Savaşın fiziksel etkilerinin yanı sıra psikolojik etkilerinin de göz önüne alınması gerektiğini vurgulayan açıklamada, savaşın çözüm değil yüzyıllarca sürecek kin ve düşmanlık getireceği belirtildi.
"Savaşın psikolojik etkileri de hesaba katılmalı"
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
* Savaş, insanların hür ve güven içinde yaşama haklarına saldıran ve bireyleri insanlık dışı ve aşağılayıcı davranışlara maruz bırakan şiddetin en yıkıcı, yok edici olanıdır.
* Savaşın şiddeti, sadece bireysel tezahürüyle değil, toplumsal anlamıyla ele alınmalı ve fiziksel sonuçlarının yanı sıra psikolojik etkileriyle de düşünülmelidir.
* Savaş, birey ve toplum üzerinde fiziksel, ekonomik, sosyal, kültürel ve psikolojik boyutlarda yıllarca sürebilecek hasarlara yol açar. Savaş, sevgisiz, güvensiz, umutsuz ve çaresiz nesiller demektir.
* İnsanın fiziksel ve psikolojik bütünlüğüne yöneltilen olayların içinde en ağır ve en yaygın etkilere sahip olan savaş, toplumlarda kültürel dağılmaya, geçmişe, bugüne ve geleceğe ilişkin tasarımlarda yıkıma neden olur. Savaş kalkınma, eşitlik ve barışın korunması sürecinde engelleyici bir eylemdir.
* Savaş alternatifsiz değildir ve onu meşru göstermek için öne sürülen hiçbir gerekçe onu kirli bir araç olmaktan çıkaramaz.
* Savaş çözüm değil, yüzyıllarca süren kin ve düşmanlık demektir.
* Sağlıklı birey, sağlıklı toplum ve barışçıl yaşama katkıda bulunma hedefiyle çalışan Türkiyeli psikologlar olarak "Savaşa Hayır" diyoruz.