Liberation gazetesinin haberine göre, 18 Mart tarihli Temyiz duruşmasında Safiye'nin avukatı M. İbrahim, Ekim 2001'de müvekkilini yargılayan İslam Mahkemesinin bu davayı görmeye yetkili olmadığını açıklamıştı.
Diğer bir savunma ise, iddianın ortaya atıldığı dönemde Safiye'nin yargılandığı yasa maddesinin henüz uygulamada olmadığı yolundaydı.
Safiye'nin avukatı şunu savundu: Şeriat sanığa sonradan itiraf etme hakkı tanıyor. Safiye de böyle bir hakkı kullandı, ne var ki, verilen ceza çok ağır .
Gözyaşı sevinci
Bozulma kararı okunduktan sonra, zina yaptığı için kötü gözle bakılan ve dışlanan Safiye sevinç gözyaşlarına boğuldu. O güne kadar bilinmeyen ve recm edilmeyi bekleyen Safiye'nin durumunu tüm dünyaya anlatan ve duruşmayı izlemek için binlerce kilometre yol yapan insan hakları savunucuları çok başarılı bir mücadele verdiler.
Çocuğunu inkar etmedi
Okuma yazma bilmeyen,çilenin erken yaşlandırdığı Safiye, polis bir sabah köy evini bastığında -yine polisin iddiasına göre-, itiraf etmişti ki,çocuğu Adama 'nın babası, komşusudur. Aynı gün, Safiye ile birlikte tutuklanan komşusu, suçu inkar edince serbest bırakıldı. O sırada Safiye'nin avukatı yoktu.
Vali : "Şeriat iyi anlatılmalı!"
Karar sonrası, Sokoto Devleti Valisi Attahiru Bafatawa, "Şeriatın yalnızca her zaman cezalandıran bir makine olmadığını" tüm dünyaya kanıtladığı için pek memnundu.
Vali,"Maalesef, insan hakları için mücadele eden gruplar, adaletin özgürce yol alması için sabır göstermediler"dedi.
Vali Bafatawa'ye göre, "bu yargılama İslam Yasaları'nın uluslar arası insan hakları örgütlerine daha iyi anlatılması gerektiğini gösteriyor."
Adalete müdahale iddiası
Vali Bafatawa, insan hakları kuruluşlarının duruşmaya gösterdikleri ilgiden rahatsız. Bunun adaletin özgür tecellisine müdahale olduğunu iddia ediyor.
Avrupa Birliği ve insan hakları için mücadele eden kişilerden 500'den fazla mektup almaktan şikayetçi olan Vali, inkar etse dahi, kendisi de Adalet Bakanı Kanu Agabi 'den mektup aldı. Mektubunda Bakan, Müslümanların Anayasal haklarının korunması için "Bir ceza aynı gerekçe için başka Müslümanlara da uygulanamayacaksa o ceza verilmemelidir. Böyle bir davranış, yalnızca Anayasaya değil, eşitlik ilkesinin de bir ihlalidir" diyordu.
Şeriat tartışmaları can alıyor
29 Mayıs 2000'de resmi temellere oturtulan ve yaşamın her alanında uygulanmaya başlanan Sokoto Devleti'nde şeriat, geleneksel olarak hüküm sürüyordu.
İslam yasaları teorik olarak sanığa savunma hakkı tanısa da, Şeriat mahkemelerinde sanığın kurtulma şansı pek fazla değil. Şeriat yasalarının 2000 yılında uygulanmaya başlanmasıyla Nijerya Federasyonu'nda Hıristiyan ve Müslümanlar arasında çıkan çatışmalar sonucu, Şubat 2000'den bu yana yaklaşık 3 bin kişi öldü.
Safiye kurtuldu ya Amina?
110 milyon nüfuslu Nijerya'da Safiye kurtuldu, ancak şimdi bir başka kadın ölümü bekliyor.
Kararı temyiz etmesi için 30 gün süre tanınan Amina Lawal Kurami, 22 Mart'ta recm cezasına çarptırıldı. Evlilik dışı çocuk sahibi olduğu için mahkum edilen Amina'nın kocası olduğu belirlenen kişi ise durumu inkar etti.
Davanın görüldüğü Katsina Devleti'nde şeriat usulüyle ilk ölüm cezası Ocak'ta yerine getirildi ve bir erkek asıldı. (EÖ/NU)