Toplantıda 1990 yılında çıkartılan 'Nereden buldun?' yasasının bu kadar yıldır sadece iki kişiye uygulandığı dile getirildi.
İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi'nde gerçekleşen toplantıda Yolsuzluk ve Karapara ile Mücadelede Türkiye'nin Durumu konuşuldu.
Bir karapara aklama öyküsü
Galatasaray Üniversitesi'nden Ümit Kocasakal; Türkiye'den her yıl 50 milyar dolarlık geçiş olduğunu ve bunun iki buçuk, üç milyar dolarının kara para olduğunu söyledi.
Karapara denince, Mafya kavramının öne çıktığını belirten Kocasakal, Mafya'nın bir takım adaları ya da ülkeleri bile satın alabilecek güçte olduğunu belirterek, sıkça kullanılan bir karapara aklama yöntemini anlattı:
"Eğer elimde aklanması gereken para varsa, öncelikle vergi cenneti diye bilinen bir adada, 250 dolar sermayeyle şirket kurabilirim. Sonra da başka bir firmayla, herhangi bir anlaşma yapıp, anlaşmamda; gerekli koşulların yerine getirilmemesi halinde para cezası maddesi koyarım. Tabii ki; dava açmam için gereken koşullar oluşur ve ben Türkiye'de alacaklı olduğuma dair dava açar; sonrada kazanırım. Firmadan, aslında bana verilmeyen parayı almış gibi gösterip elimdeki parayı aklarım."
Kocasakal, yolsuzluk ve karaparaya karşı öncelikle, bankalarda, tüm finans işlerinin, kimlik tespiti sonrasında yapılması ve bu bilgilerin en az 5 yıl saklanması gerektiğini söyledi.
"Devlet desteği olmadan yolsuzluk yapılamaz"
Fazilet Partisi milletvekili Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ise, yolsuzluğun devlet yöneticilerinin desteği olmadan yapılamayacağını vurgulayarak, "Yolsuzlukların ortaya çıkmaması konusunda, denetim ve yasa eksikliğinden bahsediliyor. Hiçbiri doğru değildir. Türkiye'de tam 120 denetim kurumu, 5 bin 500 denetim elemanı vardır. Yolsuzluklara ilişkin onlarca yasa vardır, ancak 19 Nisan 1990 tarihinde çıkan 'Nereden buldun?' yasası bu kadar yıldır sadece iki kişiye uygulanmıştır" dedi.
Devlet yönetimi eliyle soygun yapıldığını söyleyen Elkatmış, "Kişiler için kanun çıkarılıyor, mevzuat değiştiriliyor. Hükümetler kurulurken, bankaların paylaşılması konusunda pazarlık yapılıyor. İşte bu yüzden soygunlar, Susurluklar aydınlanamıyor " dedi.
"Bu çete bizim çetemiz"
Toplantıda konuşma yapan gazeteci Tuncay Özkan, "Siyasiler, ellerinin uzanamadığı yerde ağaları, aşiretleri devreye sokarsa; bazı güçleri ASALA'yı yok etmek bahanesiyle Fransa'ya gönderip adam öldürtürse; PKK'yle mücadele adına uyuşturucu kaçakçılığı yolu açılırsa, kısacası 'Bu benim çetem, bunu koruyalım, bu benim değil; onun başını ezelim' mantığıyla hareket edilirse ne çetelerle, ne de onların kara paraları ile mücadele edilebilir" dedi.
Özkan, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın siyasi hırsı nedeniyle önüne gelene kelepçe taktığını belirterek, "Yolsuzluklar, polisiye yöntemler ve şovlarla çözülmez " dedi.
Gazeteci Özkan, birçok kaçakçı ve mafya üyesinin yakalanarak, 1 ile 2 yıl arasında hapis cezası öngören 313 sayılı yasayla yargılandığını belirterek, bu durumun çeteciliği ve soygunu teşvik ettiğini ifade etti.
Sedat Peker, Nuriş, Alaaddin Çakıcı gibi isimlerin hapiste bile su gibi para harcadığını belirten Özkan, "Bu paraların nereden geldiğini, niye kimse sormuyor?" diye konuştu.
Kamu maliyesinde şeffaflık
İ.Ü İktisat Fakültesi'nden Prof.Dr. Türkel Minibaş da "Devlet artık kamu maliyesine ait bilgileri açık, net ve anlaşılır biçimde kamuoyuna vermeli ve toplum denetimine açmalıdır; bu yolsuzlukları minimize edecektir " dedi.
Minibaş, devletin kamu alanında şeffaflıktan uzaklaştığı oranda, siyasetçi-bürokrat-işadamı zincirinin işbirliği yaparak ortaya çıktığını ve çıkar grupları oluşturulduğunu belirtti.
Toplantıya İstanbul Üniversitesi(İ.Ü)İktisat Fakültesi'nden Prof. Dr. İzzettin Önder , İ.Ü Hukuk Fakültesi'nden Dr. Adem Sözüer , İ.Ü Hukuk Fakültesi'nden Doç.Dr. Fatih Mahmutoğlu , Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Bahri Öztürk , İ.Ü Hukuk Fakültesi'nden Doç. Dr. Aydın Gülan , İÜ İktisat Fakültesi'nden Türkel Minibaş , Galatasaray Üniversitesi'nden Dr. Ümit Kocasakal , gazeteci Tuncay Özkan , Devlet Denetleme Elemanları Derneği Başkanı Atalay Ergüven ve Fazilet Partisi (FP)Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış katıldı. (YV/YÖ)