Dehşete kapıldım, ona dönerek, "Sen ırkçısın, Allahım arkadaşım bir ırkçı," dedim. Ne yapacağımı bilemedim.
Sonra yıllar önce bir arkadaşımın, "Sakat birini görünce midem bulanıyor," dediğini hatırladım.
Ve pek çok sakat ya da sakat olmayan arkadaşımın, "Ben sakatları sevmem," deyişini...
"Ama beni seviyorsun," dediğimde, "Sen sakat değilsin benim için,"demişti bir tanesi...
Bunu o zaman da anlamamıştım, şimdi de anlamıyorum. Belki zamanla anlarım. Ya da bir gün biri bana anlatır.
Sanırım ben anlamak için yazıyorum. Yazdıkça bazı şeyleri anlıyorum gibi geliyor. Bazılarını hala anlamasam da...
İyi ki sakatım!
Yine sormaya başlıyorum: "Zencileri sevmem!" diyene ırkçı deniyor bu dünyada, ama "sakatları sevmem!" diyene neden bir şey denmiyor?
Tamam herkese bir ad takalım demiyorum, ama sakatlara yapılan ayrımcılığın farkında değil ki çoğunlukla insanlar. Bu nedenle ayrımcılığa karşı olanlar bile, sakatlara ayrımcılık yaptığını fark etmiyor...
"İyi ki sakatım!" diye düşündüğüm çok olmuştur, hiç değilse sakatlara ayrımcılık yapmıyorum diye... Ayrımcılığa maruz kalmak nasıl bir şey çok iyi bildiğim için de, ayrımcılık yapmıyorum, yapmamaya çalışıyorum.
Bir arkadaşımın iddiasına göre sakatlara karşı en "ırkçı" olanlar solcular. Çünkü, "Her türlü haksızlığa karşı mücadele ederken, bize yapılanlar umurlarında bile değil. Hatta bazıları babama rağmen babamı kurtarmaya çalıyorlar, ama benim yaşadıklarım umurlarında bile değil," demişti. (Babası işçi.)
Bu kavramlarla başım dertte benim. Sadece benim değil, herkesin dertte anladığım kadarıyla. Şimdi, zencileri yok etmek için Klu Klux Klan gibi örgüt kuranlarla, zencileri sevmediğini söyleyen aynı şekilde tanımlanabilir mi?
Sakat birini görünce taşlayan, döven, işe almayan ile sadece sevmeyen aynı kefeye konabilir mi?
Susmak onaylamak değil midir?
Konamaz elbette. Peki sakatları sevmediğini söyleyen biri, sevmemesine rağmen sakatlara yapılan her hangi bir haksızlığa karşı mücadele edebilir mi? Edebilir, bence. Ama etmiyor genellikle bildiğiniz gibi.
Çünkü sevmediği insanlara karşı ne yapıldığını çok da umursamıyor, umursayamıyor, çünkü haberi olmuyor. Çünkü bilmiyor, çünkü öğrenmiyor, çünkü fark etmiyor, bu nedenle itiraz etmiyor, edemiyor...
Arkadaşımın solculara "ırkçı" demesi fazla olmuyor mu?
"Irkçılık yapmak" ile "ırkçı" olmak arasında fark var tabii ki, ama "ırkçılık yapan" yaptığını fark etmiyorsa, ve ses çıkarmıyorsa, bu "ırkçı"ların yaptıklarına bir şekilde olsa destek olmak olmuyor mu? "Susmak onaylamak"sa eğer...
Bence Türkiye'de böyle bir sorun var. Her türlü ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı olduğunu söyleyen insanların çoğu, sakatlara yapılan ayrımcılığın farkında değil. Farkında olmayınca da buna karşı mücadele etmiyor, sessiz kalıyor ve bence suça ortak oluyor.
Mesela, lokanta, sinema, tiyatro, vergi dairesi ya da herhangi bir binada, "Sakatlar giremez!" yazısı asılsa Türkiye'de pek çok yere... Gazetelere verilen konser, sinema, panel gibi etkinlik ilanlarının altında, "Sakatlar gelemez!" ibaresi konsa, eminim pek çok örgüt, kurum, kuruluş, kıyameti koparır.
Peki böyle bir yazı yazmasa da sakatlar gidebiliyor mu yukarıda saydığım yerlere? İlanı verilen etkinliklere gidebiliyorlar mı?
Tekerlekli sandalyeye oturup gitmeyi deneyin isterseniz, evinizden çıkıp canınızın istediği herhangi bir yere...
Yazıyı görmediniz mi?
Şimdi soruyorum, ne fark var, "Sakatlar giremez!" yazısı asmakla, sakatların giremeyeceği yerler yapmak arasında?
Mesela tekerlekli iskemleli biri, savaş karşıtı toplantılara katılmak istese katılabilir mi?
Sakatların gelemeyeceği etkinlik düzenleyen, pek çok şey karşıtı muhalif arkadaşlarımızın düzenlediği etkinliklerin kapısında da "Sakatlar giremez!" yazıyor.
Hiç görmediniz mi? (NG/NM)