Önümüzdeki hafta üçüncü eylemini gerçekleştirecek konfederasyon, Türkiye'deki sakatlarla ilgili faaliyet gösteren 400'e yakın dernekten oluşuyor.
Bakanlar Kurulu'nun toplandığı saat 11.00'de, dernek temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen eylemlerde, özürlülere her ay için asgari ücrete yakın bir maaş verilmesi ve özürlüler için tüm rehabilitasyon imkanlarının sağlanmasını içeren tasarının yasalaşması isteniyor.
Türkiye Sakatlar Derneği Başkanı Şükrü Boyraz, yasa çıkana kadar her hafta aynı saatte toplanacaklarını, "Cumartesi Anneleri/Cumartesi İnsanları" eylemi gibi her kesimden insanı bir araya getirerek seslerini duyuracaklarını söyledi.
Geçtiğimiz hükümet zamanında hazırlanmaya başlayan ve Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı'nın Avrupa standartlarını gözeterek hazırladığı 97 maddelik tasarı taslağı özürlü vatandaşlara ek ödenek, sosyal güvence, iş kurma konut yardımı gibi olanaklar tanıyor.
Mayıs ayında Bakanlar Kurulu'nda görüşülen tasarı Maliye Bakanlığı'nın "ödenek yok" gerekçesiyle 40 maddesine itiraz etmesi gerekçesiyle Meclis'e gelemiyor.
Sakatlar Derneği'nden Boyraz, tasarının yasalaşmasının sakatların tüm sorunlarını çözmeyeceğini ancak yaşam kalitesini arttıracağını söyledi.
Altınokta Körler Derneği Genel Sekreteri Turhan İçli, hem özürlüler yasasına hem de yasayı ortak bir çalışmayla tartışmayan sakatlarla ilgili dernekleri eleştiriyor.
Dernek üyelerinin yasayla ilgili talepleri için hem sivil toplum kuruluşlarıyla ortak platformlar kurduğunu söyleyen İçli, hakları için eylemler örgütlemeye devam edeceklerini belirtiyor:
* Bütün çağdaş ülkelerde sakatlar için her ay ödenen tazminatlar vardır. Çünkü devlet o insanların sakatlığından sorumludur. Bu tazminat, sakatlığın getirdiği yoksunlukları azaltır.
* Yasa için ödenek yoksa bile, hükümet 97 maddelik haliyle yasayı çıkarsın, bir-iki yıl sonra yürürlüğe koysun. Tabii tasarıda çevresel düzenlemeler mutlaka yer almalıdır.
Sakatlar dışarı çıkamıyor
Tasarının bu Maliye Bakanlığı'nın itiraz ettiği hükümleri de içerir şekilde yasalaşmasının, özürlüler için önemli bir adım olacağını belirten Boyraz'ın görüşleri şöyle:
* Şu an özürlü vatandaşlar üç ay için 150 milyon lira bir yardım alıyor. Tasarı yasalaşırsa özürlüler her ay asgari ücrete yakın bir para alacak. Sosyal güvenceleri sağlanacak.
* Maliye Bakanlığı, bunun devlete tüm maliyetinin 4 katrilyon olduğunu söylüyor. Gerekli sağlık hizmetinin verilmemesi, akraba evliliği, terör, trafik kazaları sonucu sakat kalan bir çok insan var.
* Yani sakatlıkta devletin de sorumluluğu vardır. Sakatlar olarak, anayasayla güvenceye alınmış yaşam hakkımızı talep ediyoruz. Sakatlıkta devletin sorumluluğu vardır ve yasadaki ödeneğin çok fazla olduğunu kimse söyleyemez.
* Şu anki rehabilitasyon olanakları, sakatların normal yaşamını rahatça sürdürmesini sağlayamıyor. Omurilik felçlileri, yeterli imkanlar sağlanmadığı için bez bağlayarak gezmek zorunda kalıyorlar.
* Sosyal Sigortalar Kurumu'na bağlı olan sakatlar protez olanaklarından yararlanıyorken, Bağ-Kur'luların bu şansı yok.
* Devlet İstatistik Enstitüsü'nün rakamlarına göre Türkiye'de 9 milyon sakat varken, İstanbul gibi bir metropolde hala özürlü tuvaletleri yok. Tiyatro ve sinemaları kullanamıyoruz. Kafelere oturamıyoruz. Avrupa standartlarına göre özürlü tuvaleti olmayan yerlere ruhsat bile verilmiyor.
* İş yerlerinde özürlü çalıştırılmasını teşvik eden yeni yasal düzenlemeler olumlu. Ancak yasa tasarısı taslağında, ulaşılabilirlik dediğimiz, çevre düzenlemelerine ilişkin maddelerin somut olarak nasıl uygulanacağı belirtilmiyor. Yolların, caddelerin yeniden düzenlenmesi, iş bulan özürlülerin de kolaylıkla işlerine gidebilmesini istiyoruz. (ÖG/BB)