirüs tedbirleri neticesinde gazete satışlarının azalması sonrası il genelinde altı gazete yöneticisi ile toplantı yaptıklarını ve dönüşümlü olarak yayın yaptıklarını aktaran Mesut Akbulut, “İl genelinde günlük yayın yapan 6 gazete yöneticisi ortak bir toplantı yaptık. Toplantıda mart ayının son haftasından, mayıs ayının ilk haftasına kadar gazetelerin dönüşümlü olarak yayınlanmasına karar verildi. Kura çekildi ve günde iki gazete yayınlandı” dedi.
"İnternet izlenmesi yükseldi"
Sokağa çıkma yasağı ve 65 yaş kısıtlaması tedbirleri doğrultusunda haberlerin çoğunlukla internet üzerinden takip edilmesiyle tıklanma oranlarında artış olduğunu söyleyen Mesut Akbulut, internet siteleri üzerinden ihtiyaç doğrultusunda bir çalışan daha istihdam ettiklerini aktardı.
Sitelerini güçlendirme kararı aldıklarını belirten Akbulut, “Koronavirüs süreci öncesinde internet sitemize günlük tekil giriş sayısı 35-40 bin civarında iken, sokağa çıkma yasağı olan günlerde bu sayı günlük 125 binleri buldu. Bu gelişme üzerine, internetle ilgili ikinci bir eleman istihdam ettik. İnternet sitemizi de daha güçlü hale getirmeye karar verdik. Gelişmelere göre üçüncü bir eleman da istihdam etme fikrimiz mevcut” ifadelerini kullandı.
Pandemi sürecinde resmi ilanların kesilmesi sonrası gelir açısından zorlandıklarına dikkat çeken Mesut Akbulut, yerel gazetelerin maddi sıkıntılarının bir an önce iyileştirilmesi gerektiğini söyledi ve ekledi: “Salgın sürecinde resmi ilanlar kesilince, gazetelerin aylık geliri de çok azaldı. Devletin bir kurumu olan Basın İlan Kurumu, salgından önce bir gazete aylık ne kadar para alıyorsa, sonrasında aldığı para sabit tutularak gazetelere verilebilirdi. Böylece gazeteler, maddi sıkıntı yaşamazdı. Salgın günleri geçince, işler normale dönünce, her ay gazetelerden parasını tahsil edebilirdi.”
"Evden çalışma iş yükünü arttırdı, ekstra maliyet getirdi"
Körfez Gazetesi’nin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Antalya Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Engin Korkmaz ise evden çalışma sisteminin iş yükünü arttırdığının altını çizdi. Ayrıca gazetecilerin bir çatı altında toplanmasını ve sendikalaşması gerektiğini söyledi.
Engin Korkmaz, Körfez Gazetesi’nde çalışan gazetecilerin mecbur olmadıkça sahaya çıkmadığını ancak istisnai durumlarda sahada çalışan gazeteciler için önlemlerin üst seviyede tutulduğunu söyledi. Evden çalışma sisteminin iş yükünü arttırdığını ve ekstra maliyet getirdiğini belirten Korkmaz şunları kaydetti: “Yüzde 80 evde, yüzde 20 sahada çalışıldı. Evden çalışma sistemine geçince giderlerin çoğunu kendimiz karşıladık; enerji, klima, bilgisayar, yiyecek, içecek bu durumda ekstra bir maliyet getirdi. Ayrıca mesai kavramı ortadan kalktı. 24 saat evde olduğumuz için internet üzerinden her an haber üretmemiz istendi. Bu durumda pek çok gazeteci arkadaşımın çok daha fazla çalışmasına ve mesai harcamasına neden oldu.”
Birçok işyerinin kepenk indirmesi nedeniyle reklam ilanlarında azalmaların olduğunu ve bu süreçte bayii satışlarının yapılmadığını söyleyen Engin Korkmaz, “İnsanlar gazeteden virüs bulaşır tedirginliği ile gazete almak istemediler. Dağıtım askıya alındı. Pandemiden önce Körfez Gazetesi’nin 600 abonesi vardı, bayiden günlük 500-600 satışımız vardı. 1200-1300 kişiye ulaşabiliyorduk. Ancak şu an dağıtım ağının durması ve bayilere gazetelerin gitmemesi sebebiyle sıfırdayız” dedi.
"Dijitalleşmenin önemi anlaşıldı"
Koronavirüs sürecinde dijitalleşmenin öneminin anlaşıldığını dikkat çeken Engin Korkmaz, bu alanda yasa çıkarılması gerektiğini vurguladı ve ekledi:
“Koronavirüs günlerinde yazılı basının artık bitme noktasında olduğunu gördük. Dijitale geçmenin bir mecburiyet olduğunu düşünüyoruz. Ancak internet medyası ile ilgili bir yasanın olmaması sağlıklı ve güvenli bir sistemin kurulamayacağını bize gösteriyor. Mecliste önerilen sarı basın kartı internet medyasında çalışan gazeteciler için getirilmelidir ancak bu yeterli değildir. Örneğin, en az üç çalışanın olduğu, adresi belli, günlük yayın yapan ve ticaret odasına kayıtlı gibi belirli kriterler getirilmelidir. Basın sektörü bu süreçte uyandı. Sektörün artık nereye doğru gideceğini görmeliyiz.”
“Ortak hareket etmeliyiz ve sendikalaşmalıyız”
Engin Korkmaz salgın günlerinde sendikalaşmanın ve örgütlü olmanın öneminin hissedildiğini söyledi.
Korkmaz, “Bugünlerde evden çalışmamız nedeniyle yalnızdık ve bir dayanağımız yoktu. Patron ne derse yapmakla mükelleftik. Evde geçirdiğimiz günlerde örgütsüz yaşamın zorluğunu daha iyi anladık. Gazetecilerin bir çatı altında toplanması gerekiyor, ortak hareket etmeliyiz ve sendikalaşmalıyız. Bu koşullarda çok daha rahat ve sağlıklı çalışabiliriz. Örgütlü mücadeleye çağırıyoruz” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.