Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı, Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya başkanlığında toplanan Adalet Komisyonu'na, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de katıldı.
Tasarının isminin "Kadının ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı" iken, " Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı" olarak değiştirilmesine ilişkin soruları yanıtlayan Şahin, tasarının hazırlık sürecinde "Eski yasayla, geçmişle bağı siliyorsunuz" diye eleştiri aldıklarını belirterek, gelen öneri ve görüşler doğrultusunda hem aileyi hem de kadına şiddeti birleştirip güçlü bir başlıkla süreci götürmeyi istediklerini kaydetti.
Ancak yasa tasarısının hazırlanma sürecinde Ekim 2011'den beri bakanlığın kadın örgütleriyle sürdürdüğü tartışmaları takip eden, İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi'nden Gökçeçiçek Ayata, kadınların yasanın adının değişmesini değil, yasa numarasının 4320 olarak kalmasını istediğini anlattı.
Bu yanlış anlamayı bianet'e açıklayan Ayata, şöyle konuştu: "Yürürlükteki yasanın adında da aile geçmemesi için kadın örgütleri zamanında mücadele etmişti ancak adı 4320 nolu Ailenin Korunmasına Dair Kanun oldu. Bunun üzerine kadın örgütleri yasanın adı yerine sayı numarasını kullanmayı özellikle tercih ettiler ve yasa dilimize ve literatüre 4320 olarak yerleşti.
"Yasa değişikliği konuşulurken de, kadın örgütleri yürürlükteki yasanın halen pek çok kadın tarafından bilinmiyor olduğunu, bilinenler tarafından da 4320 olarak bilindiğin söylediler. Şiddet mağduru kadınların uygulamadan yararlanmasını zorlaştırmamak için yeni çıkarılacak yasanın numarasının 4320 olarak kalmasını istediler.
"Bakan Şahin'in ifade ettiği 'kadınlar yasanın adının değişmesini istemedi' söylemi bu nedenle gerçeği yansıtmıyor. Kadınlar yıllardır yasanın adının 'ailenin korunması' olmasıyla mücadele ediyorlar."
Toplantıda ne oldu?
* CHP'li milletvekillerinin, "cinsel farklılığı olanların" da tasarı kapsamına alınmasını içeren önergesi de kabul edilmedi.
* Verilen önerge üzerine, tasarının 16.maddesine "İlköğretim ve ortaöğretim müfredatına toplumsal cinsiyet, kadının insan hakları ve kadın erkek eşitliği konusunda eğitime yönelik dersler konulur." ibaresi eklendi.
* Tasarının geçici 1.maddesi, "Şiddet önleme ve izleme merkezlerinin Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde Bakanlık tarafından belirlenecek illerde pilot uygulamaya başlanması ve bu merkezler kuruluncaya kadar bu merkezlerin görevinin Bakanlığın hangi birimlerince yürütüleceğinin Bakanlıkça belirleneceği düzenlenmiştir" olarak değiştirildi.
Komisyon üyeleri tasarıyı nasıl buldu?
Şahin, kanun yapım tekniğiyle ilgili bazı yanlış anlaşılmaların Alt Komisyonda düzeltildiğini ve Alt Komisyonun çalışmalarını hızlı bir şekilde ve uzlaşı içinde gerçekleştirdiğini ifade etti. Tasarının adının değişmesi ile ilgili önerge üzerine Bakan Şahin, tasarıda "medeni haline bakılmaksızın kadın" şeklinde güçlü bir tanımın yer aldığını ve bu nedenle "aile" tanımının ön plana çıkmasının söz konusu olmayacağını ifade etti. Şahin tasarıda yer alan "toplumsal cinsiyet" kavramının da uygulamada yaşanacak sıkıntıların önüne geçmek amacıyla "kadın-erkek" olarak düzenlendiğini sözlerine ekledi.
Tasarı adının "aile" tanımını ön plana çıkardığını ve kadının aile içinde olmasının şart koşulmaması gerektiğini vurgulayan CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, "Bu tasarıyla, zihniyet dönüşümünü gerçekleştirmeliyiz. Ailenin korunması önemli, ancak kadının şiddetten korunması da aynı derecede önem arz etmektedir" diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak, kadına şiddetin önemli kısmının aileden kaynaklandığını belirttiği konuşmasında: "Hukuk devletinin birinci görevi bireyi korumaktır. Kadını aile tanımının içine sokmak, onu birey olarak ikinci plana atıyor" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Ali Rıza Öztürk ise Bakan Şahin'e teşekkür ettiği konuşmasında şunları söyledi: "Sayın Bakan'ı toplumsal çığlıklara kulak vermesi nedeniyle kutluyorum. Kendisi, iyiniyetli olarak emek vermektedir. Bu tasarıyla ilgili de aynı inanç içindeyim." (ÇT)